CHP TBMM Grup toplantısı

-Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2) -"(Süleyman Şah Türbesinin taşınması) CHP iktidarda olsaydı, on bin şehit gerekirse verirdik, bayrağımız orada dalgalanırdı. Toprağımızdan asla ve asla taviz vermezdik. Şimdi kahraman diye ortalıkta geziyor. Korkaktan kahraman olmaz" -"Şimdi konuşuyor; 'Afrin'de huzur ve güven ortamı tesis edildiğinde yüz binlerce Suriyeli kendi yurtlarında hayatlarını sürdürme imkanına kavuşacaklar.' O kalemşörlere söylüyorum; bir şey söylüyor musun? Söylemiyorlar. Erdoğan'ın kölesi konumunda olanlar kalem oynatamazlar. Bana yaptığın eleştiriyi niye yapmıyorsun?" -"Vatandaş işsizlikten kendisini yakacak, görmeyecekler. Sokak sokak, cadde cadde kahramanlık edebiyatı yapacaklar. Kimin üzerinden? Şehit kanları üzerinden oy devşirmeye çalışacaklar. Sen önce Türkiye'nin sorunlarını çöz"

Google Haberlere Abone ol
CHP TBMM Grup toplantısı

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Süleyman Şah Türbesinin taşınmasıyla ilgili, "CHP iktidarda olsaydı, on bin şehit gerekirse verirdik, bayrağımız orada dalgalanırdı. Toprağımızdan asla ve asla taviz vermezdik. Şimdi kalkmış kahraman diye ortalıkta geziyor. Korkaktan kahraman olmaz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, iktidarın özellikle Suriye konusunda yaptıkları uyarıları dikkate almadığını ve Türkiye'yi içinde bulunduğu olumsuz duruma sürüklediğini savundu.

Türkiye'nin Musul Konsolosluğunun 10 Haziran 2014'te basılarak aralarında şu an CHP'nin Ardahan Milletvekili olan, o dönem ise konsolosluk görevini yürüten Öztürk Yılmaz'ın da bulunduğu 49 kişinin kaçırıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Yılmaz'ın bölgeyi ve terör örgütlerini çok iyi bilen bir kişi olduğunu belirtti.

Yılmaz'ın son günlerde iktidar partisi tarafından hedef haline getirildiğini ve hakaretlere maruz kaldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Dışişleri Bakanı 'Bu benim memurumdu' diyor. Bir dakika beyefendi, kim sizin memurunuz? Devletin memuru kardeşim. Devletin memurunu kendi memurun kabul edersen gelir böyle toslarsın." diye konuştu.

Kendisinin 10 Şubat 2015 tarihinde partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, "CHP iktidarında Ortadoğu'ya barışı getireceğiz. Suriye'ye de, Irak'a da her tarafa barışı getireceğiz. Suriyeli 1 milyon 700 bin kardeşime diyeceğim ki, git kardeşim, baba ocağına geri dön, sana her türlü yardımı yapacağım. CHP iktidarında Suriye'ye huzur geldi, git kardeşim, kendi ülkende çalış diyeceğim." ifadelerini kullandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben bunu söyledim. Söyledim ama ne AKP'nin kalemşörleri ne de AKP'nin yöneticileri beni affetmediler. Ne ırkçılığımız kaldı, ne başka bir şeyimiz kaldı, her türlü hakareti yaptılar. 'Vay efendim sen Suriyelilere nasıl geri dön dersin.' Suriye'yi onaracağız, okulunu yapacağız, evini yapacağız, hastanesini yapacağız. Baba ocağına geri dön diyorum. Aradan zaman geçti, beyefendi yine büyük bir hızla yelpaze gibi döndü. Şimdi konuşuyor; 'Afrin'de huzur ve güven ortamı tesis edildiğinde yüz binlerce Suriyeli kendi yurtlarında hayatlarını sürdürme imkanına kavuşacaklar.' Şimdi o kalemşörlere söylüyorum; bir şey söylüyor musun? Söylemiyorlar. Erdoğan'ın kölesi konumunda olanlar kalem oynatamazlar. Bana yaptığın eleştiriyi niye yapmıyorsun? Üstelik ben Suriyeli kardeşim diyorum. O, Suriyeli kardeşlerim bile demiyor. Biz bölge halkını kucaklıyoruz. Terörle, bölge halkını ayırıyoruz. Oradaki Kürtler de Araplar da Ezidiler de Türkmenler de hepsi bizim akrabamız. Her türlü desteği vereceğiz."

-"Terör örgütlerine teslim olandan kahraman olmaz"

Kılıçdaroğlu, iktidarın yanlış uygulamaları nedeniyle Türkiye'nin ilk kez topraklarından kaçmak zorunda kaldığını ileri sürerek, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Arazimizi terör örgütüne teslim ederek kaçtılar. Kimden söz ediyorum? Süleyman Şah Türbesi'nden söz ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir toprak parçasını terör örgütüne teslim edip kaçanlarla karşı karşıyayız. Beyefendi ortalıkta kahraman diye geziyor. Ne kahramanı ya? Ben olsaydım, CHP iktidarda olsaydı, on bin şehit gerekirse verirdik, bayrağımız orada dalgalanırdı. Toprağımızdan asla ve asla taviz vermezdik. Şimdi kalkmış kahraman diye ortalıkta geziyor. Korkaktan kahraman olmaz. Terör örgütlerine teslim olandan kahraman olmaz. Milliyetçiliğin kanını seçim meydanlarında kendi partisinin il toplantılarında oya çevirmeye kalkanlardan insan da olmaz ahlaklı adam da olmaz."

Kılıçdaroğlu, CHP'nin Türkiye'nin çıkarlarını her şeyin üzerinde gördüğünü ve bu çıkarları korumak için her şeyi göze almaya hazır olduğunu belirtti.

-"Şunu bunu değil, bizi dinleselerdi..."

İktidarın eleştirilere açık olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Eğer sözümüzü dinleselerdi, PKK'yı değil, Esat'ı değil, Obama'yı değil, Putin'i değil, şunu bunu değil, bizim sözümüzü dinleselerdi bugün Türkiye hem bölgesinin en güçlü hem en saygın ülkesi olurdu. Ortadoğu bataklığının bir parçası olmayacaktı." dedi.

AK Parti ve kendisine yakın basın yayın kuruluşlarının her türlü olayda CHP'yi suçlayarak, geri adım attırmaya çalıştıklarını savunan Kılıçdaroğlu, bildiklerini söylemekten, inandıklarını savunmaktan bir adım geri gitmeyeceklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, "Kendi toprağından kaçan, terör örgütlerine teslim eden adamdan hesabını soracağım." ifadesini kullandı.

-"Zeytinyağı gibi su üzerine çıkmaya çalışıyorlar"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomide de olumsuzluklarla baş başa olduğunu öne sürerek, Sıtkı Aydın isimli genç bir insanın yaşadığı güçlükler yüzünden TBMM önünde kendini yakma girişiminde bulunduğunu, ancak haber dahi olamadığını savundu.

Kendisinin bu olayı dillendirdiğini, çok sayıda eleştiri aldığını, ama en azından toplumun olaydan haberdar olmasını sağladıklarına değinen Kılıçdaroğlu, bu kişinin tedavisinin ardından bir gazeteye verdiği röportajdan bir bölüm okudu.

İş kazası sonrasında çalışamayan ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan bu gencin yaşadıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, CHP olarak ezilenlerin yanında durduklarını, onlara yapılanlara asla unutmayarak, yaşananların takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Benzer bir olayın Balıkesir'de de yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Halk işsiz, geçinemiyor. Ahlaki değerlerde yozlaşma var. Bütün bunları seyrediyorlar, bizim yüreğimiz dağılıyor. Nasıl çözeriz diye biz kafa yoruyoruz. Ama suçlanan yine biziz. Onlar şu veya bu şekilde zeytinyağı gibi su üzerine çıkmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.

-"Yandaşların çifte garantileri var"

Vatandaşın hiçbir güvencesi yokken iktidara yakın kişilere çifte güvence verildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

"Yandaşların çifte garantileri var. Birincisi gidersin bankadan veya uluslararası kuruluşlardan borç alırsın. Hazine diyor ki 'Borç aldın ben senin garantini vereceğim.' İlerde iflas edersen senin paranı ben ödeyeceğim, anlamına gelir. Yetiyor mu? Hayır. 'Yatırımın karşısında yeterli kar elde edemezsen, karın da sana garantisini veriyorum' diyor. Para alırken garanti, kar elde ederken garanti. Çifte garanti. Ya kendini yakana hangi garanti? Hiçbir garanti yok. Köprü, yol yapmışlar, 'Efendim o kadar araç geçmedi.' Şimdi tüp geçit için 123 milyon lira parayı verecekler. Kimin sırtından? Sıtkı kardeşim gibilerinin sırtından. Haram olsun. Yetmez, zehir zıkkım olsun."

-"Nedir bu milletin çektiği? Düşün yakasından"

Rüşvet alanların korunduğu bir sistemin kabul edilemez olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ayakkabı kutusunda rüşvet alana parasını iade ettiler. Bir de faizini verdik. Haram olsun, zehir zıkkım olsun. O kararı veren hakimlere de zehir zıkkım olsun. Benim paramla rüşvete faiz ödeyecekler, bunun da adı adalet olacak. Vatandaş işsizlikten kendisini yakacak, gözlerine mil çekecekler ve görmeyecekler. Sokak sokak, cadde cadde kahramanlık edebiyatı yapacaklar. Kimin üzerinden? Şehit kanları üzerinden, oy devşirmeye çalışacaklar. Sen önce Türkiye'nin sorunlarını çöz. 15 yıldır ülkeyi ne hale getirdin. Altınıza uçaklar, arabalar, helikopterler verdik, maaşlar verdik, saraylar verdik. Nedir bu milletin çektiği? Düşün bu milletin yakasından" diye konuştu.

-"Mazotun litresi 10 lira olursa seni daha fazla sevecek"

Kılıçdaroğlu, emeklilerin de ekonomik güçlük içinde olduğunu, aylıklarının geçimlerini sağlamadığını belirterek, emekliler buna karşı birlik olması, itirazlarını dile getirmesi gerektiğini vurguladı.

Akaryakıt fiyatlarına ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, dolar kurunun düşmesine karşın petrol ve mazot fiyatlarının yükselmeyi sürdürdüğünü bildirdi. Kılıçdaroğlu, "Hani siz bunları ithal ediyordunuz. Fiyatlarını düşürsenize. Benzinin litresi 6 lirayı aştı, mazotun litresi de 6 liraya yaklaştı. Çiftçi kardeşime de böyle bir müjde verelim. Bu iktidar seni çok seviyor. Mazotun litresi 10 lira olursa seni daha fazla sevecek. Ne kadar ekip biçmezsen, elini açıp dilenirsen bunların da o kadar hoşuna gidecek." dedi.

-"Enis Berberoğlu bir esir olarak orada tutuluyor"

Cezaevinde bulunan partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun durumuna da değinen Kılıçdaroğlu, Berberoğlu'nun haksız şekilde cezaevinde tutulduğunu ileri sürdü.

Berberoğlu'nun davasına konu olayın; Can Dündar'ın bir kitabındaki "MİT tırları haberi, flash disk içinde 27 Mayıs günü solcu bir milletvekili tarafından bana getirildi" cümlesiyle başladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, Berberoğlu'nun o tarihte milletvekili dahi olmadığını bildirdi.

Berberoğlu'nun ceza almasına yol açan iddialarla ilgili değerlendirmede bulunan ve bu iddiaların hepsinin içinin boş olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:

"Enis Berberoğlu bir esir olarak orada tutuluyor. Enis Berberoğlu'nun hakkını ve hukukunu savunmak da benim görevim. Berberoğlu'yla ilgili mahkemenin verdiği kararı üst mahkeme bozdu, Anayasa Mahkemesi'nin kararı var, 'Yanlıştır' diyor. Bırakmıyorlar. 'Burada suç yoktur, boşu boşuna bunu yapıyorsunuz' diyen mahkemenin hakimleri de gece yarısı operasyonuyla değiştirildi. Şimdi hakimleri dikkatle izliyoruz. Adaletle mi karar verecekler, birilerinin telkini üzerine mi karar verecekler. Ön yargılı olmak istemiyorum ama bu bütün veriler, bilgiler ortadayken bir milletvekillinin suçsuz yeri hapiste yatmasını hukuk, hak adalet adına içime sindiremiyorum."

Kılıçdaroğlu, olayın takipçisi olmayı sürdüreceklerini kaydetti.

(Bitti)

Yorumlar