Bir Hurşit Külter yalanı daha patladı

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Polis tarafından gözaltına alınarak kaybedildiği iddia edilen bir kişi daha farklı bir ülkede ortaya çıktı. Daha önce 'Nerede?' şeklinde hakkında kampanyalar yürütülen, polisin işkence ve gözaltında kaybetme suçu işlediği iddia edilen ancak sonradan Irak'ın kuzeyinde Erbil kentinde ortaya çıkan Hurşit Külter vakasına benzer bir vaka daha yaşandı. 

DBP üyesi Müjgan Ekin isimli kadından uzun bir süre haber alamayan ailesi, kızlarının polis tarafından gözaltına alınarak işkence edildiğini, kaybedildiğini ileri sürmüştü. Aile, kızlarının Ankara'da polis tarafından gözaltına alındığını savunuyordu. Ekin hakkında da Külter vakasında olduğu gibi 'Müjgan Ekin nerede?' kampanyası yürütülmeye başlandı. İstanbul İstiklal Caddesi'nde Cumartesi anneleriyle birlikte Müjgan Ekin için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte 'Müjgan Ekin nerede?' pankartları taşındı. Ancak aradan çok uzun zaman geçmeden gerçek ortaya çıktı. Gözaltında kaybedildiği iddia edilen kadın Suriye'nin kuzeyinde ortaya çıktı. 

24 Ekim'de kaybolduğu iddia edilen Ekin, 11 Aralık'ta ailesine ulaşarak Suriye'de olduğunu açıkladı. Aile ise bu kez, kızlarına işkence yapıldıktan sonra Cerablus'a bırakıldığını ileri sürüyor. 

Kızının devlet tarafından kaybedildiğini ileri süren baba Ekin, İstiklal Caddesi'ndeki yürüyüş yaptığı konuşmada devlete ağır ithamlarda bulunarak şu ifadeleri kullanmıştı: “Batıkent’te polisler tarafından gözaltına alındı. Binlerce mobese kamerası olmasına rağmen nasıl bulamıyorsunuz kızımı? Benim kızım şu an devletin elinde. İşkence yapıyorsunuz. Benim kızım ne yapabilir bu devlete. Program sunucusuydu. Neden korktunuz bu çocuktan. Sevgiye uçan, güvercin kanatlı çocuğumdan ne istiyorsunuz? Neden kaybetmeye çalışıyorsunuz? Devleti yönetenlere sesleniyorum. Siz karanlık bir ülke yaratmaya çalışıyorsunuz. Bizim amacımız bu ülkeyi o sizin karanlığınızdan çıkarmak. Müjgan gibi çocukların amacı da budur. Sevgiyi, aşkı, barışı yaratmaktır. 49 gündür bu çocuk nerede? Bin yıl geçse de çocuğumu sizin elinizden kurtaracağım. 49 gündür kapınızı çalmamıza rağmen, mobese kameralarına rağmen neden bulamıyorsunuz? 90’lı yıllarda birçok insanımızı kaybettiniz. Aynı şeyleri mi yaşatıyorsunuz. İnsanların barış içinde yaşaması neden bu ülkeyi yönetenleri korkutuyor. Bizim çocuklarımızı neden karanlıkta kaybetmeye çalışıyorlar. Hep birlikte Müjganlara, Taşkınlara sahip çıkalım ki yeni kayıplar yaşanmasın.”