İlk Kürt gazetesi, 'Kurdistan 116 yaşında
Yazılı Kürt kültürünün önemli mihenk taşı ve modern Kürt edebiyatının temelini oluşturan ilk Kürt gazetesi Kurdistan bugün 116 yaşında.
Yazılı Kürt kültürünün önemli mihenk taşı ve modern Kürt
edebiyatının temelini oluşturan ilk Kürt gazetesi Kurdistan bugün
116 yaşında. Sürgündeki Kürt aydınlardan Mikdat Mithat Behirhan
tarafından 22 Nisan 1898'de Kahire'de çıkartılan gazetenin yayın
hayatına başladığı tarih Kürtlerin yaşadığı Türkiye, İran, Irak,
Suriye ve dünyanın birçok ülkesinde Kürt Gazeteciler Günü olarak
kutlanıyor.
Türkiye’nin en önemli Kürt dilbilimcileri arasında yer alan ve
Artuklu Üniversitesi’nde Kürtçe gazete üzerine yüksek lisans yapan
Ahmet Kan, ilk Kürt gazetesinin 31 sayıdan oluştuğunu bazı
sayılarının önemli çabalarla bulunduğunu ancak 19. sayısının halen
kayıp olduğunu belirtti. Kan, Kurdistan gazetesinde Kürt
âlimlerinin eserlerinin yer aldığını belirterek, “ Gazetenin
çıkartılmasının amacı Kürtleri dünyadaki gelişmelerden haberdar
etmek, ilim ve marifetin yollarını göstermek, Kürtçe okuma yazmaya
teşvik etmek bir nevi bir okul görevini yapmaktı.” dedi.
Gazetenin, gazeteyi çıkaranlar gibi aslında bir sürgün hayatı
yaşadığını anlatan Kan, “Gazetenin ilk sayısı 22 Nisan 1898'de,
Mısır'ın Kahire'de Bedirhan Bey'in oğullarından Mikdad Midhat
Bedirhan tarafından çıkartılmaya başlandı. 4 sayfalık gazete
1898'den 1902'ye kadar toplam 31 sayı çıktı. 1 ile 23 arasındaki
sayıları on beş günde bir 24 ile 31 arasındaki sayıları ise ayda
bir yayımlandı. 1 - 5 sayıları Mikdad Mithad Bedirhan'ın sahibi ve
yazı müdürlüğüyle Kahire'de basıldı. Mikdad Mithad göğüs
hastalığından öldükten sonra kardeşi Abdurrahman Bedirhan
sorumluluğunu üstlendi ve 6 -19 sayıları Cenevre'de, 20 - 23
sayıları Londra'da, 24 - 29 sayıları Folkestone'da, 30 ve 31
sayıları Cenevre'de bastı.” diye konuştu.
“GAZETE BİR ASIR SONRA TESADÜFEN BULUNDU”
Gazete sayılarının toplanmasının çok zor olduğunu anlatan Kan, ilk
26 sayısının Kürt yazar Dr. Kemal Fuat tarafından Almanya’da Kürtçe
el yazısını araştıran çalışması sırasında tesadüfen bulunduğunu
kaydetti. Kan, Fuat’ın bulduğu sayıları Kürdistan Bölgesel
Yönetimi’ne getirip 1972’de ilk tıpkı basımını Bağdat’ta yaptığını
belirterek, “Daha sonra Kürt yazar Mehmet Emin Bozarslan bu tıpkı
basımların hepsi üzerine Latinize çalışmasını yapıyor. Bunların
bugünkü Kürtçe'ye çevirimini yapıyor. Bütün Arapça kelimeleri
günümüz Kürtçe’sine çeviriyor. Çok ciddi bir çalışma yapıyor. 17 ve
18'inci sayıları da Malmisanij tarafından 1991’de Latinize edilip
tıpkı basımıyla beraber hazırlanıyor, 10 ve 12. Sayıları da Prof.
Celilê Celil tarafından bulunuyor, o zamanki 26 sayıdan eksik olan
5 sayının dördü bulunmuş sadece 19. Sayı hala bulunamadı, toplam 31
sayı yayınlanmıştır.” dedi. 30 sayısının tıpkıbasımının 2005'te
Mısır'ın başkenti Kahire'de yapıldığını dile getiren Kan, 2006'da
İran'ın başkenti Tahran'da da bu 30 sayının 3'ncü baskısının
yapıldığını kaydetti.
“19. SAYISININ ABD’DE OLMA İHTİMALİ YÜKSEK”
Tez çalışması kapsamında 19. sayıya ulaşmak için büyük gayret
gösterdiğini dile getiren Kan, şöyle devam etti: “19'uncu sayısı
halen kayıptır. Bu sayının peşine düşen Kürdistan Bölgesel
Yönetiminden gazeteci Hamit Bedirhan ile Selahattin
Üniversitesi'nde Dr. Azad ve Dr. İsmail Karadağı bu sayıların
peşinden Amerika'ya gidiyorlar. Sayının Amerikan Kongre
Kütüphanesinde olduğunu öğreniyorlar. Ancak alamıyorlar. Yetkililer
daha önce sayının olduğunu belirtmesine rağmen sonradan olmadığını
belirtiliyorlar. Kanaatimize göre 19'uncu sayı Amerika'da. Şuan
gazetenin Latinize çalışmasını yapıyoruz. 19’uncu sayıyla
birleştirerek bir araya getirebilirsek Kürtçe gazetenin 31 sayısını
bir araya getirmiş oluruz. Hedefimiz 19. sayıyı bularak Kürtçe
gazetenin bütün sayfalarını bir araya getirmek olacaktır.”
MEM Û ZÎN’Î MATBAAYA TAŞIYAN BU GAZETE OLDU
Kürdistan gazetesinin Kürt edebiyatına da büyük hizmetler yaptığını
anlatan Kan, gazetenin Kürt alim Ahmedê Xenî’nin eseri Mem û Zîn’în
tamamına yakın yayınladığını ve böylece el yazması olan bu eseri
matbaayaya taşıdığının altını çizdi. Kan, “ Mem û Zîn’in eserinin
tamamına yakın bu gazete yayınlanmış. 18. ve 20. sayılarına
baktığımızda bu eserin bir bölümünün yani kayıp olan 19’uncu sayıda
kaldığını biliyoruz. Mem û Zîn ilk olarak el yazısı olarak kaleme
alınmış. Kürdistan gazetesi ilk kez bu eseri matbaaya taşıyan
gazete olmuş. Eserin bütününa yakın beyitleri gazetede yer almış”
diye konuştu.
TÜRKİYE’DE KÜRT GAZETECİLİĞİ TÜRK SOLU’NUN ETKİSİNDE KALDI
Kürt medyası ve gazeteciliğinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde çok
geliştiğini ve ciddi çalışmaların yapıldığını dile getiren Kan, bu
durumun Türkiye için söz konusu olmadığını söyledi. Kan şunları
söyledi: “Kürdistan Bölgesel Yönetimi dışında Kürt gazeteciliği,
ifade özgürlüğü anlamında özgür gazetecilik yapılıyor diyemem. Şuan
birçok Kürt gazetesi ve gazetecisi var ve bir partinin ideolojisi
çizgisinde. Böyle olduğu zaman özgür gazetecilik sayılmaz. Özgür
gazetecilik Bedirhan ailesinin yaptığıdır. Onlar bu işi başlattılar
ve yeğenleri Celadet ve Kamuran’lar Hawar adlı bir dergi çıkardılar
ve modern Kürt edebiyatının temelini attılar. Burada Cegerwxin,
Doktor Nurettin, Zaza Qedri Can ve Osman Sabri gibi çok insan
yetişmiştir. Fakat şuan diğer Kürt gazeteciliği hakketiği yerde
değil. Kürdistan gazetesinde Kürt alimlerinin eserlerini görüyoruz.
Türkiye’deki Kürt gazeteciliği daha çok Türk Solu’nun etkisinde
kaldı. Türk solu da biliyorsunuz Mustafa Kemal Atatürk’ün bir günde
bütün Arap alfabesini yasaklamasıyla bütün kaynakları bertaraf
etti. Kürt basını bundan etkilendi ve çok kökene inemedi. Ancak ilk
çizgiyi sürdüren ZEND gibi dergiler var.”
CİHAN
Yorumlar