"En büyük özelliğimiz kendi birikimimiz ve özümüzdür"

- AK Parti Çevre Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan: - "Bizi var eden en büyük özelliğimiz kendi birikimimiz ve özümüzdür. Taklit ederek rekabet edemeyiz. O yüzden bugün Türkiye'nin her alanda taklitten uzak özgün anlayışa ihtiyacı var. En çok da mimaride"

Google Haberlere Abone ol
"En büyük özelliğimiz kendi birikimimiz ve özümüzdür"

SAMSUN (AA) - AK Parti Çevre Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, kültürel nesillerin geleceğe aktarılmasında sanatın çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.

Karaaslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla, Kültür ve Sanat Muhabirleri Derneği tarafından Samsun'da bir otelde düzenlenen "Kültür Sanat Buluşmaları"nın nisan ayı konuğu oldu.

Kültür sanatın hayatın içine girmesinin en büyük hedefleri olduğunu belirten Karaaslan, bunu başarabilmenin birçok yolu olduğunu ifade etti.

Karaaslan, "Bunu başarabilmek sanatçıyı desteklemek, sanatı desteklemekle toplumun sanata ve kültürü olan duyarlığını attırmakla mümkün. Çünkü bir milletvekili olarak açık yüreklilikle şunu söylemek isterim ki yasal düzenlemeler önemlidir ama asla tek başına yeterli değildir. İnsanın ruhuna hitap eden böylesi önemli çalışmaları gün yüzüne çıkarmak önceliklerimiz arasında yer almaktadır." dedi.

Çevre Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak özellikle şehir ve kültür ilişkisi üzerine çalıştığına işaret eden Karaaslan, şöyle devam etti:

"Çünkü şehir sadece yapılardan ibaret değil. O yapıların üzerimize giydirdiği duygu bizim şehirle ve mekanla kurduğumuz ilişkiyi belirlemektedir. Bunu söylerken sadece tarihi eserleri kastetmiyorum, aynı zamanda tarihi eserlerin çevreyle, insanla dolayısıyla nesiller arasındaki iletişimle sağladığı bir güç var, biz o güçten besleniyoruz. Kültürel nesillerin geleceğe aktarılmasında sanatın çok önemli bir yeri vardır."

- "Taklit ederek rekabet edemeyiz"

Karaaslan, şehirlerin 2023 vizyonunu oluşturması için "Şehrim 2023" projesini hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnsanların şehirdeki kültürel beklentilerini, şehrin çevre değerleriyle ilgili hayatına almak istediklerini ve şehir-insan, insan-mekan, mekan-kültür sanat ilişkilerini sorgulamak için şehirlere bir yolculuğa çıktık. Bir şehri anlamanın en iyi yolu o şehre giden yoldur. Bu yol aslında bir keşif. Kültür ve sanat muhabirleri ile sanat sevdalarının keşfe çıkması gerekli. Bize en büyük hazineyi gösterecek mekanlar da şehirlerde gizlidir. Dolayısıyla şehri keşfetmek, şehri tanımak çok önemlidir. Onun için bizim de çıktığımız keşif yolculuğudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye'yi bütün alanlarda ileriye taşımak, büyük ve güçlü olmak ideali var. Onun için bütün alanlarda yapılması gereken icraatlardan saatlerce konuşabiliriz, varsa eksiklikler onları tamamlamak ve bunları tartışmak mümkün. Ama biz biliyoruz ki, bizi var eden en büyük özelliğimiz kendi birikimimiz ve özümüzdür. Taklit ederek rekabet edemeyiz. O yüzden bugün Türkiye'nin her alanda taklitten uzak özgün anlayışa ihtiyacı var. En çok da bana göre mimaride... Çünkü mimaride özgün, geçmişten beslenen, oralardan referans alan, aynı zamanda 2018 yılının ihtiyaçlarını karşılayan, teknolojiyi kullanabilen, beklentileri karşılayan yani eser bırakma anlayışıyla hareket eden yeni bir mimari dile belki de bugüne kadar hiç olmadığı kadar çok ihtiyacımız var."

Kültürün köşe başlarında bile insanın karşısına çıkması gerektiğini belirten Karaaslan, şunları kaydetti:

"Şehir keşiflerinde bana göre öne çıkan diğer keşif ise kültürün hayatın her alanında hatta köşe başında insanın karşısına çıkması gereklidir. Şehir merkezlerinde çoğu insan için ulaşılabilir olmayan farklı sanat dallarına aslında daha kolay ulaşım sağlamamız lazım. Sanat merkezleri değil, sanat atölyeleri kurmak. Köşe başındaki küçücük tarihi eseri kütüphaneye çevirmek, oradaki kitap kokusunu taş kokusuyla karıştırmak ve insanın ruhunu bu yönde beslemek lazım. İnşallah önümüzdeki dönemde gençleri teşvik ederek özellikle onların ruhunu besleyerek, gençleri sadece matematik, fen gibi alanlarda değil, aynı zamanda diğer alanlara ilgisini attıracak çalışmalar yapacağız."

Konuşmanın ardından ressam Melek Yıldız Ergül'ün "Amazon" sergisi açıldı.

Yorumlar