Eskişehir Barosu: Öğrencilerin sorguya alınması fişlemedir, cezası hapistir

Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince özel okul, yurt ve dershanelerde, veli ve öğrencilerin oluşturulan sorgu odalarında ifadelerini almasının anayasal bir suç ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğ.

Google Haberlere Abone ol
Eskişehir Barosu: Öğrencilerin sorguya alınması fişlemedir, cezası hapistir

Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince özel okul, yurt ve dershanelerde, veli ve öğrencilerin oluşturulan sorgu odalarında ifadelerini almasının anayasal bir suç ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu söyledi. Yapılan çalışmanın ise bir fişleme olduğunu, bunu kınadıklarını kaydeden Öztekin, “ Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Fişlemenin unsurlarından biri hukuka aykırı olarak kişisel veri elde etme ve kaydetmedir. Bu uygulama ile fişleme yapılmaktadır. Buna göre uygulama TCK’nın 135. maddesinin 1. fıkrasına göre suç teşkil etmektedir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre de kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Burada yapılanların hepsi kanunsuzdur, suçtur. Buna göre de bunları yapan ve uygulayanlar hapis cezasıyla yargılanır.” dedi.


Eskişehir Barosu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından valiliklere gönderilen yazılı emir doğrultusunda bütün şehirlerdeki özel okul, yurt ve dershanelere siyasi propaganda yapıldığı gerekçesiyle teftişler düzenleyip, veli ve öğrencilerin ifadelerin alınmasına sert tepki gösterdi. Baro Başkanı Avukat Rıza Öztekin, düzenlediği basın toplantısında, hükümet tarafından şimdi de küçük çocukların fişlenerek, üzerlerinde korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.

“BU UYGULAMA HUKUKSUZDUR VE UYGULAMAYA KATILANLAR HAPİS CEZASIYLA YARGILANIR”

Bu çalışmanın hukuksuz olduğunu, bu uygulamayı yerine getirenlerinde hukuka aykırı davranarak suç işlediğini vurgulayan Avukat Öztekin, Valiler, İl Milli Eğitim Müdürleri ve müfettişler, ‘bakanın talimatını uyguluyoruz’ diyerek sorumluluktan kurtulunamayacağını ifade etti. Uygulamanın anayasanın 137. maddesinin 2. fıkrasına göre hukuksuz olduğunu belirten Öztekin, şöyle konuştu: “Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Fişlemenin unsurlarından biri hukuka aykırı olarak kişisel veri elde etme ve kaydetmedir. Bu uygulama ile de bir fişleme yapılmaktadır. Buna göre uygulama TCK’nın 135. maddesinin 1. fıkrasına göre suç teşkil etmektedir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre de kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Burada yapılanların hepsi kanunsuzdur, suçtur. Buna göre de bunları yapan ve uygulayanlar hapis cezasıyla yargılanır.”

“BU UYGULAMA BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNE AYKIRIDIR”

Bu uygulama kapsamında küçük çocukların sorgu odalarında sorgulandığını, ruh sağlıklarının olumsuz etkilendiğini aktaran Avukat Öztekin, bu durumun ise BM Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olduğunu vurguladı. 18 yaşına kadar her insanın çocuk olduğunu ve bunun kanunlarla da sabit olduğunu dikkat çeken Öztekin, BM’nin 14. maddesine göre, taraf devletlerin çocuğun düşüncesi, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterileceğinin belirtildiğini dile getirdi. Bu uygulama ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 16. maddesine karşı gelindiğini dikkat çeken Öztekin, “Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahele yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız saldırılamayacağı belirtilmiştir. Oysa bu uygulama ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesi de çiğnenmiş, hukuksuz işlemler yapılmaktadır.” diye konuştu.

“ UYGULAMA ANAYASA AYKIRIDIR VE SUÇTUR”

Bu uygulamanın aynı zamanda anayasaya da aykırı olduğunu ve bir tür fişlemenin yapıldığının altını çizen Öztekin, “Anayasamıza göre, herkesin vicdan, dini inanç ve kanat hürriyetine sahiptir. Kimse dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Bunlardan dolayı kınanamayacağı gibi suçlanamaz. Kimse düşünce ve kanaatlerini anlatmaya, açıklama zorlanamaz, kınanamaz, zorlanamaz. Bu uygulama ile anayasa ihlali yapılmaktadır ve bu suçtur.” diye konuştu.

“BU BİR FİŞLEMEDİR, ŞİDDETLE KINIYORUZ”

Fişleme niteliğindeki bu uygulamanın asla kabul edilemeyeceğini ve bunu şiddetle kınadıklarını kaydeden Ötekin, “Eğitim yuvası olan bu kurumlarımızda oluşturulan sorgu odaları ile çocuklarımızı üzerinden fişleme işlemleri yapılmaktadır. Korku imparatorluğu yaratılmaktadır. Korkunun artık ilkokul sıralarındaki körpecik yavrularımızdan medet umduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.” ifadesini kulandı.
Bu konuda özel okul, dershane ve yurt sahipleri ve yöneticilerine seslenen Öztekin, “ Baro bu işin takipçisi. Hukuksuzluğun bekçisidir. Bu uygulamaya maruz kalan her kim olursa olsun. Ama mutlaka bize başvursun. Biz onlara gereken her türlü hukike desteği sağlayacağız.” dedi.



CİHAN

Yorumlar