Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde yaptığı konuşmasında, Alman Parlamentosu'nun aldığı soykırım kararıyla ilgili açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya Grand Otel'de
gerçekleştirilen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 23. Olağan
Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Hala Gezi olaylarına
ağaç meselesi diye, 17-25 Aralık darbe girişimine hukuk operasyonu
diye, bölücü terör örgütünün eylemlerine demokratik tepki diye
bakanlar varsa, izanından şüphe ederim. Alman Parlamentosu'nun
aldığı son karar da bu zincirin son bir halkasıdır."
Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararı değerlendiren
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Dünyada soykırım konusunda söz söyleyebilecek en son ülkenin bize
böyle bir ithamda bulunması hukukçuların tabiriyle söylüyorum
hayatın olağan akışına uygun değildir. Önce onlar Holokost'u
yeniden bir tanımlasınlar. Onlar Namibya Katliamı'nı önce bir
gözden geçirsinler. Sen hangi ülkeye neyi söylüyorsun? Bir kez daha
altını çizerek ifade ediyorum. Bizim geçmişimizle ilgili
utanacağımız hiçbir meselemiz yoktur. Ama ülkemizi sık sık Ermeni
soykırımı tasarılarıyla tehdit eden devletlerin her birinin
arkasında milyonlarca masumun kanı ve vebali vardır."
"Ermeni meselesi şantaj aracı olarak kullanılmaya
başlandı"
"Buradaki meselenin Ermeniler olmadığını, onların sadece asıl oyuna
alet edildiğini, istismar edildiğini gayet iyi biliyorum" diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ermeni meselesi dünyanın her yerinde
Türkiye'ye karşı elverişli bir şantaj aracı, hatta bir sopa olarak
kullanılmaya başlandı. Şimdi paralel ihanet çetesi konusunda da
benzer bir yaklaşım görüyoruz. Türkiye'den kaçan tüm çete
elemanları, Almanya başta olmak üzere Batı ülkelerinde rahatça
hayatlarını sürdürebiliyor." şeklinde konuştu.
"Avrupa'ya şu mesajı tekrar vermek
istiyorum..."
Almanya Meclisinin aldığı karar sonrasında Avrupa'ya seslenen
Erdoğan sözlerini söyle sürdürdü:
"Buradan Almanya'ya ve tüm Avrupa'ya şu mesajı tekrar vermek
istiyorum: Ya gündemimizdeki meseleleri hakkaniyetli bir şekilde
çözüme kavuştururuz ya da Türkiye, Avrupa'nın sorunlarının önünde
bir set olmaktan çıkar, sizi dertlerinizle başbaşa bırakırız. Tüm
dünyaya sesleniyorum. Beğenirler beğenmezler. Bizim Ermeni
meselesindeki tavrımız en başından beri nettir. Biz soykırımın
ithamını asla kabul etmiyoruz. Birinci Dünya Savaşı şartlarında,
ülkemizin dört bir yandan kuşatma altına alındığı bir dönemde,
elbette Anadolu'da asayişi sağlamak amacıyla birtakım tedbirler
alınmıştır. Eğer bu meseleyi gündeme getirenlerin amacı, ki çocuk
o, anlamaz o işlerden, çıkmış Alman Parlamentosu'na böyle bir metni
gönderiyor. Senin bunlardan haberin var mı ya? Tarih bilincin nedir
senin? Arşiv bilincin nedir senin? Acaba hangi arşive girdin.
Bunları bunlara bir sormak lazım. Almanya'da doğmuş, Almanya'da
büyümüş veya burada doğmuş ondan sonra Almanya'ya gitmiş. Nereye
gidersen git? Tayyip Erdoğan'a küfür etmek sana bir şey
kazandırmaz. Fakat ben bu kadar koskoca bir Alman Parlamentosu'nun
bunların arkasına takılmasına hayret ediyorum. Eğer samimiyseniz,
eğer dürüstseniz, ey Alman siyasileri sizlere sesleniyorum. Biz
bütün arşivlerimizi açtık, açık tutuyoruz. Varsa sizin arşivleriniz
siz de açın. Gelin çalıştıralım buradan karar verelim."
"Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni var"
"Bir meselenin, özellikle bu meselenin Ermenilerin hakkını,
hukukunu korumak olmadığını, bunun sadece bir istismardan, bir
araçtan ibaret olduğunu gayet iyi biliyoruz" şeklinde konuşan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelerde bulundu:
"Umarım Ermeniler de bu gerçeğin farkına varırlar ve kendilerini
kullandırmaktan vazgeçerler. Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni
var. Bunların yarıya yakını bizim vatandaşımızdır. Şu anda bizim
ülkemizde yaşıyorlar, burada çalışıyorlar ama bir de bizim
vatandaşımız olmayan bir o kadar da şu anda Türkiye'de Ermeni var.
Biz eğer bu noktada böyle bir hassasiyeti gözetmemiş olsak şu anda
bizim vatandaşımız olmayan Ermenileri biz niye ülkemizde tutalım?
Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan'a
göndeririz. Yaparız bunu. Şu anda mültecileri Avrupa alıyor mu
kapısından içeri? Neler yaptıklarını görüyoruz değil mi? Ama
Türkiye şu anda 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Bizim
aramızda bu fark var. Buradan şu hususu tüm samimiyetimle ifade
etmek istiyorum: Bizim AB ile Avrupa ülkeleriyle herhangi bir
meselemiz aslında yok. Ülkemiz kökenli veya vatandaşımız
statüsündeki 5 milyona yakın kardeşimizin yaşadığı bir coğrafyaya
husumet beslememiz, onu kendimizden ayrı görmemiz mümkün değildir.
Biz coğrafya olarak nasıl Avrupa'nın bir parçasıysak, Avrupa'yı da
kendimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz."
"Riyakarlık yapılmasını özellikle istemiyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim istediğimiz sadece
Türkiye'ye karşı adaletli davranılması, çifte standart
uygulanmaması, herkes için hangi kurallar geçerliyse bizim için de
aynısının geçerli olmasıdır. Biz bunu bekliyoruz. Kendi özel
şartlarımızı ileri sürerek, pozitif ayrımcılık dahi istemiyoruz.
Sadece adaletli ve ilkesel bir yaklaşım talep ediyoruz. AB
müktesebatında ne varsa onu istiyoruz ama AB müktesebatının
içindekileri sen kalk bazı ülkelere farklı uygula, Türkiye'ye gel
farklı uygula. Olmaz böyle şey. Daha açıkçası biz riyakarlık
yapılmasını özellikle istemiyoruz. Karşımıza Ermenileri sürmeyin,
terör örgütlerini sürmeyin, STK görünümlü operasyon birimlerinizi,
medya görünümlü propaganda makinelerinizi sürmeyin. Yani siyasi,
ekonomik ve medyatik bel altı vuruşlar yapmayın. Bakınız biz, bu
kadar açık, şeffaf, net konuşuyoruz. Öyle de davranıyoruz. Siz de
öyle yapın. Doğduğum büyüdüğüm yer Kasımpaşa'da dedikleri gibi;
delikanlı olun, ciğerimi yiyin. Bizim anlayışımız budur."
ifadelerini kullandı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar