"Gazi Meclis'te O Gece"

-AK Parti'li Ünüvar'ın hazırladığı "Gazi Meclis'te O Gece" kitabı, TBMM'de 15 Temmuz akşam saatlerinden 16 Temmuz sabahına kadar geçen süreyi bir akış şeması içinde sunuyor -Kitapta, miletvekilleriyle röportajlar; milletvekillerinin darbe girişimini nasıl, nerede, ne zaman öğrendikleri; Meclise nasıl geldikleri; Mecliste o gece yaşanlar yer alıyor -Kitaba ön söz yazan Cumhurbaşkanı Erdoğan: -"Nasıl ki açılışından 96 yıl sonra bile TBMM’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlığını unutmuyor ve unutturmuyorsak, ikinci kez gazi olan Meclisimizin 15 Temmuz kahramanlığını da asırlar boyu unutturmayacağız" -TBMM Başkanı Kahraman: - "Bu ülkede darbe yapmayı düşünenler artık bir değil bin defa düşünmek zorunda olacaklar" -Başbakan Binali Yıldırım: "O gün, milletçe, ülkemizi işgal edilebilir hale getirmek niyetiyle girişilmiş bir darbe girişimini boşa çıkarmakla kalmadık, adeta istiklalimizi yeniden kazandık"

Google Haberlere Abone ol
"Gazi Meclis'te O Gece"

TBMM (AA) - ALP ÖZDEN - AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar'ın hazırladığı "Gazi Meclis'te O Gece" kitabı, TBMM'de 15 Temmuz akşam saatlerinden 16 Temmuz sabahına kadar geçen süreyi bir akış şeması içinde sunuyor.

Kitapta, miletvekilleriyle röportajlar; milletvekillerinin darbe girişimini nasıl, nerede, ne zaman öğrendikleri; Meclise nasıl geldikleri; Mecliste o gece yaşanlar yer alıyor.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar tarafından hazırlanan "Gazi Meclis'te O Gece" kitabı, 692 sayfadan oluşuyor.

Ünüvar, kitap çalışmaları kapsamında 15 Temmuz ile ilgili 12 maddelik soru hazırladı ve bunları o gece TBMM'de bulunan 106 milletvekiline gönderdi. Ünüvar, isteyen milletvekilleriyle bizzat röportaj yaptı, bazı milletvekilleri ses kaydını gönderdi, bazıları da yazılı yanıt verdi. 74 milletvekili soruları yanıtladı. Ünüvar'ın röportaj yaptığı isimler arasında, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek de bulunuyor.

Kitap, 15 Temmuz akşam saatlerinden 16 Temmuz sabahına kadar geçen süreyi içeren bir akış şeması içeriyor.

Milletvekillerinin darbe girişimini nasıl, nerede, ne zaman öğrendiği ve Meclise hangi şartlarda geldiği kitabın birinci bölümü; Meclis bahçesine girmelerinden itibaren Genel Kurul salonunun bombalanmasına kadarki süreç ikinci bölümü; bombalanmayı müteakip sabah saat 8’e kadar devam eden süreç üçüncü bölümü; TBMM’nin uğradığı saldırının yurt içi ve yurt dışı heyetler nezdindeki yansımaları ise dördüncü bölümü oluşturuyor.

Kitapta, o gün Mecliste bulunan milletvekillerinin sosyal medya paylaşımları da yer alıyor. Ayrıca, kitapta, fotoğraf ve dokümanların yanında "karekod" uygulamasıyla cep telefonlarından ilgili videolara da ulaşılabiliyor.

15 Temmuz gecesini TBMM'de geçiren ve yaşananlara şahitlik eden Anadolu Ajansı Parlamento Muhabiri Coşkun Ergül'ün izlenimleri de kitapta yer alıyor.

Ünüvar, kitapla ilgili "Bu kitap 15 Temmuz Gecesi Mecliste yaşananları tarihe not düşmek adına, bizzat yaşayanların gözüyle ifade edilmek üzere yazılmıştır. Kitabı hazırlamak ve yazmak için çok çalışılmış olsa da bir yönüyle eksik kaldığını belirtmek durumundayız. Başlangıcı karanlık ama sonu aydınlık o günün yaşandığı tek mekan TBMM değildi, o anları yaşayan milletvekilleri de sadece o gece Mecliste bulunanlardan ibaret değildi." değerlendirmesini yapıyor.

-"Ölümü kendi içimizde öldürerek"

Kitapta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ön sözü de bulunuyor.

Siyasetin, millet iradesinin seçim yoluyla tecellisini savunduğunu, bu yönüyle siyasetin, zorbalığın, zulmün, şiddetin tam karşıtı olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye, 27 Mayıs 1960 sabahında, silahın siyaseti esir aldığı, şiddetin nazik ve naif bir siyaset adamı olan Menderes’in de yaşamına son verdiği acı bir tecrübe yaşamıştır. Menderes’i, bizim gibi ömrünü siyasi mücadeleye adayanlara 'bir tehdit olsun' diye idam etmişlerdir. Biz ise Menderes’in aziz hatırasını bir tehdit olarak değil, siyaset azmimizi ve kararlılığımızı artıran bir fedakarlık timsali olarak, kendimize örnek aldık." değerlendirmesinde bulundu.

"Millete hizmetin, her türlü tehlikeyi göze almak anlamına geldiğinin idrakiyle, 'ölümü kendi içimizde
öldürerek' bu yola çıktık. Karşılaştığımız tüm engellemelere, yaşadığımız tüm haksızlıklara rağmen, şiddeti dışladık, siyaseti yegane mücadele yöntemi olarak savunduk." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Siyasetin yüceltilmesi için verdiğimiz uzun soluklu mücadelenin, sonunda mutlaka şiddete galebe çalacağına inandık. Ellerindeki silahın gücüyle şiddete başvuranların, siyaset ve millet iradesi karşısında bir gün mutlaka diz çökeceklerine emindik.

15 Temmuz, siyasetin ve milli iradenin şiddet karşısındaki kat’i zaferinin adıdır. Silahsız ellerin, çıplak yumrukların, iman dolu göğüslerin, inanç ve cesaretin, milli irade bedeninde zulme, zorbalığa, haksızlığa, işgale, şiddete karşı şahlanışı olan 15 Temmuz’da milletimiz, verdiği mücadeleyle tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştır. O gece sokakları, caddeleri, meydanları darbecilerin silahlı zorbaları değil milletimizin iradesi zapt etmiş; milyonlarca insan, hiçbir zorlama olmadan, tamamen kendi iradeleriyle siyasetine, tercihlerine, özgürlüğüne, geleceğine sımsıkı sahip çıkmıştır.

Her darbe, en başta seçilmişleri etkisiz hale getirmek, milletin tercihini gasp etmek için yapılır. O gece millet, iradesine sahip çıkarken, milletin vekilleri de, kendilerini seçen o millete, o iradeye layık olduklarını göstermişlerdir. 15 Temmuz’da milletvekillerimiz, milli iradenin ve siyasetin tecelligahı olan TBMM'de sergiledikleri kahramanca duruşla kendilerine seçim yoluyla emanet edilen milli iradeye,
siyasete, Meclise sahip çıkmışlardır.

15 Temmuz’da, dışarıda millet, Meclis içinde ise vekilleri, milli irade hırsızlarına karşı cesur bir mücadele verdiler. Darbe girişiminin yapıldığı bir gecede TBMM’nin kapılarının açılması, ışıklarının yanması, milletvekillerinin akın akın Genel Kurula koşması, millete azim ve cesaret verirken, darbecilere korku salmıştır. Bu manzara karşısında çılgına dönen darbeciler, tam da hainlere, tam da işgal kuvvetlerinin milis güçlerine yakışır şekilde, milletin Meclisini, gazi Meclisi bombalama cüretini göstermiştir. Tehditler ve bombalama şeklinde sergilenen şiddet, milletin de, vekillerinin de çelikten iradesini kıramamıştır. Meclis ve milletvekilleri, halkıyla birlikte cesaretle direnmek suretiyle darbe girişimini başarısızlığa uğratmışlardır. Nasıl ki açılışından 96 yıl sonra bile TBMM’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlığını unutmuyor ve unutturmuyorsak, ikinci kez gazi olan Meclisimizin 15 Temmuz kahramanlığını da asırlar boyu unutturmayacağız."

-"Biz Türkiye’yiz. Ne böldürürüz, ne bölebilirler"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, ön sözünde, 15 Temmuz'un, milletin kendi güvenliği için emanet ettiği tankları, uçakları kendi halkının üzerine sürmekten ve hunharca bombalamaktan imtina etmeyen bir grup "üniformalı terörist"in darbe girişimi olduğunu ifade etti.

15 Temmuz'un sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda ülkeyi işgal hareketi olduğuna dikkati çeken Kahraman, şu ifadeleri kullandı:

"İçinde sivil, asker, yargı unsurlarını barındıran bir güruh daha önce farklı zamanlarda ve farklı şekillerde defalarca tekrarladıkları senaryoyu 15 Temmuz’da en kanlı şekliyle sahneye koymak istedi ama başaramadılar. Başaramadılar, çünkü karşılarında millet ve onun temsilcileri vardı.

Milli iradeye konulmak istenen ipoteğe itiraz ederek ikinci defa Meclisimiz gazilik payesini hak etti. 15 Temmuz’dan çıkarılacak çok ders var. Türkiyemiz ve milletimiz, içeriden ve dışarıdan büyük tehditlerle, huzur ve güvenliğini bozarak kalkınmasını engellemek isteyen şer güçlerle karşı karşıyadır. Biz şanlı bir tarihin ve misyonun sahibiyiz. Biz Türkiye’yiz. Ne böldürürüz, ne bölebilirler. Ay yıldızlı bayrağımız altında; tek millet, tek devlet, tek vatan şuuru izinde olduğumuzu bütün dünyaya haykırıyoruz. Bu ülkede darbe yapmayı düşünenler artık bir değil, bin defa düşünmek zorunda olacaklar.

Milletin temsilcileri olarak görevimiz, ülkemizi ve milli irademizi tehditlere maruz kalmayacak, suikastler tertip edilemeyecek duruma kavuşturmaktır. Unutmayalım ki, umutlarını bize bağlamış bir gönül coğrafyamız var. Onların da başını öne eğdirmemek için daha çok çalışacağız. Sırt sırta, omuz omuza vererek hep ileri daha ileriye gideceğiz. Meşum darbe girişiminin sabahı işine gücüne giden, darbe heveslilerine büyük ders veren bu aziz millete layık olmaya çalışacağız. Ama unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ve beynini kiraya vermiş robot nesil değil, millet ve ülke sevdalısı nitelikli bir neslin yetişmesi için elimizden geleni değil daha fazlasını yapmaya çalışacağız."

-"Adeta istiklalimizi yeniden kazandık"

Başbakan Binali Yıldırım da önsözünde 15 Temmuz'da doğrudan milletin iradesini hedef alan bir darbe teşebbüsüne şahit olunduğunu belirtti.

"O gün, milletçe, ülkemizi işgal edilebilir hale getirmek niyetiyle girişilmiş bir darbe girişimini boşa çıkarmakla kalmadık, adeta istiklalimizi yeniden kazandık." değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, Türkiye’nin hukukuna, seçilmiş hükümetine ve milli iradesine sahip çıkan milletin, o gece meydanlara koşarak hükümetin yanında yer aldığını ve eşsiz bir demokrasi destanı yazarak karanlık geceyi ülke için aydınlık bir sabaha bağladığını kaydetti.

Türkiye’nin bütün minarelerinin, bütün meydanlarının, bütün vatandaşlarının o gece milli iradeye sahip çıktığına vurgu yapan Yıldırım, "Cumhurbaşkanımızın, Meclisimizin ve hükümetimizin Türk milletine yakışır bir temsil örneği sergilemeleri ve aynı zamanda medyamızın takdire şayan demokratik tavrı karşısında hain FETÖ mensubu darbeciler kısa zamanda teslim olmak mecburiyetinde kaldılar. Bu asil direniş, asker üniforması giymiş teröristleri kısa zamanda dize getirmekle kalmadı, haftalarca süren demokrasi nöbetleriyle Türk milletinin kimseye boyun eğmeyen iradesini bütün dünyaya bir kez daha gösterdi." diğerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, istiklal mücadelesine önderlik eden TBMM’nin 15 Temmuz gecesi üzerine yağdırılan bombalara rağmen açık tutulmasının, büyük milletin egemenlik hakkını hiçbir vesayet odağına teslim etmeyeceğini bütün cihana bir kez daha gösterdiğini belirterek, 15 Temmuz gecesini TBMM çatısı altında geçiren bütün milletvekillerine ve TBMM Başkanı'na teşekkür etti.


Yorumlar