Hukukçular Birliği Vakfı’ndan iki istifa
Hukukçular Birliği Vakfı yönetim kurulu üyesi avukat Hayrettin Açıkgöz ve Hasan Basri Aksoy, son günlerde birliğin gösterdiği siyasi tavır nedeniyle istifa ettiklerini duyurdu.
Hukukçular Birliği Vakfı yönetim kurulu üyesi avukat Hayrettin
Açıkgöz ve Hasan Basri Aksoy, son günlerde birliğin gösterdiği
siyasi tavır nedeniyle istifa ettiklerini duyurdu.
Hukukçular Birliği Vakfı’nın yıllardır sürdüre geldiği demokrasi,
insan hakları ve hukukun üstünlüğünü önceleyen tavrını koruyamaz
hale geldiğini belirten yazılı açıklamada, birliğin, yürütmenin
icraatlarını meşrulaştıran aparatlardan biri haline dönüştüğü
kaydedildi. Avukat Hayrettin Açıkgöz ve Hasan Basri Aksoy, uzun
yıllardır yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarına emek verdikleri
Hukukçular Birliği Vakfı’nın yönetim kurulu üyeliğinden istifa
ettiklerini açıkladı.
“Kuvvetler birliği isteyen ve bunu hayata geçirmek için hukuku hiçe
sayan işlemler tesis eden hükümetin payandası olmayı seçmiştir.
Vesayet söylemi ile bugünlere gelen, bugünlerde de başka bir
vesayeti ortadan kaldırmaya çalıştığı iddiasının arkasına sığınan
fakat gerçekte toplumun tüm katmanları ve devletin tüm kurumları
üzerinde kendi vesayetlerini kalıcı kılmaya çalışanların hukuk
tanımazlıklarını desteklemeye karar vermiştir.” ifadelerinin
kullanıldığı açıklamada, 2010 referandumunda yönetim ve
gönüllüleriyle bir ay boyunca, otobüsle, 45 il gezerek halkın yüzde
58’inin oyu ile kabul edilmesine katkı sağladığı 2010 anayasa
değişikliğini rafa kaldıran ve evrensel hukukun temel ilkelerine
göre yargı bağımsızlığının hayata geçmesinin garantisi olan
HSYK’nın yürütmenin emrine verilmesini sağlamaya soyunduğuna dikkat
çekildi.
17 Aralık’ta ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet skandalını halının
altına süpürmeye çalışanların yoldaşı olmayı tercih edildiğini
kaydeden Avukat Aksoy ve Açıkgöz, açıklamalarında şu ifadelere yer
verdi: “Bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak fermana göre
akşamdam sabaha kolluğun, hakimin, savcının, mevzuatın değişip
durduğu muz cumhuriyeti görüntüsünü aklamayı vazife kabul etmiştir.
Kendisinden olmayana yaşama hakkı vermeyen, onları hain, çapulcu,
dış mihrak olarak yaftalayan, onlarla ilgili cadı avı başlatan,
fişleyen, aşağılayan, yaralayan söylem sahiplerini kollamayı
hukukçuluk saymıştır.”
CİHAN
Yorumlar