CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Burdur'da

Kılıçdaroğlu: "Bunun partilerle ilgisi yok, bu bir tercih meselesi. Bunun bir seçim olmadığını hepimiz biliyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Burdur'da

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Elimizi vicdanımıza koyacağız. Çocuklarımızı, geleceğimizi, demokrasimizi düşüneceğiz ve oyumuzu kullanacağız. Bunun partilerle ilgisi yok, bu bir tercih meselesi. Bunun bir seçim olmadığını hepimiz biliyoruz." dedi.

Bazı programlara katılmak üzere Isparta'ya gelen Kılıçdaroğlu, Süleyman Demirel Havalimanı'ndan seçim otobüsüyle gittiği Burdur'un Askeriye köyünde, esnaf ziyaretinde bulundu.

Köy meydanında bir kahvehanede vatandaşla çay içen Kılıçdaroğlu, Ramazan Aktaş isimli bir vatandaşla telefonda görüştü. Bir arkadaşının eskiden çok sigara içtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sigaraya da alkole de her şeye 'hayır'. Türkiye'nin geleceği, çocukların geleceği için beraber yaşama irademizi ortaya koymak için hepimizin uğraşması lazım. Parti seçimi değil sonuçta. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak istiyoruz." diye konuştu.

Ardından, Burdur Yeni Sanayi Kooperatifinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Binali Bey ayrı, Sayın Erdoğan ayrı telden çalarsa olmaz. Siz Binali Bey'in ayrı telden çalacağını düşünüyor musunuz? Hayır. 500 metre öteden Sayın Erdoğan'ı görse önünde 80 düğüm olsa 8 saniyede ilikler. Öyle ayrı telden çalma falan yok." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, kendisinin her zaman hem cumhurbaşkanı hem genel başkan olunamayacağını söylediğini anlattı. Cumhurbaşkanının tek olması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Cumhurun başkanı olmalı, hepimizi temsil etmeli. Neden? Çünkü cumhurbaşkanlığı ortak paydamızdır. O makama seçilen kişi 80 milyonu temsil eder. Neden arabasında Türk bayrağı taşır? Ben taşıyamam, Binali Bey, Devlet Bey taşıyamaz. Türk bayrağını arabasında taşıyan tek kişi vardır, cumhurbaşkanı. Parti başkanı da arabasında Türk bayrağı asarsa ne olur? Bir tarafında Türk bayrağı bir tarafından partisinin bayrağını taşıyacak. Ne olacak o zaman? 80 milyonu temsil edemeyecek. Yanlış mı? Evet yanlış, dünyada bir örneği yok."

"Herkesle kavga edersen turist gelmez"

Ekonomik duruma değinen Kılıçdaroğlu, işsizlikle çiftçiler, sanayicinin durumuyla ilgilenen olmadığını savundu.

Turizm sektöründe de olumsuz bir dönem yaşandığına değinen Kılıçdaroğlu, "Herkesle kavga edersen turist gelmez. Niye gelsin? İşin özü sandığa gideceğiz. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Çocuklarımızı, geleceğimizi, demokrasimizi düşüneceğiz ve oyumuzu kullanacağız. Bunun partilerle ilgisi yok, bu bir tercih meselesi. Bunun bir seçim olmadığını hepimiz biliyoruz." dedi.

"Hayır" diyerek demokrasinin güçleneceğini savunan Kılıçdaroğlu, "hayır" çıkarsa sosyal yardımların kesileceği yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Sosyal yardımlara hiçbir partinin karşı çıkmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hiçbir parti karşı çıkmıyor tam tersine sosyal yardımların artmasını istiyoruz. O zaman niye kaos çıksın. 'Evet' çıkarsa Türkiye sonu belli olmayan bir sürecin içine girmiş olur. Bütün annelere söylüyorum. Siz freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz? 'Hayır' diyorlar, 'bindirmeyiz'. Peki yeni getirilecek düzenin freni var mı? Freni yok. Çünkü TBMM hesap soramıyor. Hiçbir bakan, başkan yardımcısı da gelip TBMM'de hesap veremeyecek. Sözlü soruyu bile cevaplandırmayacak. Hiçbir milletvekili bakan olamayacak. Hiçbir milletvekili başkan yardımcısı olmayacak. Meclis ile saray arasına kocaman bir duvar çekiliyor. Eğer bir milletvekilini bakan yaparsa milletvekilliğinden istifa etmek zorunda."

"Anayasalar uzlaşma belgeleri"

Anayasaların vatandaşın geleceğini, haklarını güvence altına alan toplumsal uzlaşma belgeleri olduğuna dikkati çeken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, her vatandaşın geleceğini, hakkını güvence altına aldığını anlattı.

Vatandaşların geleceğinin bir kişiye emanet edilemeyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"80 milyonun geleceği bir kişiye emanet edilmez. 'Olsun, 80 milyonun geleceğini bir kişiye emanet edelim' derseniz o zaman 'evet' oyu kullanacaksınız. 'Bu yanlıştır' diyorsanız 'hayır' oyu kullanacaksınız. Partilerle ilgisi var mı? Hayır. Bir başkan gelir, 'Bunları yapmayacağım' diyebilir. Ama başka bir başkan gelir 'Ben bunların hepsini değiştiriyorum, yeniden yapacağım' diyebilir. Asıl tehlike şu: Bir kişiye bu kadar yetki verirseniz, herhangi bir kişi, kurum, devlet, organizasyon, bir kişiyi kandırırsa, ikna ederse, 24 saatte Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirir. Sandığa gideceksiniz. 'Evet' demenin vebalini hatırlatmak için söylüyorum. Bir kişi başkanı ikna ettiğinde 24 saat içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirir. Nasıl? Çünkü başkana öyle yetkiler veriyorsunuz ki evet geçerse öyle yetkiler verilecek ki bütün müsteşarları, emniyet müdürlerini, valileri, genel müdürleri ve bütün komutanları, MİT müsteşarı dahil tamamını en geç 24 saat içinde değiştirebilir. Öyle '30, 35 yıl uğraşalım devlet kuralım' buna hiç gerek yok."

"Bunun sağcısı solcusu yok"

Bir televizyon programında karşılıklı oturup 18 maddeyi konuşmak istediğini ancak buna olumlu yaklaşılmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Çıkamıyorlar. Tartışma yapamıyorlar. Bakın devletin forsunu, arabalarını, uçaklarını, otobüslerini, parasını kullanıyorlar, televizyonlarını kullanıyorlar ama 'evet'i bir türlü anlatamıyorlar. Bizim hiçbir imkanımız yok, tek güvencemiz var. Allahımız ve vatandaşımız var. Bizim güvencemiz de öyle. Köy köy, kasaba kasaba dolaşıp bunu anlatacağız. Bu memleket hepimizin memleketi. Bunun sağcısı solcusu yok. Bu anayasa hepimizin, birlikte karar vereceğiz. Çocuklarımızı, demokrasimizi düşünüceğiz. Milli Kurtuluş Savaşı'nı, Erzurum'u, Sivas'ı ve Amasya Tamimi'ni düşüneceğiz."

Yorumlar