Mehmet Hammutoğlu

Mehmet Hammutoğlu

Değişen nüfus yapısı seçim sonuçlarını nasıl etkiler?

Öncelikle, bu yazı İstanbul merkezli bir yazı olacağı için okurlarımdan özür dilerim.

İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten itibaren nüfusu ikinci kez bu yıl azalmış durumdadır. TÜİK verilerine göre İstanbul nüfusu, bir önceki yıla göre 252 bin 27 kişi azalarak 15 milyon 655 bin 924 kişi oldu.

Bu azalmayı öncelikle yaşam kalitesinin düşmesi ve hayat pahalılığının artmasına yorumluyorum.

Yaşam kalitesinin düşmesinden kastım, şehre gelen yabancı nüfusun şehrin potasında eritilecek sayıdan fazla olması sebebiyle "içe dönük yaşayan gettoların" oluşmasının önünü açtı. Bizde de yaşanan kuşak çatışmasının saygıyı, sevgiyi bitirmesi. Şehir yöneticilerinin kayıtlı ve kayıtsız insanlara yeterli hizmeti sağlayamaması şehri yaşanmaz hale getirip boğuyor.

İkincisi, ülkemizin kötü ekonomi yönetimi sebebiyle oluşan pahalılık, sabit ve sınırlı geliri olan mukim halk tarafından çözülemedi.

Vatandaşlarımız bu pahalılığın etkisini kırmak için banka kredi kartlarına yüklenerek çözmeye çalıştı. Bankalar Arası Kart Merkezi (BKM), aralık ayı verilerine göre, aralık ayı itibarıyla Türkiye'de kredi kartı sayısı 117,7 milyon, ve ön ödemeli kart sayısı 90,0 milyon oldu. Halk sonuç alamadığı için normal kredi çekti ama o da olmadı.

Gelinen son noktada maalesef vatandaşlarımız kredi kartlarının asgari ödemelerini ve bankalara olan kredi borcunu ödeyemiyor. Faiz üzerine faiz biniyor.

Bu da güzel şehrimizin sokaklarında yürürken gördüğümüz, yüzü gülmeyen, içine kapanık, yaşadığı olaylara gazetelerde üçüncü sayfa haberi olacak kadar anlamsız tepki gösteren mutsuz bir toplum üretti.

İşte insanlarımız bu sebeple yeni arayışlara girdi, şehir değiştirdi ülke değiştirdi.

Son bir yılda Almanya’ya 64 bin 624 Türk vatandaşı iltica etti. 2 bin 993 Türk doktor vizeyle gidip göreve başladı. Yaklaşık 50 bin Türk de oturma - çalışma ve aile birleşimi vizesiyle Almanya’ya gitti. Bu sayılarla Türkler Almanya'ya göçte Suriye'lileri geçip birinci sıraya yükseldi.

Bunun oy dengesine nasıl etki edeceğini iyi hesaplamak lazım.

Garanti oy olarak görülen vatandaşlık verilen yabancılar, genel seçimler öncesi olan siyasi istikrarın yeniden sağlanamaması, uluslararası dik duruşun artık etkileyici ve belirleyici olmaması, ekonomik istikrarsızlık, milliyetçilik kılıfı altında ırkçılık yapılması sebebiyle %65-70 civarında yatırımcı, yatırımlarını başka ülkelere kaydırdı ve yaşamlarını gittikleri ülkelerde yeniden kurmaktadır.

Bunun sonucunda sadece oy kaybı değil, ekonomik istikrarsızlığın daha büyük patlak vereceğini öngörüyorum. Ardı ardına açıklanan konut projelerinden koşulsuz konut satın alan yabancı yatırımcıyı bulamadığı için birçok inşaat şirketi batacaktır.

Milliyetçilik kılıfı altında ırkçılık yapılması sebebiyle yabancı çalışanlar başka ülkelere göç ettiği için sadece yabancı işverenleri değil, yerli işverenleri de zora sokmuş durumdadır.

İşverenler bir kısmı işletmelerini kapatmak zorunda kalıyor, diğer bir kısmı da yatırımlarını Anadolu'ya taşıyor.

İnşaatlarda çalışanlar, daha ucuz, daha güzel yaşam kalitesi ve daha iyi kazanç sağlanması sebebiyle önemli bir kısmının deprem bölgelerine gitmesi İstanbul için hem oy kaybı hem de ekonomik denge bozukluğu yaşatacaktır, ki artık inşaatlarda çalışan işçi bulunamıyor bu da inşaat maliyetlerine olumsuz yansıyor.

Projeleriyle güzel şehrimizi, ilçelerimizi yeniden ayağa kaldıracak adaylar kazanır. İnşallah.

Diğer Yazıları

Yorumlar