Hurdacı ve sahafın vicdanı 50 yıllık kitapları hamur olmaktan kurtardı

Kayseri'de İl Halk Kütüphanesi’nde 'yer darlığı, eskimiş ve okunmayan' şeklinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmeliğe göre tasnif edilen kitaplar, ihaleyle hurdacıya satıldı. İddiaya göre satılan kitap adedi 8...

Google Haberlere Abone ol
Hurdacı ve sahafın vicdanı 50 yıllık kitapları hamur olmaktan kurtardı

Kayseri'de İl Halk Kütüphanesi’nde 'yer darlığı, eskimiş ve okunmayan' şeklinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmeliğe göre tasnif edilen kitaplar, ihaleyle hurdacıya satıldı. İddiaya göre satılan kitap adedi 8 bini buluyor. Bu kitapların büyük bir bölümü, hurdacı ve sahafın, yeniden kağıt yapılması için kağıt fabrikalarında hamur olmasına vicdanları elvermemesi üzerine kurtarıldı.

Harita mühendisi Hamdi Eloğlu, emeklilik sonrasında hobi olarak uğraştığı sahaflık yapıyor. Eloğlu, birçok kitabı hamur olmaktan kurtararak, insanların faydalanması adına kullanıma sunmuş. Kendisine gelen kitapların genelde kağıt toplayıcıların apartmanlardan topladıkları kitaplar olduğunu aktaran Eloğlu, bu kitapları önce kendilerine getirdiklerini hatırlatarak, "Bazı hurdacılar da atık olarak elde ettikleri kitapların yeniden işlenmesine gönlü razı olmayarak bizlere getirdikleri oluyor. Bunların arasında kütüphanelerin hurdaya çıkardığı kitaplar daha fazla." diye konuştu.

Kütüphanelerden satılan kitaplarla ilgili bilgi veren Hamdi Eloğlu, şunları anlattı: "Devlet aldığı kitaplardan 40 yıl geçtikten sonra okunmayan, rağbet görmeyenleri yeri olmadığı gerekçesiyle Milli Emlak Müdürlüğü aracılıyla satışa çıkartıyor. Hurdacılar da bunu geri dönüşümde hamur olup yeniden kağıt olarak işlenmesi için satın alıyor. Ancak hurdacılar bazı kitapların hamur olmasına gönlü razı olmuyor ve önce bize getirerek satışını yapıyor. Böylece kitaplar hamur olmaktan kurtarılıyor. Biz de bu kitapları arayanlara, isteyenlere temin ediyoruz. Biz hurdacılardan satın alıp 1 -3 liraya satıyoruz. Bazı kitapları ise 10 liraya kadar satabiliyoruz."

"Hurdacılar kütüphaneden aldığı kitapları bizim için teşhir ediyor." diyen Eloğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu kitapların bazılarını alabiliyoruz. Ki hurdacı neredeyse yüzde 70’ini yine hamur olması için gönderiyor. Bunların bazıları resmi gazeteler, istatistik gibi kitaplar. Bize gelen kitapların birçoğu önemlidir. Tarihi kitaplar var. Devlet tarafından kitaplar alınmış ve burada kullanılmış. Kitaplar genelde de okunmamış. Muhafazası devlet tarafından mümkün olmuyor. Iskarta, okunmayan, tercih edilmeyen kitapların dışarıya satılması, hurdacıya satılması uygun. Ama bunların bizim gibi sahaflara satılması daha iyi olur. Bunun yeniden işlenmesi ve geri dönüşüme kazandırılması için hamur olması yönünde değerlendirilmesi yanlıştır. Bu kitaplar değerlendirilir."

'OTURTACAK EV BULAMIYORUZ, NÜFUSUMUZU AZALTALIM DÜŞÜNCESİYLE AYNI'

Tarihçi Yazar Süleyman Kocabaş, kütüphanelerin hurdaya çıkardığı kitaplarla ilgili ağır bir şekilde eleştirdi. Yazar Kocabaş, yer darlığı sebebi ile yeni gelen kitaplara yer olmadığı gerekçesiyle eski kitapların çıkartılmasının yanlış olduğunu anlatarak, "Oysa bu kitaplardan yüzde 90’ının kütüphaneden çıkmaması gerekir. İstatistik, test kitapları, resmi gazeteler ve çok eskimiş kitaplar belki hurdaya ayrılabilir. Kütüphaneden çıkartılabilir. Ama bu uygulama şuna benziyor: Nüfusumuz arttı. Oturacak ev bulamadık, en azından nüfusumuzun bir kısmını öldürelim mantığı gibidir."

Bu kitapları hurdaya çıkartmanın arşivi yok etmekten farksız olduğunu dile getiren ve 1944 yılında 40 vagon Osmanlı arşivinin Bulgarlara satıldığını hatırlataan Tarihçi Yazar Süleyman Kocabaş, tarihte ve bugün kitaplara karşı yapılanlarla ilgili şu bilgileri verdi: "O tarihte Bulgarlar bizden akıllı çıkmış. Hurda kağıt niyetine satılan bu kitapları yakmamışlar ve Osmanlı arşivleri geri alındı. Şimdi de benzer bir zihniyet var. Kütüphaneden çıkartılan 3 -5 bin kitabın hurdaya çıkarılmasının Bulgaristan’a gönderilen 40 vagon Osmanlı arşivinden hiç farkı yok. Bunları halk okumuyor, yerimiz yok diye oradan çıkarmanın anlamı yok. Araştırma kitabı okunmuyor mantığı yanlış. O zaman araştırma kitapları okunmasın da İl Halk Kütüphanesi’nde Cin Ali mi okunsun. Şifalı bitkiler, Kel Oğlan mı okunsun? Burada yanlış zihniyet var. Bakanlığın iyi niyetle çıkartılan yönetmeliği var ama yanlış kullanılıyor. Çok sayıda ilginç ve güzel kitaplar var. 1963 yılında basılan bir kitap okunmadığı gerekçesiyle atılıyor. Oysa 5 kişi okumuş. Ama atılıyor. Bu büyük bir faciadır. Bunun önüne geçilmelidir. Ben 60 kitabın yazarı olarak içim kan ağlıyor."

'FIRAT’IN ÖBÜR TARAFINDA TÜRK MİLLETİNİ ANLATAN KİTAPLARIN KALMADIĞINI ÖĞRENİYORUZ'

Yazar Süleyman Kocabaş, Bakanlığın kitapların hurdaya çıkartılması ile ilgili yönetmeliğinin yanlış değerlendirildiğini ifade ederek, önemli bir iddiada bulundu. Fırat’ın öbür tarafında Türk milletinin tarihini anlatan kitapların kalmadığını öğrendiklerini açıklayan Kocabaş, kütüphanelerdeki son durumla ilgili şu bilgileri verdi: "Arşivimize sahip çıkmalıyız. Bir yazılı kağıt bile kütüphanede durmalıdır. Trilyonlar harcıyor stadyumlar yapıyoruz. Biz de o zaman büyük kütüphaneler yaparak 100 yıla hitap edecek binalar yapmalıyız. 2010 yılında 5 bin kitap Kayseri’deki kütüphaneden atıldı. Bu kitaplara en azından belediye sahip çıktı ve kütüphanesine aldı. Bunu değerlendirdi ve kurtardık. Son olarak yeni 8 bin kitap atıldı. Kitapların bir kısmı burada. Kitapların bir kısmı da yırtılarak yok edildiğini öğrendik. Yırtılamayanlar da satılmış. Sahaflara teşekkür ediyoruz. Çünkü tarihe ve önemli kitaplara sahip çıktılar. Bütün Türkiye’de kitap kıyımı var. Hele Fırat’ın öbür tarafındaki kütüphanelerde Türk milletini anlatan kitabın kalmadığını öğreniyoruz. Bu yönetmelik değiştirilmelidir. Bakanlık iyi niyetle çıkardı ama kötü niyetli olarak değerlendiriliyor." CİHAN

Yorumlar