Muhammet Köse

Muhammet Köse

İngiliz The Times Gazetesi’nde Ayasofya’nın Tamiri Meselesi (1912)

İngilizlerin Ayasofya Camii'ne yönelik ilgilerinin 1900'lü yılların başlarında kendini somut bir şekilde gösterdiği ortaya çıktı. Tarihi belgelerde İngilizler'in Osmanlı hükümetlerine Ayasofya konusunda yaptığı baskılar açıkça görülüyor.

Ayasofya’nın yapımına, IV. yüzyılda, I. (Büyük) Konstantinos zamanında (324-337) başlanmış ve bina ahşap çatılı bir bazilika şeklinde inşa edilmiş ise de oğlu II. Konstantios (337-361) döneminde tamamlanmış ve 15 Şubat 360’ta ibadete açılmıştır. Ayasofya Bizans döneminde de pek çok tamir geçirerek 1453 yılında İstanbul’un Fatih Sultan Mehmed tarafından fethiyle Osmanlı idaresine girmiştir. İstanbul fethedilince şehrin büyük kilisesi durumundaki Ayasofya usulden olduğu üzere camiye çevrilmiştir. Fatih Ayasofya’nın tahribini önlemiş, burada ilk namazı kıldıktan sonra camiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetmiştir. (Semavi Eyice, Ayasofya, DİA, cilt.4.).

Fatih’ten sonra gelen Osmanlı padişahları da ceddinin emanetine sahip çıkmış, gerekli durumlarda Ayasofya’yı tamir ederek Osmanlı Devleti’nin yıkılışına Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar onu ayakta tutmayı başarmışlardı. Osmanlı Arşiv belgelerinden tespit edebildiğimiz kadarıyla, sadece 1847-1905 yılları arasında, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi irili ufaklı 15 tamir geçirmiştir.

1910 yılına gelindiğinde Evkaf-ı Hümayun, Ayasofya Cami-i şerifi kapsamlı bir restorasyondan geçirmek için hazırlıklara başlamış ve bu kapsamda alanında uzman mimar arayışlarına başlamıştır. Dönemi ünlü İtalyan mimarı Marangoni, İngiliz mimar Jackson Propper ve Prost gibi batılı mimarlara durumu incelettirilmiş ve tamiri için hazırlıklar yapılmıştır. Ayasofya’nın bu restorasyon girişimi dönemin iktisadi ve siyasi gelişmelerinden ötürü sonuçsuz kalmıştır.

Evkaf-ı Hümayun Nezareti’nin teklifi üzerine Temmuz 1910’da Ayasofya’yı inceleyen İngiliz Mimar Jackson, Ayasofya’nın durumunu 18 Eylül 1910 tarihinde Times Gazetesi editörü ile paylaşmış, editör de Jackson’dan gelen Ayasofya Cami-i şerifin restorasyona ihtiyaç duyduğu yönündeki mektubunu 23 Eylül’de gazetesine taşımıştır. Buna göre Jackson; Ayasofya-i Cami-i şerifin tarihi ve mimarisi ile Bizans sanatının en önemli sembolü olduğunu ileri sürmüş, Ayasofya’nın kubbelerinin, kubbeleri taşıyan kemerlerin, duvarlarının, meydanının ve daha pek çok yerinin yıprandığını, bazı yerlerin yıkıldığını, bazı yerlerde çökmelerin meydana geldiğini ve Ayasofya’nın yıkılmakla karşı karşıya olduğunu iddia etmiştir. Jackson, Cami-i şerif hakkında pek çok teknik bilgi verdikten sonra yapının bir an önce restore edilmesi gerektiği savunmuştur.

Osmanlı Devleti’nin Londra elçisi, Bahsi geçen mektubu, gazetede yayımlandıktan bir gün sonra, Hariciye Nezareti’ne bir dilekçe ile göndermiştir. İlgili dilekçesinde elçi, Jackson’un gazetede yer alan mektubunun bütün alem-i medeniyetçe önemsenerek son derece dikkat çektiğini ifade etmiş, bu meselenin Osmanlı Devleti’nin itibar ve prestijine zarar vereceği hususunda endişe duyduğunu ve dolayısıyla Osmanlı Hükümeti’nin bu meseleyle acilen ciddi bir şekilde ilgilenmesi gerektiği görüşünde olduğunu belirtmiştir. Elçinin dilekçesinin hangi tarihte Hariciye Nezareti’ne ulaştığı tespit edilemese de Hariciye Nezareti, kendisine ulaşan dilekçeyi ve dilekçede yer alan hususlar ile Jackson’un mektubunu 5 Ekim 1912’de Evkaf-ı Hümayun Nezareti’ne sevk etmiştir.

Ancak önce 1911’deki Trablusgarb ve akabinde başlayan I. Balkan Savaşı ile içinde bulunulan mali buhran gibi sebeplerden ötürü Osmanlı Devleti Ayasofya’nın restorasyonuyla ilgilenememiş beklenilen restorasyon ancak Cumhuriyet döneminde, 1926’da yapılabilmiştir.

İngiliz basını bundan böyle Ayasofya’nın mevcut durumunu sürekli gündeme taşıyarak kamuoyu oluşturmaya, Ayasofya’nın kiliseye geri çevrilmesi için Hristiyan dünyasını harekete geçirmeye başlamıştır. Bilhassa İstanbul’un 1918’de işgal edilmesiyle Hristiyan dünyası, Ayasofya’nın Müslümanların elinden alınıp, büyük bir tadilat geçirdikten sonra, kiliseye dönüşüm planları yönündeki umutları artmıştır.

Diğer Yazıları

Yorumlar