Bozdemir: Yargıya müdahale, darbelerden daha büyük hasarlar meydana getirebilir
Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı Mehmet Bozdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öfkeli ve çok sert söylemleriyle yargıyı ve bir camiayı suçlamasının toplumda çok ciddi endişeler uyandırdığını söyledi.
Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel
Başkanı Mehmet Bozdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öfkeli ve
çok sert söylemleriyle yargıyı ve bir camiayı suçlamasının toplumda
çok ciddi endişeler uyandırdığını söyledi. Demokratik bir hukuk
devletinde yargıya müdahalenin darbelerden daha büyük hasarlar
meydana getirebileceğini belirten Bozdemir, “Yargının yıpratılması
ve itibarsızlaştırılması son derece tehlikelidir. Bu çağda hiçbir
şey gizli kalmaz, varsa tuzaklar, komplolar yolsuzluklar her şey
eninde sonunda açığa çıkar. Bunun için sabırla yargı kararların
beklemeliyiz. Yargıya ve devletin emniyet güçlerine güvenmeliyiz ve
onlara yardımcı olmayız.” dedi.
Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı
Mehmet Bozdemir, 17 Aralık 2013 günü İstanbul’da yapılan yolsuzluk
ve rüşvet operasyonlarından sonraki gelişmelerle ilgili basın
toplantısı düzenledi. Balgat’taki vakıf genel merkezinde düzenlenen
toplantıda konuşan Bozdemir, 17 Aralık’ta İstanbul'da yapılan
operasyonlardan sonraki gelişmelerin süratle çok tehlikeli
boyutlara doğru yol aldığını söyledi. Ülkede çok büyük hizmetleri
olan Başbakan'ın öfkeli ve çok sert söylemleriyle yargıyı ve bir
camiayı suçlamasının toplumda çok ciddi endişeler uyandırdığını
kaydeden Bozdemir, “Demokratik bir hukuk devletinde yargıya
müdahale, darbelerden daha büyük hasarlar meydana getirebilir.
Yargının yıpratılması ve itibarsızlaştırılması son derece
tehlikelidir.” diye konuştu.
Adalet terazisinin bozulduğu bir ülkede hiçbir şeyin doğru
kalmayacağını ifade eden Bozdemir, “Yargının yıpratılması ülkemizde
çok ciddi bir kaos ve anarşi ortamı doğurabilir. Allah korusun,
ülkemizi yangın alanına çevirebilir. Son günlerde televizyonlardaki
tartışmalarda, sosyal medyada ve bir çok meydanlarda bunun
kıvılcımları da görülmektedir. Demokrasilerde en üstün değer
hukuktur. Bir yerde hukuk varsa devlet var demektir. Anayasamızda
da Türkiye Cumhuriyeti'nin laik demokratik ve sosyal bir hukuk
devleti olduğu açıkça belirtilmiştir. Sayın Başbakan başta olmak
üzere bütün siyasilerimiz ve toplumun her kesimini sükunete,
ferasete, sağduyuya, aklı selime, barışa, demokrasiye, hukuka ve
kardeşliğe davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
"YARGIYA VE DEVLETİN EMNİYET GÜÇLERİNE GÜVENMELİYİZ VE ONLARA
YARDIMCI OLMALIYIZ"
Bugün için ülkemizde ciddi bir kriz yaşandığını, Türkiye’nin bu
krizi aşacak siyasal ve demokratik olgunluğa sahip olduğunu
vurgulayan Bozdemir, şunları söyledi: “Yeter ki ateşe benzin
dökmeyelim. Yargıyı ve toplumdaki bir kesimi, bir camiayı açıkça
hedef alan kışkırtmalar ve saldırılar bir süre sonra toplumda
kalıcı ayrışmalara hatta çatışmalara sebep olabilir. Özellikle
İslami veya dindar dediğimiz medyanın hak, hukuk hakkaniyet, adalet
ve kardeşlik ölçülerine hiç dikkat etmemesi ve gelişmeler
karşısında fanatik bir taraftar durumu sergilemeleri milletimizi
çok rahatsız etmektedir. Birkaç istisna yazarın dışında bütün medya
adeta yangına benzin dökme yarışına girmiştir. Aynı gemide
olduğumuzu unutmayalım. Basit siyasi hesaplar ve ikballer için bu
güzel ülkemize yazık etmeyelim. Siyasi ihtirasların, toplumların ve
ülkelerin başlarına ne büyük felaketler açığı tarih kitaplarında
geniş olarak yer almıştır.”
Bu çağda hiçbir şeyin gizli kalmayacağını, varsa tuzaklar,
komplolar, yolsuzluklar, her şeyin eninde sonunda açığa çıkacağını
hatırlatan Bozdemir, “Bunun için sabırla yargı kararlarını
beklemeliyiz. Yargıya ve devletin emniyet güçlerine güvenmeliyiz ve
onlara yardımcı olmalıyız. Bütün bu krizler temelde gelişmiş bir
demokrasimizin olmaması ve insani değerlerin hayatımızda
yaşamamasından kaynaklanmaktadır. Demokratikleşemeyen bir Türkiye
hiçbir zaman normalleşemez. Yeni krizlerin olmaması için sivil,
demokratik yeni bir anayasa ile başlayıp, demokrasimizi evrensel
normlara ulaştırmak yolunda her türlü hukuki düzenlemeleri bir an
önce yapmalıyız.” şeklinde ifade etti. CİHAN
Yorumlar