İbadi'nin savaş tehdidine Türkiye'den sert cevap

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Irak bizim dost ve kardeş bir ülkemiz. Irak'ın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını bizden daha güçlü destekleyen bir ülke yoktur. Bugüne kadar ayrılmaya meyil gösterenlere de bu mesajı en güçlü şekilde biz vermişizdir. Başkaları gibi böyle mavi boncuk da hiçbir zaman dağıtmadık." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Antalya'nın Belek Turizm Bölgesi'nde bir otelde yarın başlayacak "Turkish Airlines Open 2016" golf turnuvası öncesinde düzenlenen basın toplantısının ardından gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin, "ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden Fetullah Gülen'le ilgili farklı bir açıklama geldi, bu konuda ne söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Çavuşoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğuna dair Amerikalılarda hiçbir şüphe bulunmadığını, onların bu konudaki istihbaratının da en az Türkiye kadar güçlü olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğuna dair bilgileri, belgeleri, delilleri ABD'ye ilettiğini anımsatarak, şu anda ABD'nin elinde hukuki bakımdan en sağlam dosyanın bulunduğunu bildirdi.

Fetullah Gülen'in peşinin bırakılmayacağını ve mutlaka Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini ABD'lilere sürekli hatırlattıklarını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Geçici tutuklama kararı var ve halen tutuklanmadı. Amerika'da da FETÖ'nün okullarıyla ilgili incelemeler devam ediyor. Los Angeles'ta 3 okulun lisansını yenilememe kararı aldılar. Neden? Birincisi mali konular. Demek her yerde olduğu gibi mali konularda orada da sahtekarlık yaptılar. Sahtekarlık bunların en iyi becerdiği şey biliyorsunuz. İkincisi, personel konusunda, vize, çalışma izni konularındaki kural dışı ya da illegal şeyler... Orada da yine sahtekarlık var. Amerika bunun farkında, Amerika kurumları FETÖ'nün farkında. Burada önemli olan siyasilerin de 'Biz kurtulmak istiyoruz ama...' demeden Türkiye'ye vermeleri gerekiyor. Maden kurtulmak istiyorsun, işte anlaşma aramızda, işte deliller, belgeler, işte dayanışma örneğimiz. Hep vermişiz. Bir an evvel hukuki süreci başlatıp bu kişiyi bize iade etmesi gerekiyor. Şu anda ellerinde bugüne kadarki en güçlü dosya var. O nedenle gerçekleri söylemeye başlamaları esasen önemli."

Haydar el İbadi'nin açıklamaları

Çavuşoğlu, Türkiye'nin sınıra asker sevkıyatı konusunda Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Türkiye'nin dostluk, İbadi'nin ise kışkırtıcı mesajlar verdiğini kaydetti.

"Biz cevap verdikten sonra, diğer dost ülkelere de bizim gönderdiğimiz kişilere de büyükelçimize de 'Biz zaten zor durumda bir ülkeyiz, bizi zor durumda bırakmayın, böyle açıklamalar yapmayın' diyorlar." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, Türkiye'nin başından beri sınıra neden asker gönderdiğinin sebebini açıkladığını bildirdi.

DEAŞ'ın Türkiye'nin sınırına gelebileceğini ayrıca sınırın öbür tarafında 2 bin PKK'lının olduğunu, PKK'nın dünyanın ve Avrupa'nın terör listesinde bulunduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Peki DEAŞ'a gösterdiğin hassasiyeti Sincar bölgesinde topraklarını işgal eden, yavaş yavaş Süleymaniye'ye de inen, inmeye çalışan PKK'ya niye göstermiyorsun? Başka bir terör örgütü daha önce topraklarını işgal etmiş. Bizim aldığımız tedbirler de bu terör örgütüne yönelik. Arazideki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Tüm gelişmeleri biz adeta röntgen çeker gibi tespit ediyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'ye, Suriye veya Irak'tan kaynaklanan tehditlere karşı her türlü tedbiri almak durumunda olduklarını belirterek, Münbiç cebinin tamamen DEAŞ'a kapatılması ve güvenli bölge haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

"Hiç kimse 'Irak'taki Türkmenlerden size ne' diyemez"

Musul operasyonuna destek verme gerekçelerini anlatan Çavuşoğlu, DEAŞ'ın Türkiye'ye saldırıları olduğunu ve bu terör örgütün herkes için tehdit oluşturduğunu anlattı.

Çavuşoğlu, "Diğer taraftan Türkmen kardeşlerimize yönelik de bir tehdit oluşmaya başladı. Şimdi hiç kimse 'Irak'taki Türkmenlerden size ne' diyemez. Oradaki Türkmen kardeşlerimizin dertleri bizim derdimizdir ve onların her türlü ihtiyacını da karşılıyoruz. Onlara yönelik bir tehdidi kendimize yönelik bir tehdit gibi algılıyoruz." diye konuştu.

Bölgedeki Türkmenlere bir saldırıya karşı, Türkiye'ye Musul'dan kaynaklanan bir saldırıya karşı, PKK'nın Sincar bölgesindeki çalışmalarına karşı sınıra asker konulduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi biz sınırımıza asker getirdiğimiz zaman bu Irak'a yönelik, Irak hükümetine yönelik bir davranış değil ki sen niye artniyetli düşünüyorsun? Biz kendi tedbirimizi alıyoruz, üstelik size de yardımcı oluyoruz. Maalesef içinde bulunduğu zor şartlardan dolayı ve kendi aralarında mezhepçi kamplaşmalardan tutun da siyasi mücadelelere tüm bu Irak'taki yaşanan sorunlar sebebiyle retorik içinde oluyorlar, bunu tercih ediyorlar. Oysa biz Irak'a ne diyoruz? Bir, Irak bizim dost ve kardeş bir ülkemiz. Irak'ın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını bizden daha güçlü destekleyen bir ülke yoktur. Bugüne kadar ayrılmaya meyil gösterenlere de bu mesajı en güçlü şekilde biz vermişizdir. Başkaları gibi böyle mavi boncuk da hiçbir zaman dağıtmadık. Irak'ın güvenliği ve istikrarı bizim kendi güvenliğimiz ve istikrarımız kadar önemlidir. Böyle diyen bir ülkeye, kendi içindeki sorunlar ya da bazı ülkelerin kışkırtmaları nedeniyle gelişi güzel açıklamalar yapmak doğru değil. Kaldı ki senin gücün varsa niye Musul'u terör örgütlerine teslim ettin? Sen madem bu kadar güçlüsün niye PKK yıllardır senin topraklarını işgal ediyor? Bir terör örgütüne karşı mücadele edemiyorsun, zayıfsın. Ondan sonra da kabadayılık yapmaya kalkıyorsun, retorik içerisine giriyorsun. Bunlar bizim için boş şeyler. Biz kendi tedbirlerimizi alacağımızı daha önce de ilan ettik. Şu anda o tedbirlerimizi de alıyoruz."

THY Open Turnuvası

Bakan Çavuşoğlu, "Turkish Airlines Open 2016"ya ilişkin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere sporun her dalına önem verdiklerini ve sporculara destek verdiklerini vurguladı.

Golf sporunun son dönemlerde ön plana çıkmaya başladığını kaydeden Çavuşoğlu, özellikle THY Open turnuvalarından sonra golf sporuna ilginin arttığını dile getirdi. Bu ilgide siyasetçilerin de katkısının olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Bir siyasetçinin imajı halkın gözünde şöyledir. 'Anlamaz, yapamaz... Bir siyasetçi olarak Çavuşoğlu oynuyorsa biz haydi haydi oynarız' diyerek bayağı kişiyi imrendirdik, özendirdik. Epeyce dostum, arkadaşım da iş dünyasından, siyaset dünyasından, sanat dünyasından golfe başladı. Bu güzel bir spor. Ön yargılar da kırıldı. Sadece elitlerin oynadığı bir spor olmadığını, doğaya zararlı olmadığını, gereksiz bir spor olmadığını, sıkıcı bir spor olmadığını herkes öğrenmeye başladı bu güzel." dedi.

Turkish Airlines Open 2016'nın tanıtıma da büyük katkı sağlayacağını, turnuvanın sadece televizyonlardaki reklam değerinin 100 milyon dolar civarında bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, turnuvanın Türkiye'nin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu aktardı.

Golfte turnuvalarda oynayacak sporcuların yetiştirilmesi gerektiğini de ifade eden Çavuşoğlu, "Ben ileride olimpiyatlarda da golfü temsilen Türk sporcuların katılacağına inanıyorum. Bu sporu desteklemeye devam edeceğiz. Yeni sahalar Bodrum'da yapılıyor, İstanbul'da birkaç proje var. İstanbul'da en az 5-6 tane daha saha olması gerekiyor." diye konuştu.

Çavuşoğlu, turnuvaya katılacak bazı oyuncuların güvenlik endişesi nedeniyle Türkiye'ye gelmemesiyle ilgili olarak, terör olaylarının dünyanın her yerinde meydana gelebildiğini dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Geçenlerde ABD İstanbul Başkonsolosluğunun ailesinin ayrılması tavsiye edildi. Sadece o gün ve sadece bir eyalette Chicago'da 12 kişi öldürüldü. Bir yıl içerisinde Chicago'da 650 kişi öldürüldü. Yani İstanbul, Amerika'nın herhangi bir eyaletinden daha güvensiz bir şehir değil. Amerika'nın değişik eyaletlerinde de maalesef terör saldırıları, ayaklanmalar oluyor. Sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Biz hiçbir zaman oradaki personelimize 'Ailenizi gönderin' demedik. Fransa'da da oldu, orada da demedik. Seyahat uyarıları olabilir, 'Şu bölgeye bu bölgeye giderken dikkatli olun' diye. Ülkeler de böyle gelişi güzel insanları korkutacak, böyle giderse insanlar evinden çıkmaya korkacak, sadece Türkiye için söylemiyorum... Siyasetçiler de bunu maalesef körüklüyor. Başka amaçlarla körüklüyor ama bu son derece yanlıştır."