CHP'li Özkoç'tan özelleştirmelere tepki

- CHP Grup Başkanvekili Özkoç: - "14 yılda 250 milyar liralık milli varlığımızı sattılar" - "Kılıçdaroğlu'na, Baykal'ın durumu, ailesinin ve doktorların söyledikleri her gün rapor ediliyor. Kendisi haftada en az bir kere Baykal'ın ailesiyle telefonda görüşüyor"

Google Haberlere Abone ol
CHP'li Özkoç'tan özelleştirmelere tepki

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AK Parti iktidarının 14 yılda 250 milyar liralık milli varlığı sattığını belirtti.

Özkoç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, CHP'nin söylediklerinin gazetelerde tek bir sütunda yer almadığını, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarının manşetlerde olduğunu söyledi.

Daima basın emekçilerinin yanında olduklarını dile getiren Özkoç, Türkiye'de muhalefetin sesini yok sayanların, aslında Türkiye'nin yarısından fazlasının sesini yok saydığını ve onları görmemezlikten geldiğini savundu.

Türkiye'de 16 yıldan beri satılmadık hiçbir şeyin kalmadığını ve Türkiye'nin mağduriyet içerisine olduğunu öne süren Özkoç, "14 yılda 250 milyar liralık milli varlığımızı sattılar." ifadesini kullandı.

CHP'nin muhalefet yapması gerektiğine dair eleştirilere cevap veren Özkoç, şunları söyledi:

"CHP'den muhalefet yapmasını isteyenlere sesleniyorum; halk yoksullaşıyor, son 6 yılda milyonerlerin sayısı 32 binden 127 bine çıktı ama halkın büyük bir çoğunluğu yoksulluk içinde kıvranıyor. Adalete güven kalmadı, basın susturuldu. Fuhuş, yüzde 790 arttı, kimseden ses çıkmıyor. Köşe yazarları 'CHP muhalefet yapsın' diye yazıyor. Sendikalar, sivil toplum örgütleri, insan hakları örgütleri neden muhalefet yapmıyor? Parasını yurt dışına kaçıranlar, yıllarca Türkiye'den milyar dolarlar kazananlar neden muhalefet yapmıyor? Çocukların cinsel istismarı yüzde 434 arttı. Kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı. Türkiye'de cinsel taciz yüzde 449 arttı. Bize akıl verenler susuyorlar. Neden susuyorlar? Biz konuşuyoruz, cevap veriyoruz; gazeteler yazmıyor, televizyonlar konuştuklarımızı olabildiği kadar kırpmaya çalışıyor."

Özkoç, seslerini kısmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde CHP'nin alanlarda, mitinglerde, meydanlarda olacağını söyledi.

Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan görüşme ve ortak bildiriye değinen Özkoç, "Orada Türkiye'ye akıl veriyor, 'Afrin'i ve ele geçirdiğiniz bölgeleri Suriye ordusuna verin' diye. Birisi orada cevap vermiyor ama Türkiye'ye geldiğinde çıkıyor, 'biz nereye teslim edeceğimizi biliriz' diyor. Hiçbir şey bilmiyor. Milleti aldatıyor, kandırıyor, yalan söylüyor ama buna rağmen kimseden ses çıkmıyor." diye konuştu.

Özkoç, CHP'nin muhalefet yapmak için çırpındığını ifade ederek, "Yazmayın gazetelerinizde, konuşturmayın televizyonlarınızda. Sendikalar, insan hakları dernekleri, bütün sivil toplum örgütleri, odalar sussunlar, Cumhuriyet Halk Partisi konuşmaya devam edecek. 'Şehitlerin üzerinden kimse siyaset yapmasın' demeye devam edeceğiz." görüşünü dile getirdi.

- Sorular

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özkoç, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin soru üzerine, Baykal'ın Almanya ve Türkiye'deki tedavi sürecine ilişkin paylaşılan bilgileri anımsattı.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na, Baykal'ın durumunun, ailesinin ve doktorların söylediklerinin her gün rapor edildiğini anlatan Özkoç, Kılıçdaroğlu'nun haftada en az bir kere Baykal'ın ailesiyle telefonda görüştüğünü söyledi. Özkoç, "Önemli olan Deniz Bey ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşı karşıya gelip birbirlerini görmesi değil. Deniz Baykal'ın bir an önce sağlığına kavuşabilmesi için CHP ailesi, kendi ailesi ve onu seven herkesin, onun üzerinden siyaset üretmeden, olayın hassasiyetine bakarak, kendi ailesini de CHP ailesini de üzmeyecek şekilde demeçler ve yorumlarda bulunması gerekiyor." dedi.

"Postal tartışmaları" ve ittifak görüşmelerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Özkoç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Farklı görüşlerde ama asgari görüşleri vatanın birliği ve bütünlüğü olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarının tekrar güçlendirilmesini isteyen, çiftçinin, esnafın, işveren herkesin tekrar itibarlı bir Türkiye'de yaşamasını isteyen siyasi partilerin bir tek seçeneği var. Siyasi görüşlerinin farklılıklarına rağmen asgari müştereklerde birlikte hareket edip, Türkiye demokrasisini faşizmle yöneten, Türkiye'de demokrasi, hukuk ve adalet bırakmayan, Türkiye anayasasını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye devam eden siyasi iktidara karşı birlik ve beraberlik içerisinde olmalı. Cumhuriyet Halk Partisi ön koşulsuz, nasıl ve hangi yöntemlerle, hangi şekilde olacağıyla ilgili siyasi partilerle görüşmelerine devam ediyor. Bu sürecin sonucunda umut ediyorum ki Türkiye'nin birliğini muhafaza edecek bir anlayışla bu siyasi partiler birlikte hareket ederler ve bu bir an önce gitmesi gereken iktidar, Türkiye'nin başından defolup gider."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Kılıçdaroğlu'na "Sen git Mekap giy." dediğini anımsatan Özkoç, "Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemek vatan hainliğidir' diyen bir lider, hangi nedenle bundan geri adım atıp, onunla hangi koşullarda ittifak kurmuştur, bunu millete anlatmak zorunda. Kemal Kılıçdaroğlu'na dil uzatmak, bu yönde töhmet altında bırakmaya çalışmak Devlet Bahçeli'yi aklamaz." ifadesini kullandı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın, "Ne iktidardan ne de muhalefetten özgürlükçü bir söylem duymadık, bu nedenle de kendimize odaklandık." yönündeki açıklamaları hatırlatılarak, "HDP ile kapılar kapanmış durumda mıdır?" sorusu yöneltilen Özkoç, "Hem Grup Başkanvekillerimizin hem Kemal Bey'in söylemleri çok açık ve net. Siyasetçilerimizin bir şeyi değerlendirirken sadece kendi söylemlerinin sesini duymamaları gerekir. Biz Türkiye'nin ve başka siyasi partilerin de seslerini duyuyoruz, ona göre hareket ediyoruz. Bizim de beklentimiz budur." dedi.


Yorumlar