Filistinli alimlerden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye destek

1948 İslami Hareketi lideri Şeyh Salah: "Batılı liderlerin, gazetecilerin, yazarların ve entelektüellerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırıları hiç şüphesiz Batı'nın münafık yüzünü temsil ediyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Filistinli alimlerden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye destek

Filistinli alimler, 16 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu sürecinde Batılı bazı çevrelerin, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı karalama kampanyalarına tepki gösterdi.

1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah, "Batılı liderlerin, gazetecilerin, yazarların ve entelektüellerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırıları hiç şüphesiz Batı'nın münafık yüzünü temsil ediyor. İslam aleminin önde gelen sembol isimlerinden biri olan Erdoğan'ı hedef alarak bütün kin ve nefret oklarını ona yöneltmiş durumdalar." dedi.

Batılıların, İslam aleminin geri kalmış bir topluluk olarak kendilerine bağlı kalmasını, insani yardım olarak nitelenen "sözde bağışların" peşinde koşmasını ve kendi rızalarının dışına çıkmamasını istediğini belirten Şeyh Salah, Erdoğan'ın ise bu çemberi kırdığı için hedef alındığına dikkati çekti.

"Haçlı zihniyetinin kin ve düşmanlık ateşi tutuştu"

"Erdoğan, İslam dünyasına umut vadeden bir edayla büyük bir kalkınma hamlesi başlattı" diyen Şeyh Salah, Türkiye'nin Erdoğan liderliğinde hak ettiği konuma ulaştığını vurgulayarak, "Türkiye halkının iradesinin sesi olan Erdoğan, uluslararası camiada ülkesine olan güveni tazeledi, ülkesinin her anlamda hak ettiği konuma yükselmesini sağladı. Erdoğan bütün bunları sağladığında tarihsel haçlı zihniyetinin kin ve düşmanlık ateşi tutuşmaya başladı. Bu haçlı ruhu Avrupalı liderlerin nefislerinde nüksetmeye başladı. Bu ruh, Batılı liderlerin sözlerine yansıyarak, Erdoğan'a yönelik ateşli bir saldırı şeklinde kendini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "mazlumların umudu" olduğunu söyleyen Salah, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşananları uzaktan izlediğimde kendi kendime, 'Türkiye'nin kalkınmasını sağlayan Erdoğan mı saldırıya ve nefret söylemlerine maruz kalmalı yoksa dünyanın dört bir tarafında masumların kanını döken Putin ve Trump mı?' sorusunu yöneltiyorum. Ancak onlar, var güçleriyle Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyorlar. Çünkü Erdoğan, yeryüzündeki mazlumların umudunu temsil ediyor. Filistin halkının, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşunun umudunu temsil ediyor. İşte onlar bu umudu söndürmek istiyorlar. Ancak biz de onlara diyoruz ki kaybedeceksiniz ve hüsrana uğrayacaksınız."

"Batı ülkelerinin tavrı saygısızca ve devlet geleneğinden uzak"

Kudüs Yüksek İslami Heyeti Başkanı ve Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri de Avrupa ülkelerindeki Türklere yönelik baskılara son verilmesi gerektiğini belirtti.

Sabri, "Batılı ülkelerin Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmeleri, saygı ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde hareket etmeleri gerekiyor." ifadesini kullandı.

Bazı Avrupa ülkelerinin son dönemde Türkiye ve Erdoğan'a karşı izlediği politikayı "saygısızca ve devlet geleneğinden uzak" şeklinde nitelendiren Şeyh Sabri, "Avrupalı liderlerin Türkiye'ye ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırıları kabul edilemez. Bu bağlamda ülkelerinde yaşayan Türkiye vatandaşlarına yönelik baskılarına bir an önce son vermeliler. Batılı ülkelerin Erdoğan'a ve Türkiye'ye yönelik sözleri, amacını aşarak saygıdan yoksun kalmış, devlet geleneğinden uzaklaşmıştır." diye konuştu.

Yorumlar