CHP'den Rıza Sarraf ile ilgili tarih itiraf
FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasının ABD'de devam eden bölümüyle ilk kez CHP'den tarihi bir itiraf geldi. Davayı ABD'de yerinde izleyen CHP Milletvekili Aksünger, davanın bir şantaj davası olduğunu, sonunda Türkiye'nin belini bükmeyi hedeflediğini açıkladı.
Sonhaberler | Haber Merkezi
CHP'nin FETÖ kumpası 17-25 Aralık'ı sahiplenen tavrına aykırı ilk kez bir açıklama geldi. ABD'ye giderek Rıza Sarraf davasını izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, davanın aslında Türkiye'ye yönelik bir şantaj davası olduğunu söyledi.
Aksünger, parti genel merkezinde basın toplantısı
düzenledi. Aksünger, ABD’de izlediği Rıza Sarraf davasına ilişkin
konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, ABD’de
izlediği Rıza Sarraf davasına ilişkin, "Türkiye’nin girdiği bu
sıkıntı içerisindeki bir ayak oyunları da çok net gösteriyor. Bu
dava Türkiye’yi sonunda öyle bir hale getiriyor ki bence şu anda,
zaten getirdi. Bu konjektörde Türkiye’nin bazı devletlere belki de
belini bükmeye kadar getirecek. Bu bir şantaj davası kabul. Ama şu
anlama gelmez; bu davanın içindeki hepsinin aslında suçsuz olduğu
anlamına da gelmez.Gördüğüm kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti
anlaşmalar yapmış bir kısmı lobi anlaşmaları bir kısmı avukatlık
anlaşmaları. Bu dava Türkiye’ye bedel ödetmemeli. Bu davanın ucu
patron kimse ona dayanır. Davanın soruşturma dosyasında patron var"
dedi.
Aksünger, Rıza Sarraf davasına ilişkin şu ifadeleri
kullandı:"Türkiye çok önemli sıkıntılı bir dönemeç ile karşı
karşıya. Uluslararası hukukun gereğini yapmadığından dolayı önümüze
çok büyük sıkıntılar geleceğini daha önceden söylemiştik. Acaba
Türkiye mi bedel ödeyecek yoksa gerçekten kurulmamış mahkemelerden
kaynaklı olarak birilerine bedel çıkartılıp pazarlık mı yapılacak
bununla ilgili? Bunun siyasi dava olduğunu, olacağını çok önceden
söylemiştim. Türkiye’de hiçbir zaman mahkeme kurulmadı. Bu işim
17-25 Aralık, aslında 17 Aralık, 25 Aralık farklı bir şey. Onun
uzantıları uluslararası oldu. Bugün zaten ortaya çıkmıştı ama bir
mahkeme yüzü hiç görmedi bunların hiç birisi. Hiçbir mahkemede
aklanmak veya ceza almak gibi pozisyonda kimse olmadı.
Garip sorular var. Mart 2016’da Sarraf niye gitti? Bu çok
ilginç. Bütün görüntüleri gördüm çok rahat gidiyor hiç de
tutuklanacak havasında değil. Bu rahatlık nereden geliyor? Acaba
bir anlaşma için mi daha önceden planlanmış bir konu yoksa bir
sürpriz mi bu? Bütün telefon kayıtlarını hiçbir direniş olmadan
hatta şifrelerini, kayıtlarının hepsini federallere veriyor. Garip
bir durum. Davaya baktığımızda sonrasında Halk Bankası’nın davaya
dahil edilecek olması zaten içeride aşikardı. Peki ondan sonra
Hakan Atilla neden gidiyor Amerika’ya? Gittikten sonra orada
dolaşıyor. Bazı görüşmeler yapıyor. Sonrasında neden dönerken
tutuklanıyor? Girerken tutuklanmıyor dönerken tutuklanıyor?
"BU BİR ŞANTAJ DAVASI KABUL"
Türkiye’nin girdiği bu sıkıntı içerisindeki bir ayak oyunları da
çok net gösteriyor. Bu dava Türkiye’yi sonunda öyle bir hale
getiriyor ki bence şu anda, zaten getirdi. Bu konjektörde
Türkiye’nin bazı devletlere belki de belini bükmeye kadar
getirecek. Bu bir şantaj davası kabul. Ama şu anlama gelmez; bu
davanın içindeki hepsinin aslında suçsuz olduğu anlamına da
gelmez.
Ben de garipsemiştim. Bu savcılar Emine Erdoğan’ı onlar mı koymuş bu işin içine diye merak kettim. Araştırınca şunu gördüm; Emine Erdoğan’ı o dosyaya dahil eden Rıza Sarraf’ın avukatları. TOGEM-DER’in yetkilileri tarafından söylenen bizim kurucumuz Emine Erdoğan diyorlar. 150’ye yakın yardım yapılmış Sarraf tarafından bu derneğe. Dosyanın içine Emine Erdoğan’nın da fotoğrafı konmuş Sarraf’ın avukatları tarafından. Gördüğüm kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşmalar yapmış bir kısmı lobi anlaşmaları bir kısmı avukatlık anlaşmaları.
SARRAF’I İLK GÖRDÜĞÜMDE ŞAŞIRDIM. İNANILMAZ ZAYIFLAMIŞ. FORMA GİRMİŞ
Davaya Rıza Sarraf’ı getirdiklerinde Sarraf’ı gergin gördüm.
Mehmet Hakan Atilla gergin değildi sanki hiçbir şey olmamış gibi
davranıyordu. Sarraf’ı ilk gördüğümde şaşırdım. İnanılmaz
zayıflamış. Zaafiyet geçirmemiş ama sanki bir forma girmiş bir
sağlık yerine götürmüşler inceltmişler tarzında bir durumu vardı.
Çok daha genç bir adam dönmüş. Tedirginliği çok belliydi. Dönüp
dönüp arkasına bakıyordu.
27 KASIM SAAT 9.30’DA BU DAVA TEKRAR
BAŞLAYACAK
Dava şu şekilde sürecek. 15 tane tanıktan bahsedildi daha fazla da olabilir bilmiyorum. 30 Ekim’e kadar savunma bütün dosyaya gerekli olanları koyacak. 27 Kasım saat 9.30’da bu dava tekrar başlayacak.
HERKESLE BİR PAZARLIK YÜRÜYOR ORTADA
Türkiye’yi yönetenler ilgilenmiyor mu? İlgileniyorlar orada çok ayrıntılı görüşmeler yapıyorlar. Herkesle bir pazarlık yürüyor ortada. Soru şu acaba burada kim mahkum olacak? Türkiye mi mahkum olacak? Yoksa gerçekten de bir adalet yüzü görecek de birileri Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemelerindeki o olması gerekirken yapmıyorlar. Orada bir mahkumiyet kararı çıkarsa adaleti biz orada mı arayacağız?
BU DAVA TÜRKİYE’YE BEDEL ÖDETMEMELİ
Bu dava Türkiye’ye bedel ödetmemeli. ’komplo’ diyenlere komployu siz yapmışsınız diyorum. Bu dava kurgulanırken bir sürü insanın içinden çıkartıldığını gördüm. Fulu yerlerinde FETÖ’cular ya kendi adamları ya da koyulmaması gereken insanları koymamışlar.O görülüyor belli. Bu davanın ucu patron kimse ona dayanır. Davanın soruşturma dosyasında patron var."
"GÖREVDEN ALDIKLARINIZ VEYA ALACAKLARINIZ HANGİSİ HIRSIZLIK, YOLSUZLUK YAPMIŞ, HANGİSİ YORULMUŞ"
AKP’li bazı belediye başkanlarının istifasına ilişkin bir soruya Aksünger, "AKP’li belediyeler garip bir durum var ortada. Recep Tayyip Erdoğan’ın metal yorgunlukları yolsuzluk hırsızlık gibi Bu sizin görevden aldıklarınınız veya alacaklarınız hangisi hırsızlık, yolsuzluk yapmış, hangisi yorulmuş açıklama yapmanız gerekiyor. Hangisi yolsuzluk yapmışsa verin savcılık gereğini yapsın. Halk seçmişse ona uygun kendisi istifa etsin" diye yanıt verdi.
Yorumlar