Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (5) - "Bağdat yönetimi 'çözemem' dediği takdirde kimseden icazet almayız, Sincar'ı da Kandil'i de vururuz. Hatta hatta Mahmur. Mahmur çok önemli" - "(Bedelli askerlik) Seçimi atlatalım, seçimden sonra bu işin hem askeri boyutunu bir değerlendiririz, ondan sonra kendi kabinemizde, ekibimizle ortak aklı oluştururuz. Ona göre de inşallah onun adımını hayırlısıyla atarız" - "Birleşmiş Milletler'in Mahmur meselesini de halletmesi lazım çünkü Mahmur'da terörist yetiştiriliyor. Orası bir kuluçka yuvasıdır" - "Rusya-İran-Türkiye olarak üçlü yaptığımız çalışma var. İlk iki ayağını Soçi ve Ankara olarak yapmıştık. Üçüncü ayağını da büyük ihtimalle Tahran olarak yapacağız"

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bağdat yönetimi 'çözemem' dediği takdirde kimseden icazet almayız, Sincar'ı da Kandil'i de vururuz. Hatta hatta Mahmur. Mahmur çok önemli." dedi.

Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılma sürecine yönelik soru üzerine Erdoğan, "İnşallah kabineyi kurduktan sonra kabineyle birlikte hemen Adalet Bakanlığına vesaire talimatı verip çalışmayı sürdüreceğiz. Tabii öyle fazla bu işler sürüncemede kalmaz. Hemen adımı atıp yola devam edeceğiz." yanıtını verdi.

Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, katıldığı bir TV kanalında "ABD'liler beni aradı. Türkiye Gülen'in iadesini usulüne uygun istememiş." ifadeleri ve arayan ABD'li kişinin kim olduğunu henüz açıklamaması anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Yanıt alamazsınız. Bunlarda yalan diz boyu. Ve Amerikalı bir yetkili değil, CHP'nin kendi yetkilisi. Eğer Amerikalı bir yetkiliyse gelin Milli İstihbarata, Adalet Bakanlığına bunu söyleyin. Şu ana kadar ne Adalet Bakanlığına ne MİT'e söylediler çünkü bunlar yalancı.

Şimdi en son hani o '85 koli' meselesi var ya bunlar orada da aynı şeyi yapmadılar mı? Ben Sayın Bakan'a 'Tamam çağır, gelsinler' dedim. Ne oldu, gönderdiler adamlarını, ne buldular, dört tane adam işte çalışmış filan. Buldukları bir şey var mı? Biz bunlar üzerinde aylarca çalıştık ve ne dediler, yalancı diyorum ya bilerek söylüyorum, hepsi 'gazete kupürü' diyor. Burada iddianameler var, iddianamelerin yanında gazetelerin bu iddianamelerden çıkardığı kupürler de var."

- "Yurt dışındaki okullarını Erdal İnönü'nün ziyaret ettiğini iyi bilirim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetelerin yargıya çoğu zaman bilgilendirme noktasında haber kaynağı teşkil ettiğini anlatarak, "Kendileri yeri geldiği zaman parlamentoda gazetelerin sayfalarını açar gösterirler ama burada da işine gelince kalkıyor bakıyorsun buradan hemen kayış atıyor. Yok böyle bir şey." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "İşte bakın Man Adası. Ben size yargının verdiği kararla konuşuyorum. Ve şu anda ilk derece mahkeme kararını verdi. Şimdi onlar tabii istinafa gidecek, istinaftan sonra ne çıkar onu bilemiyorum. Ama bunlar her zaman bu tür cezaları da almaya hazır olsunlar." diye konuştu.

CHP'nin "FETÖ'nün AK Parti hükümeti döneminde büyüdüğü" eleştirilerinin sorulması üzerine Erdoğan, "FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem, doğrudur. Bizim zamanımızda biz bunların bu tür bir ihanet içerisinde olmalarını gerçekten başta şahsım olmak üzere hiç düşünmedik. Ama meğerse bunlar büyük bir ihanet şebekesiymiş. Aldatıldık." değerlendirmesini yaptı.

FETÖ'nün sadece AK Parti dönemi değil, uzun bir geçmişi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçmişi var, ta Erdal İnönü'ye git. Bülent Ecevit, Erdal İnönü bunların en yakın dostuydu. Bunların yurt dışındaki okullarını Erdal İnönü'nün ziyaret ettiğini iyi bilirim, Ecevit'in aynı şekilde bilirim. Onların davetlerine katıldıklarını, icabet ettiklerini iyi bilirim. Burada kimse kimseyi aldatmasın. Gelsinler, işin doğrusunu ayrıca konuşalım kendileriyle. Ama samimi değiller.

Bak ben ne diyorum, biz yanıldık. Bunlara biz çok inandık. Ama bizim bir defa 2004'te Milli Güvenlik Kurulu'ndaki hedef sadece FETÖ değil, bu noktadaki tüm terör örgütlerine yönelik bir süreçti. Bunun üzerine biz ısrarla da gittik. FETÖ terör örgütünün dışında bir çok STK'da masaya yatırıldı. Onların üzerine yine gidildi. 2010'dan sonra da ayıklama süreci başladı."

- "Mahmur'da terörist yetiştiriliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK/PYD ile süreci anımsatılarak, "Türkiye Kandil'e operasyon gerçekleştirecek mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Olayın tabii iki boyutu var. Kandil var, Sincar var. Bizim şu anda eğer Irak'tan Türkiye'ye herhangi bir tehdit olursa ki zaman zaman oluyor. Tabii burada Bağdat yönetimiyle de bu konuyu süratle görüşürüz. Bağdat yönetimi 'ben bu işi çözerim' dediği takdirde ne ala. Ama Bağdat yönetimi 'çözemem' dediği takdirde kimseden icazet almayız, Sincar'ı da Kandil'i de vururuz. Hatta hatta, bunu ilk defa dillendiriyorum Mahmur. Mahmur çok önemli. Birleşmiş Milletler şöyle demiş, böyle demiş. Birleşmiş Milletler'in Mahmur meselesini de halletmesi lazım çünkü Mahmur'da terörist yetiştiriliyor. Orası bir kuluçka yuvasıdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'le bu konuda bir temas var mı?" sorusu üzerine, bu temasların geçmişte yapıldığını, bu konuları eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile çok konuştuğunu anlatarak, "Şimdi de Guterres ile konuşuruz. Birisi gelsin bu işi çözsün. Çözdünüz çözdünüz, çözmediğiniz takdirde gereğini yaparız. Burası çünkü kuluçka yuvası." açıklamasında bulundu.

Bağdat yönetimi ile hep birlikte konuşulup adım atılmasının önemine işaret eden Erdoğan, "Kandil nereden besleniyor zannediyorsunuz, Mahmur'dan besleniyor. Bunları yutmayalım. Sincar, küçük bir Kandil'dir aslında." dedi.

Erdoğan, bu konuda Amerika'nın bir desteği olup olmadığının sorulmasına karşılık, "Bir gece ansızın gelebiliriz." sözlerini anımsatarak, bu konuda mesafeli gitmenin isabetli olacağını vurguladı.

- "Pompeo bu işte çok daha iddialı görünüyor"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce'nin "Kandil'de terörist falan kalmadı." dediğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, "Demek ki iç içeler. Çok iyi biliyor. Böyle diyorsa demek ki oradan istihbarat gayet iyi çalışıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşı Mike Pompeo ile Münbiç için ortak yol haritasını onaylaması sonrasında sürecin ne aşamada olduğu ve bu noktada ABD'ye yeniden güvenilip güvenilmeyeceğine ilişkin soruya karşılık, bu konuda bir zamanlamanın bulunduğuna dikkati çekti.

"Bu 'timing' (zamanlama) içerisinde Pompeo bu işte çok daha iddialı görünüyor." diyen Erdoğan, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın kendisine verdiği sözlerini tutmadığını, Münbiç'e terör örgütü PYD/YPG'nin sokulduğunu hatırlattı.

Erdoğan, bu bölgenin yüzde 90-95 Arap bölgesi olduğuna ama Arapların oradan çıkarılıp terör örgütlerinin sokulduğuna ve bu süreçte sorulduğunda "Bunlar terör örgütü değil." denildiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama şimdi Pompeo ile bu iş daha farklı bir yere geldi. O kabul gösteriyor ve bunlar Fırat'ın doğusuna çıkarılacak diyorlar. Şimdi sözünde inşallah durursa ki Mevlüt Bey'in (Çavuşoğlu) de bana söylediği şey çok samimi bir görüntü verdiği, 'duracak' diyor. İnşallah durursa o zaman Münbiç sorununu çok daha hızla halletme imkanı doğmuş olur."

- Fırat'ın doğusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün Fırat'ın doğusuna geçişinden sonra ne olacağının sorulması üzerine, şu açıklamaları yaptı:

"Fırat'ın doğusunda bu topraklar öyle yerleşim bölgeleri şeklinde değil. Çok daha rahat bölgeler. Burada en sıkıntılı bölge aslında Deyrizor'dur. Deyrizor tamamen verimli bölge olarak, yer altı zenginlikleri olarak çok farklı bir bölge. Tabii orada Amerika'nın da hassasiyetleri var. O hassasiyetler sebebiyle belki oraları daha da emniyet altında tutmak için öyle bir adım atabilir. Ama Suriye'nin merkezi yönetimi de Deyrizor konusunda hassas. Niye, orası onlar için petrol yatağı."

Bu noktada terör örgütü DEAŞ'ın da orada hesapları bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "DEAŞ bu hesapları yürütürken, bakıyorsunuz merkezi yönetimle pazarlık halinde. Oraya petrol satmak, oradan petrol almak gibi alışverişleri de oluyor. Bundan dolayı da tabii Suriye'nin kendi içinde bu meseleyi koalisyon güçleriyle farklı yürütüyor." dedi.

Diğer taraftan Türkiye'nin de bu konuyu Rusya ile beraber yürütme süreci bulunduğunu aktaran Erdoğan, teröristler temizlenene kadar bu mücadeleyi yürüteceklerini kaydetti.

Erdoğan, Türkiye'nin hassasiyetinin şu an daha çok Suriye'nin kuzeyinde bulunduğunu belirterek, Suriye'nin kuzeyinde, Afrin'de şu an itibarıyla 4 bin 500 teröristi etkisiz hale getirdiklerini bildirdi.

"Benim bu rakamı açıklamamdan da bazıları rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsun, bu terörist." diyen Erdoğan, bu teröristlerin etkisiz hale getirilmesi gerektiğini, aksi takdirde Türkiye'deki vatandaşların şehit edildiğini belirtti.

Benzer şekilde Cerablus'tan da DEAŞ'ın çıkarıldığını söyleyen Erdoğan, "Şimdi Sincar bizim için tehdit oluştuyorsa... Kandil ki bizim için tehdit oluşturuyor. Orada da biz gereğini yapacağız. Biz bunu Sayın İbadi'ye de söylemiştik ama olmadı. Temenni ederiz ki bakalım şimdi hükümet nasıl kurulacak bunu görelim..." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte İran'ın rolünün ne olduğunun sorulması üzerine, bu konuda İran'la görüşmelerin çok yapıldığını ve hala da devam ettiğini aktararak, "Ayrıca tabii o bölgeyi İran'la görüşmemiz söz konusu. Tabii özel temsilcilerimiz vasıtasıyla yaptığımız görüşmeler var. Direkt olarak Sayın Ruhani'yle yaptığım, yaptığımız görüşmeler var. Bir de tabii bölge için de biliyorsunuz, Rusya-İran-Türkiye olarak üçlü yaptığımız çalışma var. İlk iki ayağını Soçi ve Ankara olarak yapmıştık. Üçüncü ayağını da büyük ihtimalle Tahran olarak yapacağız." açıklamasında bulundu.

Erdoğan, bu konuda tarihin henüz belirlenmediği bilgisini aktardı.

- Bedelli askerlik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bedelli askerlik seçim sonrası tekrar gündeme gelebilir mi?" sorusuna, şu sözlerle yanıt verdi:

"Bedelli askerlik konusunda Sayın Başbakan bir açıklama yaptı. Tabii bu bizim daha çok askerle çalışmamız gereken bir konu. Nasip olursa, 24 Haziran'dan sonra hemen 'Bizim ilk işimiz budur' diye girmek olmaz. Niye? Biz bu işe bakarken hassas bakmamız lazım. Çok ciddi bir birikim var, kabul ama bir tarafta da Afrin var, Cerablus var. Bir tarafta şimdi Sincar'ı, Kandil'i konuşuyoruz. Bütün bunlar da ortada. Bunların konuşulduğu bir dönemde eğer hemen bedelliyi öne çıkarma noktasına gelirsek bu yanlış olur ve halkım bize bu noktada 'Ne yapıyorsunuz' der. Onun için seçimi atlatalım, seçimden sonra bu işin hem askeri boyutunu bir değerlendiririz, ondan sonra kendi kabinemizde, ekibimizle ortak aklı oluştururuz. Ona göre de inşallah onun adımını hayırlısıyla atarız."

(Sürecek)


Yorumlar