Hakan Şükür: Milletvekilliği teklifine 'hayır' diyemedim
AK Parti eski milletvekili Hakan Şükür, "Düşünmediğim bir şeyi ani bir teklif alınca, biraz da baskı görünce, bu manevi güzel bir baskı tabi.
AK Parti eski milletvekili Hakan Şükür, "Düşünmediğim bir şeyi
ani bir teklif alınca, biraz da baskı görünce, bu manevi güzel bir
baskı tabi. Ülkenin Başbakanı, değer verdiğiniz, sevdiğiniz bir
insanın böyle bir teklifini alıyorsunuz. ‘Hayır’ diyemedim"
dedi.
Bugün TV'de yayınlanan Erkam Tufan’la Analiz programının bu haftaki
konuğu AK Parti eski milletvekili Hakan Şükür oldu. Programda
kendisine sorulan "Siz talimatla mı geldiniz, talimatla mı
gittiniz?" sorusuna Hakan Şükür, şu cevabı verdi: "O kadar
üzülüyorum ki bireysel olarak. Benim buraya nasıl girdiğimi Sayın
Başbakan da çok iyi biliyor. 26 Şubat’ta Sayın Başbakanımızın doğum
gününde ben Dolmabahçe’ye davet edildim. Sayın Başbakanımızla
görüşmek üzere bizzat kendisi aradı, ertesi güne de randevu verdi.
Tabi onun 2-3 ay öncesi benim sporla, futbolla, kendi akademimi
kurmak noktasında. Basına zaman zaman da yansıdı; Federasyon
başkanı olmak gibi bir hayalim vardı. Ama birçok federasyonda
olduğu gibi bir federasyona başkan olabilmek, oranın genel
kuruluyla doğru orantılı bir şey. Ama Türkiye’de bütün kurumlar
veya yapılacak her şey Başbakanın ifadeleriyle doğru orantılı
olduğu için böyle bir niyetimi, böyle bir projemin, böyle bir
planımın olduğunu söyledim. Kendisi bu görüşmeden 2-3 ay önce
‘şimdilik buralar karışık, daha zaman var sen buna hazırlanırsın’
gibilerinden ifadeleriyle belki bundan vazgeçtik. Ama 25 Şubat'ta
beni arayıp çağırdığında Dolmabahçe’ye kendi içimden ‘Acaba
federasyon başkanlığıyla ilgili bir şey mi konuşacağız’ diye
düşündüm. Ben oraya milletvekilliği teklifi almaya gitmedim,
bilmiyordum. Orada milletvekilliği teklif etti. Binali bey de
vardı. ‘Futbol tarafı biraz karışık oralara daha zaman var. Sen
bizim yanımıza gel.’ 'Sizin yanınız mı dedim Sayın Başbakan?' ‘
Seni milletvekilliğine aday yapalım. Burda sportif anlamda, sporla
ilgili birçok kalkınma planımız var.’ Söylemekte sakınca
görmüyorum. Benim de kardeşimdir kendisi İbrahim Kutluay. Sayın
Egemen Bağış da kendisiyle konuşmuş. İkimizin bu ülkenin spor
politikasında önemli şeyler yapabileceğine ait kafasında böyle bir
plan yapmış Sayın Başbakan. Düşünmediğim bir şeyi ani bir teklif
alınca, biraz da baskı görünce, bu manevi güzel bir baskı tabi.
Ülkenin Başbakanı, değer verdiğiniz, sevdiğiniz bir insanın böyle
bir teklifini alıyorsunuz. ‘Hayır’ diyemedim."
"Bir tweetinizde yazdığınız 'İş adamlarına talimatı vermeyi iyi
bilirsiniz' sözüne ne dersiniz?" şeklindeki soruya Şükür, "Şimdi
kamuoyunda bazı iddialar var. Bunları gerek sosyal medyada, gerek
internette çok üzücü, demokratik bir hukuk devletinde olmaması
gereken şeyler oluyor. İşte iş adamlarının devletle ilişkileri,
aldıkları ihaleler ve kendilerinin zorlanmaları, talimat almaları.
Ben bunlara atıfta bulunarak ‘talimat almayı iyi bilirsiniz’ sözünü
söyledim. Talimatı hayatım boyunca ben kimseden almadım" diye
konuştu.
"Bir emirle, Hocaefendi’nin talimatıyla mı AK Parti’den istifa
ettiniz?" sorusu üzerine Şükür, "Benim inançlı olduğumu herkes
bilir, değerlerime ne kadar önem verdiğimi herkes bilir. Her
şeyimin üzerine yemin edebilirim. Bu ispatlanırsa ben istifa etmeyi
bırakın hayatımla ilgili birçok şeyden de vazgeçerim. Benim buradan
ayrılma biçimimi, içerde de gördüğüm hakikaten benimle aynı fikirde
kendi içimizdeki insanların, belki de hizmetten olduğumdan, öyle
gördüklerinden kaynaklanan bir şeyle, hiçbir şekilde sahip
çıkmadıklarını gördüm. Yani o kadar büyün rahatsızlıklar yaşadığım
anlar oldu ki. Yeni girmişsiniz siyasete ve birçok kez ‘acaba
ayrılsam mı, istifa etsem mi? Ama işte sayın Başbakanı seviyorum,
parti içi disiplin, işte önemli biriyim, bu şekilde ayrılırsam
doğru mu olur, biraz kendi itibarım var’ gibi çok düşündüğüm anlar
oldu" ifadelerini kullandı.
Şükür, şunları söyledi: "Ben futbol oynadığım dönemlerde çok fazla
rahat yüzü görmeyen biriydim, gerek inançlarımdan, gerek farklı
nedenlerden dolayı insanlar rencide edecek çok şey yaptılar.
Türkiye’de tarih boyunca benim gördüğüm bir şey var; hep bir algı
yönetimi var. Aslında bakarsanız bugün aynı hasletleri
paylaşanların veya öyle olduğuna inandığımız insanların yine bu
algı yönetimiyle gündeme gelmesinde, demek ki o günleri ben bugün
için yaşamışım bunu çok net bir şekilde görebiliyorum." CİHAN
Yorumlar