Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve 5 dil bilen
44 yaşındaki Nadir İbrahim, yüklü miktarda parasını da
dolandırıcılara kaptırınca İstanbul'da geçimini kağıt toplayarak
sürdürüyor.
Arnavut kökenli bir aileden gelen ve ailesi İstanbul Arnavutköy'den
uzun yıllar önce Halep'e bağlı Firdevs kasabasına yerleşen İbrahim,
burada ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra, Fas'ta ekonomi
eğitimi alarak Fransızca ve İngilizce öğrendi. Fas'ın İspanya ve
İtalya'ya yakınlığı dolayısıyla, bu ülkeleri de ziyaret ederek
İspanyolca ve İtalyanca'yı da öğrenen, 5 dili akıcı bir şekilde
konuşabilen İbrahim, derdini anlatabilecek kadar Türkçe de
konuşabiliyor.
Türkiye'ye 2012'de, ülkesindeki savaş nedeniyle iki işyerini
bırakarak, yüklü miktarda nakitle geldiğini anlatan Nadir İbrahim,
ailesiyle yaklaşık 1 yıl otellerde kaldığını, bu sırada tanıştığı
bazı kişilerin, parası olduğunu anladıktan sonra kendisine iş kurma
teklifinde bulunduğunu söyledi.
Bu kişilerle iş kurmak için Edirne'ye gittiğini ve parasının
ortaklık yapmayı planladığı kişilerce çalındığını iddia eden
İbrahim, parasız kalınca İstanbul, Edirne, Çanakkale, Adana,
Antalya ve Karaman'da uzun süre iş aradığını, bulamayınca eşi ve
çocuklarını Lübnan'da yaşayan kayınpederinin yanına göndermek
zorunda kaldığını belirtti.
İbrahim, kendisini dolandıranlardan parasını almaya çalışırken,
geçinmek için hurdacılık yapmaya çalıştığını, buradaki esnafın,
hikayesini dinledikten sonra kendisine kağıt toplaması için araba
verdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Karım ve 8 yaşında Yusuf ve 5 yaşında Meryem adında iki çocuğum
var. Savaştan kaçıp ailemi de buraya getirdim. Paramı kaptırınca
eşim Lübnan’a babasının yanına gitti. Savaştan sonra 2012 senesinin
sonlarında ailemle beraber çıktık buraya geldik. Çok fazla
bombalama olduğu için buraya geldik. İlk buraya geldiğimde otele
benzer bir ev tuttum sonra dolandırıldım, bütün paralarımı aldılar.
Türkiye'ye ilk geldiğimde bir arkadaşım beni Türk bir arkadaşla
tanıştırdı ve onunla ortaklık kurduk. Edirne'de bir otel vardı
oraya gittik iş kurmak için. Beni orada bırakıp bütün paramı alıp
kaçtı. Şu ana kadar hiçbir şey bilmiyoruz, Bulgaristan'a mı
Yunanistan'a mı gitti bilmiyoruz. Tek başıma, parasız kaldım ve
çalışmam gerekiyordu, buraya geldim ve kağıt toplayarak geçimimi
sağlıyorum."
Suriye'de de bir miktar parasının kaldığını ama Türkiye'ye
getiremediğini dile getiren İbrahim, "Savaştan önce iki şirketim
vardı, birisi müteahhitlik ve arsa, gayrimenkul alım satım şirketi,
ikincisi otomobil satış bayiliğim vardı ama her şey gitti, hiçbir
şey alamadık. Orada kalan paramı kurtarmak istiyorum. Onu temin
etmeye çalışıyorum." dedi.
İbrahim, sabahın erken saatlerinde kağıt toplamaya başladığını,
günlük kazancının 50-100 lira olduğunu kaydederek, "Eşimi, ailemi,
çocuklarımı çok fazla özledim. Oğlum Yusuf'u daha çok özledim.
Kızım hasta uzun zamandır. Allah ona şifa versin. Ailemi buraya
getirmek istiyorum. Ailem ve çocuklarım bir gelsin rahat edeceğiz,
başka bir şey istemiyoruz. İnşallah Suriye'deki savaş biter ve
insanlar yeniden oralara döner." diye konuştu.
Avrupa'ya gitme imkanı olmasına rağmen Türkiye'de kaldığını,
Suriye'de kalan parasını getirerek İstanbul'da iş yeri açmak
istediğini belirten Nadir İbrahim, kendilerine sadece Türkiye'nin
kucak açtığını, Arap ülkeleri olan Lübnan'a, Suudi Arabistan'a ve
Katar'a gitmenin Avrupa'ya gitmekten daha zor olduğunu sözlerine
ekledi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar