Mehmet Hammutoğlu

Mehmet Hammutoğlu

Kürdistan kurulmalı mı kurulmamalı mı?

Böyle iki ucu keskin bir konuda makale yazmak gerçekten çok zor,  ama ben yazmaya karar verdim.

Bismillah diyerek başlayalım.

Kürtler, Kürtçe konuşanlar, Kürdistan bölgesi ve Kürdistan talebinde bulunanların bunun için yaptıklarını inceleyelim.

Kürtleri, Kürtçeyi ve Kürdistan'ı inkar etmek hangi milliyet, ırk, din, dil konuşuyor olsak da insanın kendini inkar etmesinden başka bir şey değildir.

Kürtler Kurmançe, Sorani, Kelhuri konuşurlar. Aynı bölgede yer alan ve Zazaki konuşan Zazalar hakkında Kürt veya Türkmen oldukları konusunda kesin bir bilgi yok. 

Kürdistan olarak tarihte de olduğu gibi ana hatları ile Türkiye'de Doğu Anadolu ve Güney Doğu Bölgemiz,  Kuzey Irak, Batı İran ve Kuzey Doğu Suriye'dir.

Kürtler önemli bir kısmı yaşadıkları ülkelerin başta Avrupa olmak üzere Türkiye'de Türkçe, İran'da Farsça, Irak ve Suriye'de Arapça dil ve  kültür potasında erimeye yüz tutmuş durumdadır. Giyim kuşamları, yeme içmeleri, hayata bakış açıları değişmiş, dünyaya farklı pencerelerden bakıyorlar.

Bölgede yaşayan Kürtler daha çok içe dönük aşiretler şeklinde yaşamaktadır. Bu aşiretler de karar halkaları var ama karar tek kişi verir. Büyüklere saygı duymak önem vermek doğrudur. Sorgulayabilmekte önemli olmalıdır.

Allah şöyle özetliyor.

Nisa: 59

Ey iman edenler, Allah'a Peygambere  itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, iman ediyorsanız Allah'a ve Peygambere dönün. Bu, sizin için sonuç bakımından daha güzeldir.

Bakara: 170

Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?

Muhtemelen içinizde ayetlerden örnek verdiğim için rahatsız olacak olanlar olur. Ama Kürtler her ne kadar Siyasi İdeolojilere yama yapılıp saptırılmaya çalışılmışlarsa da Kürtler ağırlık olarak Şafii mezhebi, kısmen Hanefi mezhebine tabi Müslümandırlar. Çok az sayıda Şii ve Alevi ayrıca Ezidi ve Hiristiyan olan vardır.

Bu tanımlamalardan sonra Kürdistan talebinde bulunanların Kürdistan için ne yaptıklarına bakalım.

Rad Suresi 11

Her insanın takipçi melekleri vardır. Bir toplum, kendi özünde olanı değiştirmedikçe, Allah, onların halini değiştirmez.

Burada Kürdistan isteyenler geçmişin doğru inanışlarına ne kadar sadık ve günümüz teknolojik gelişmelerine ne kadar adapte oldukları çok önemli. Kendileri için siyaset üretebiliyorlar mı?

Türkiye'de Nüfusunu %20'sine, İran'da ise %15'ine, Irak %14 Suriye yine %10 ile %15 gibi yüksek bir orana  tekabül etmesine rağmen birbirileri ile verdikleri anlamsız savaşlar birlikte hareket etmelerini kısıtlamış durumdadır.

Birçok Orta Doğu Ülkesinde her ne kadar seçim yapıldığı görülse de sonuç önceden yapılan pazarlıklarla belirlenmiş oluyor. Kürdistan diye bahsettiğimiz bölge başta Dicle, Fırat Nehirleri olmak üzere sulak büyük tarım arazilerinin ve Petrol üretiminin olması sınırları denizlere kapalı olduğu için ticari özgürlük yaşayamamaktadır.

Bu durumda Kürtler bölgede yer alan ülkelerle kendi değerlerinden fedakarlık yaparak anlaşmalar yada sonu belirlenemeyen savaşlar veriyor.

Baskıcı Şii Yönetimi İran'da, Kürtlerin yaşadığı etnik ayrımcılığa son verilmesi amacıyla, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde devlet görevlilerinin ve bürokratların bir kısmını bölgedeki Kürtlerden seçiyor. İran yönetimi son olarak Üniversiteler de Kürt dili ve Edebiyatı bölümünün açılmasına karar verdi.

Bölgedeki ülkeler Dünya Jandarmalığına soyunan Amerika'ya karşı olsa bile, kendilerini rahatsız edecek bir yönetimin oluşmasını kesinlikle istememektedir / istemeyeceklerdir.

Dikta rejim etkisinden yeni kurtulan Irak ve Suriye'de sayısız aşiret ve guruplar halinde yaşayan Kürtlerin edilgen yapısı istismar konusu oldu. 2011'de başlayan Arap baharı bölgede yönetim boşluğu oluşturdu. 2013'te Amerika tarafında PYD'ye kurdurulan ROJOVA Federal Yapılanması  eğitim ve silah desteği ile güçlendirildi. Bölgedeki zenginlikleri sömüren Amerika yine kendi kurduğu DEAŞ ile yapılan savaşta PYD'yi kullanmış ve birbirilerine kırdırmıştır. Amerikan askerleri yerine birçok Arap, Kürt ve Türk çocukları ölmüştür. ROJOVA Federal Yapılanmasının Avrupa'da İsviçre'de ve birçok Arap ülkesinde temsilciliği olmasına rağmen söz konusu ülkeler tarafından tanınmamıştır.

Oturmuş Demokratik yönetimi olan Türkiye'de Kürtlerin bulunduğu hiçbir ülkede olmadığı gibi özgür yaşamakta, özgür şekilde seçime katılmaktadır. Ancak Türkiye'de Kürtlerin temsilcisi olarak kendini lanse eden siyasi iradenin oy aldığı Kürt halkına sunduğu hiçbir sosyal hizmet olmadığı gibi, böyle bir projeleri de yok. Hatta böyle bir proje hazırlama dertleri de yok. Bu siyasetçiler ve çocukları beş yıldızlı hayat yaşarken, İmralı ve Kandil arasında postacı görevi görmekten başka bir işe yaramıyorlar.

Kürtler Türkiye'de bir çok Siyasi Partide yer almaktadır ve ülke yönetiminde önemli görevler almaktadır.

Türkiye'de kimden taraf  alacaklarına karar vermeyen, esen rüzgarın o anki verdiği etkiye göre şekil alan yöne giden Kürtler de var.

Peygamberimiz, kendisine peygamberlik görevi verilmeden önce bile toplumda "Muhammed el Emin" olarak biliniyordu "Güvenilir Muhammed" tabi ki  bir devlet ( Kürdistan ) kurmak istemekle bir din ikame etme isteği aynı şeyler değil ama bu topraklarda yaşayan insanlar güven aramaktadır.

Bugün vitrinde görülen Kürt liderler Kürt toplumuna güven veriyorlar mı, yoksa kaos tetikleyen görüntü mü veriyorlar. 

Bu şartlar altında Kürdistan kurmayı istemek hem Kürtlere hem de bölgede yaşayan halklara şimdi olduğu gibi zarar vermeye devam etmek demektir.

Kürdistan kuracak ve yönetecek parmak ucuyla bunlardır, denilecek emin güvenilir kimse yok. Varsa ben bilmiyorum, göremiyorum.

Diğer Yazıları

Yorumlar