CHP TBMM Grup Toplantısı

- Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2) - "Hükümet, devleti yönetme gücünü kaybetti. Bir rüzgara kapılmış yaprak gibi savrulup gidiyorlar. Freni patlamış kamyon gibi Türkiye yokuş aşağı gidiyor. Hükümetin dış, ekonomi, eğitim ve tarım politikaları yok" - "Türkiye'de terörü 4 yılda çözemezsem siyaseti bırakacağım. 15 yılda çözemediler. Bu ülkenin bütün sorunlarını 4 yılda çözeceğim"

Google Haberlere Abone ol
CHP TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin devleti yönetme gücünü kaybettiğini ileri sürerek, "Bir rüzgara kapılmış yaprak gibi savrulup gidiyorlar. Freni patlamış kamyon gibi Türkiye yokuş aşağı gidiyor. Hükümetin dış, ekonomi, eğitim ve tarım politikaları yok." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmada, hükümetin, devletin geçen yıl 451 milyar lirayı tahsil edemediğini, bunun 2017 bütçesinin yüzde 67'sine denk geldiğini söyledi.

Buna karşılık devletin de 848 milyar lira borcu bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hem parayı alamıyor hem borcunu ödeyemiyor. Bu rakamlar yanlışsa söylesinler ama bu rakamlar doğruysa devlet iyi yönetilmiyor." dedi.

Kılıçdaroğlu, birçok kez vergi affı kanunu çıkarıldığını ancak vatandaşın borcunu ödeyemediğini belirterek, "Toplanan paralar nereye gidiyor? İşçiye bakıyorum, toplu sözleşmeye bakıyorum enflasyonun altında, taşeronun işçisi asgari ücrete mahkum, emeklinin durumu da perişan, çiftçi ağlıyor. Bu paralar nereye gidiyor? FETÖ ne istediyse verdin, para, üniversite, rektör, vali, kaymakam, paşa istedi bunları verdin. Herkese her şeyi verdin, memura, çiftçiye, emekliye, işçiye sıra geldi, vermedin. Şimdi memur, çiftçi, emekli, işçinin sandıkta hesap sorma zamanıdır." diye konuştu.

- "İsraf haram değil mi"

"Faizler çok yüksek, faize karşıyız." denildiğini belirterek, bir akıl tutulması yaşandığını savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Faize karşıysan indir, hükümet değil misin? Bu da doğru değil. Tamamen faiz lobisine çalışan bir hükümet. 15 yılda sadece yabancılara, Londra'daki bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Sonra da vatandaşa dönüp, 'Biz de faizler çok yüksek' diyeceksin. Faize karşıysan çıkar bir KHK faizi düşür. Madem her şeyi biliyorsun, her sorunu çözüyorsun, çıkar KHK 'Faizleri sıfırladım' de. Yapamaz. Çünkü faiz lobisinin has adamı. Sen faizi ve faizcileri destekliyorsun. Faizcilere CHP karşı.

Para nereye gidiyor? Para, yatlara, katlara, uçaklara, arabalara, bin yüz odalı saraya gidiyor. Sarayın sadece temizlik masrafları 2 milyon lira. Ne oluyor bu kadar israf? İsraf haram değil mi? Haramsa bu harama nasıl ortak oluyorsunuz? Bu ülkede insanlar açlıktan öldü. Bu yetmiyor 350 odalı yazlık saray yapılacak beyefendiye. Bütün vatandaşlara, özellikle AK Parti'li vatandaşlarıma sesleniyorum; elinizi vicdanınıza koyun, bin 100 odalı saray neyine yetmiyor? 350 odalı yazlıkta ne yapacaksın? Bu kadar israf Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadı."

- "İyi polis-kötü polisle devlet yönetilmez"

Kılıçdaroğlu, paralar yetmediği için yeni vergi kanunları getirildiğini, burada da "iyi polis-kötü polis" oynandığını öne sürdü.

Önce Maliye Bakanı Naci Ağbal'a "MTV'de yüzde 40 artış yapacağız." açıklaması yaptırıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devreye girip, "Arkadaşlar bir daha görüşsünler." dediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, birisini parlatmak için bir tür "iyi polis- kötü polis oynatıldığını", devletin böyle yönetilemeyeceğini belirtti.

- "Eğitimde çocuklarını denek olarak kullanan tek ülke"

Kılıçdaroğlu, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun 13 Temmuz 2015'te yaptıkları görüşmede, eğitimin bir sorun alanı olduğunu ifade ettiğini söyledi.

15 yılda görev yapan 6 milli eğitim bakanının, kendisine göre milli eğitim politikası belirlediğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Biz 'eğitim' dedikçe onlar, 'Vay imam hatiplere karşısınız' dediler. İmam hatipleri kuran, açan parti biziz diyoruz. Yeteri kadar olsun, orada da çocuklarımız iyi okusun. Eğitimde çocuklarını denek olarak kullanan tek ülke Türkiye." görüşünü savundu.

Kılıçdaroğlu, 2016-2017 döneminde yaklaşık 2 milyon çocuğun okula gidemediğini, 2002'de eğitim yatırımlarının oranı yüzde 17,18'ken, 2017'de bu oranın yüzde 8,51'e düştüğünü savundu.

- "Üç terör örgütünü başımıza bela eden hükümetin adı ne"

Davutoğlu ile görüşmesinde bir diğer sorun alanı olarak toplumsal barışın dile getirdiğini, Türkiye'nin 30-35 yıldır terörden çok çektiğini, bu sorunun akılcı yollarla çözülmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin 2002'de ülkeyi sıfır terörle devraldığını, bugün 3 terör örgütüyle mücadele edildiğini söyledi.

Süreç içinde PKK'nın daha da güçlendiğini, yeni bir terör örgütü olarak FETÖ'nün ortaya çıktığını, bir de DAEŞ'in olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "AK Parti'li kardeşlerime soruyorum; üç terör örgütünü başımıza bela eden hükümetin adı ne?" dedi.

- "Türkiye'ye kafa tutuyorlar"

Davutoğlu ile 13 Temmuz'daki görüşmelerinde sorun alanlarından birinin dış politika olduğunu belirterek, "180 derece değişmesi lazım" dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Komşularla sıfır sorun dediler, komşu kalmadı. Bugün Irak'ta yaşanan olayın ana sorumlusu, bu ülkenin dış politikasını belirleyenlerdir. Eğer Suriye'ye girilmeseydi, silah sokulmasaydı böyle bir tablo çıkmazdı. Kardeş kardeşe kırdırıldı, akan kanın sorumlusudur bunlar. Bunların yatacak yeri yok. Müslümanı Müslümana kırdırdılar ve Suriye'yi, Irak'ı parçaladılar. Irak'taki tablonun da sorumlusu bunlardır. 'Merkezi Hükümet ile muhatap olacaksınız' dedik. Karşınızda bir devlet, anayasası, bayrağı var. Siz devlet olarak meşru bir devletle muhatap olacaksınız, sorun varsa onunla çözeceksiniz. Bizi dinlemediler. O kadar uçtular ki 24 saatte gidip Emevi Camisi'nde namaz kılacaklardı. Dünya dengelerini bilmeden, kendisini dünyanın tek numaralı gücü olarak gördüğünüz zaman böyle bir tablonun altında ezilirsiniz. O kadar ezildik ki benim onuruma dokunuyor. Oradaki kabile şefleri bile Türkiye Cumhuriyeti devletine artık kafa tutuyorlar. Bunlar da esip gürlüyorlar, 'Asarız, keseriz, şunu bunu yaparız' diye. Hiçbir şey yapamazlar. Sonuçta Türkmenler, hem Suriye hem Irak'ta kaybetti. Türkiye, Türkiye'nin iş adamları kaybetti. Herkes kaybetti. İzlenen yanlış dış politikanın Türkiye'ye çıkardığı faturadır."

- "Freni patlamış kamyon"

Kılıçdaroğlu, grup toplantısında neden Davutoğlu ile görüşmesini anlattığını, "Türkiye'nin sorunlarını en iyi bilen partiyiz. Beş temel sorun var, bunları çözelim diyerek, çözümlerini de ilettik." diyerek açıkladı.

Türkiye'de terörü 4 yılda çözemezse siyaseti bırakacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, "15 yılda çözemediler. 4 yılda çözeceğim. Bu ülkenin bütün sorunlarını 4 yılda çözeceğim. Çünkü ben vatandaşın cebini düşünüyorum, kendi cebimi değil. Ben siyaseti köşeyi dönme aracı olarak kullanmıyorum, siyaseti halka hizmet, Hakk'a hizmet için kullanıyorum." dedi.

Dış politikada hükümetten farklı söylemler geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Bunlar devleti yönetme güçlerini kaybettiler. Bir rüzgara kapılmış yaprak gibi savrulup gidiyorlar. Freni patlamış kamyon gibi Türkiye yokuş aşağı gidiyor. Her şey bozulmuş vaziyette, devlet bir iç çürümeyle karşı karşıya. Çünkü liyakat yok. Lüften AK Parti'li kardeşlerimize sorun, karşılaştığınız zaman, 'Bu hükümetin dış politikası, ekonomi politikası, eğitim politikası, tarım politikası nedir' Emin olun size cevap veremeyecekler. Böyle bir politika yok. Niye yok. Eğer bir adam kandırılıyorsa, aldatılıyorsa o adamın politikası olamaz zaten." diyerek sözlerini tamamladı.

- "Davet gelmedi"

Bu arada grup çıkışında Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bir randevu talebi gelip gelmediği soruldu. Kılıçdaroğlu, kendisine davet gelmediğini söyledi.

(Bitti)

Yorumlar