Başbakan Yıldırım Türkiye'nin Rakka kararını açıkladı
- Binali Yıldırım: (3)
-"Rakka operasyonu için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala olalım.' Ama 'PYD, YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin kişilik gücü var. Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın. Terör örgütüyle yan yana bulunamayız. Bizden hiç medet ummayın. Eğer burada bizimle hareket edecekseniz önce YPG ile PYD ile bağınızı koparın.' Bunu açık ve net söyledik. Bu konuda 'Hayır biz onlarla hareket edeceğiz' demediler ama bu konuda bizim duruşumuz net, kararlılığımızı biliyorlar. Bundan sonrası onların bileceği iş"
-"Münbiç'ten DEAŞ temizlenince buraya getirilen ve bu harekatta Amerika ile birlikte bulunan YPG ve PYD unsurları tekrar bölgelerine, Fırat'ın doğusuna çekilecekler. Bu açık söz. Bugün de hala Amerika, 'sözümüz söz' diyor ama bir şekilde ayak sürüyorlar"
-"Acaba PYD, YPG'ye müsamaha mı ediyorlar, yoksa söz mü geçiremiyorlar? Söz geçirememeleri mümkün değil. Amerika olmasa PYD, YPG'nin yapacağı bir şey yok. Dolayısıyla ağırdan alıyorlar ama bu konuda bizim kararlılığımız çok iyi biliniyor. Hiçbir tereddüt yok. Yani bunun sonuna kadar takipçisi olacağız"
-"Türkiye gerek sınırları içerisinde gerek sınırları dışarısında ulusal güvenliğini tehdit eden, toprak bütünlüğünü tehdit eden, vatandaşlarının can ve mal emniyetini tehlikeye sokan her terör örgütüyle, ismi ne olursa olsun, ister PKK olsun, ister PYD olsun, ister YPG olsun, ister DEAŞ olsun, ne olursa olsun gereğini yaparız. Kimseden de izin, icazet almaya ihtiyacımız olmaz. Bu kadar açık ve net söylüyorum"
AFYONKARAHİSAR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Rakka operasyonu
için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala olalım.' Ama 'PYD,
YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin kişilik gücü var.
Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın. Terör örgütüyle yan
yana bulunamayız. Bizden hiç medet ummayın. Eğer burada bizimle
hareket edecekseniz önce YPG ile PYD ile bağınızı koparın.' Bunu
açık ve net söyledik. Bu konuda 'Hayır biz onlarla hareket
edeceğiz' demediler ama bu konuda bizim duruşumuz net,
kararlılığımızı biliyorlar. Bundan sonrası onların bileceği iş"
dedi.
Yıldırım, AK Parti'nin 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın
gerçekleştirildiği Afyonkarahisar'da, A Haber, CNN Türk, Habertürk,
Kanal 24, NTV, TRT Haber ortak canlı yayın programına katılarak,
gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
YPG'ye ABD tarafından silah yardımı yapılmaya devam edildiği
belirtilerek, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'la görüşmesinde bu
konuyu gündeme getirip getirmediği sorulan Başbakan Yıldırım,
YPG/PYD'nin PKK ile aynı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta yaşayan Kürtlerle bir meselesinin
olmadığını ifade eden Yıldırım, "Onlar bizim kardeşimiz, Doğu,
Güneydoğu'da da Kürt vatandaşlarımız var, akrabalıkları var. Öyle
bir derdimiz yok. İki şey karıştırılıyor. Sanki biz PYD, YPG ile
ilgili konuştuğumuz zaman, 'buradaki Kürtleri Türkiye istemiyor'
gibi bir algı oluşturuyorlar, bu yanlışı bir kere düzeltelim." diye
konuştu.
Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla ya da Suriye'de, Irak'ta yaşayan
Kürtlerle hiçbir alıp veremediğinin bulunmadığını dile getiren
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama sorun ne? Maalesef ABD şöyle düşünüyor, 'ben DEAŞ'ı yok etmek
için YPG/PYD ile işbirliği yapacağım, kendi askerimi, kendi
varlığımı burada riske atmayacağım, içeride bunlarla DEAŞ'ı yok
edeceğim.' Allah aşkına soruyorum, kendilerine de söyledim, en üst
düzeyde söyledim, dünyanın neresinde görülmüş? Bir terör örgütüyle
başka terör örgütünü yok etmek akla ziyan iştir. Peki yok ettikten
sonra öbür terör örgütünü ne yapacaksınız? Onun için başka terör
örgütü mü üretip onunla mücadele edeceksiniz? Bu bir devlet
politikası olamaz. Bu bir yanıltmadır. Oradaki terör grupları
maalesef Amerika'yı bu konuda ikna etmiş gibi gözüküyor. Ama
Amerika şu tercihi yapmak zorunda, ya yıllardan beri her alanda
stratejik ortaklık yapmış, NATO'da beraber olan, savunma alanında
çok geniş işbirliği olan, Kore savaşından tutun bir çok konuda hep
beraber hareket ettiği Türkiye'yi mi tercih edecek, yoksa 3-5
teröristin oluşturduğu grupları mı tercih edecek? Biz onlara
söyledik, 'bakın YPG'ye, PYD'ye verdiğiniz silahların yarıdan
fazlası PKK'ya gidiyor. Doğu'da, Güneydoğu'da elde ettiğimiz
silahlara bakıyoruz, onların silahları. Uçaksavarlar, roketatarlar.
Bu ne anlama geliyor? Amerika bizim dostumuzsa bize silah çeken
terör gruplarına dolaylı olarak destek vermiş olmuyor mu?"
-"İtirazımız var"
"Amerika, YPG'ye kara gücü olarak mı bakıyor?" sorusuna karşılık
Yıldırım, "Amerika orada DEAŞ'ı temizlemek için oradaki PKK'nın
uzantısı terör gruplarını kullanıyor. Buna da bizim itirazımız
var." dedi.
ABD'nin bu gruplara ne vadetmiş olabileceğinin sorulması üzerine de
Yıldırım, "Bu gruplar ABD'ye bazı vaatlerde bulunmuş olabilir.
Hangi amaçla kullanırsa kullansınlar bu yanlış bir yoldur.
Sürdürülebilir bir durum değildir. Amerika'nın biz tercihinin bu
yönde olduğunun kesin ve net olarak bize söylemesini istiyoruz."
ifadelerini kullandı.
"Size söylenmiyor mu" sorusuna Yıldırım, "Yok. Onlar diyor ki,
'YPG'yi, PYD'yi terör örgütü olarak düşünmüyoruz. PKK terör
örgütüdür. Sonuna kadar PKK ile mücadelenizde sizinle beraberiz."
karşılığını verdi.
Başbakan Yıldırım, "Ama PKK'nın elinden onlara ait silahlar alındı"
denilmesine karşılık, "Doğru. Bunlar iletildi. Bundan sonra ümit
ederiz ki bu çerçevede bu tutumlarını gözden geçirirler. Bununla
sınırlı değil. ABD ile bizim ilişkilerimiz 1 Mart tezkeresinden
beri rota değişikliğine uğradı. Bunu saklamaya lüzum yok. 1 Mart
tezkeresinin reddedilmesiyle beraber ABD bölgede başka unsurlarla
iş yapma cihetine gitti. Bu tutumu bugün de devam ediyor gördüğümüz
kadarıyla. Şimdi YPG/PYD, PKK hepsi aynı kaynaktan besleniyor.
Yetmez bir de FETÖ meselemiz var. FETÖ de yine ABD'de terörist başı
orada oturuyor." değerlendirmesinde bulundu.
-"Kararlılığımızı biliyorlar"
Başbakan Yıldırım, "Biz şunu da teklif ediyor muyuz, 'Bu terör
örgütü bununla gidilecek bir yer yok. Yapılacak bir şey varsa
beraber yapalım' diyor muyuz? Somut olarak da buna verdikleri bir
cevap var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Rakka operasyonu için 'bize destek olun' dediler, biz de 'pekala
olalım.' Ama 'PYD, YPG de olsun' dediler. Ellerinde onun 10-15 bin
kişilik gücü var. Biz dedik 'Orada biz yokuz, kusura bakmayın.
Terör örgütüyle yan yana bulunamayız. Bizden hiç medet ummayın.
Eğer burada bizimle hareket edecekseniz önce YPG ile PYD ile
bağınızı koparın.' bunu açık ve net söyledik. Bu konuda 'Hayır biz
onlarla hareket edeceğiz' demediler ama bu konuda bizim duruşumuz
net, kararlılığımızı biliyorlar. Bundan sonrası onların bileceği
iş."
"Münbiç konusunda da ABD ile süre tanıma anlamında bir temas oldu
mu? Suriye'deki PYD hedefleri vurulmadan önce Amerika ile bir temas
olduğu, belli bir süre verildiği ve bu sürede hareket sağlanmadığı
için hava harekatının yapıldığı şeklinde bilgiler var. Dolayısıyla
ABD ile 'Münbiç'i de boşaltmazsa PYD, El Bab'a ve Münbiç'e hareket
edeceğiz şu tarihe kadar' şeklinde bir görüşme oldu mu?" sorusunu
yanıtlayan Yıldırım, Münbiç harekatı esnasında ABD Başkanı Barack
Obama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, açık, net
konuştuklarını, anlaştıklarını söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle
devam etti:
"Münbiç'ten DEAŞ temizlenince buraya getirilen ve bu harekatta
Amerika ile birlikte bulunan YPG ve PYD unsurları tekrar
bölgelerine, Fırat'ın doğusuna çekilecekler. Bu açık söz. Bugün de
hala Amerika, 'sözümüz söz' diyor ama bir şekilde ayak sürüyorlar.
Acaba PYD, YPG'ye müsamaha mı ediyorlar, yoksa söz mü
geçiremiyorlar? Söz geçirememeleri mümkün değil. Amerika olmasa
PYD, YPG'nin yapacağı bir şey yok. Dolayısıyla ağırdan alıyorlar
ama bu konuda bizim kararlılığımız çok iyi biliniyor. Hiçbir
tereddüt yok. Yani bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Şunu
söyleyeyim, özetle Türkiye gerek sınırları içerisinde gerek
sınırları dışarısında ulusal güvenliğini tehdit eden, toprak
bütünlüğünü tehdit eden, vatandaşlarının can ve mal emniyetini
tehlikeye sokan her terör örgütüyle, ismi ne olursa olsun, ister
PKK olsun, ister PYD olsun, ister YPG olsun, ister DEAŞ olsun, ne
olursa olsun gereğini yaparız. Kimseden de izin, icazet almaya
ihtiyacımız olmaz. Bu kadar açık ve net söylüyorum."
-"Bu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunmasını istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sinekleri değil, bataklığı kurutacağız.
Gerekirse tepelerine bineceğiz. Tehlikenin gelmesini
beklemeyeceğiz" ifadeleri hatırlatılarak, "Eskiden sınır ötesi
operasyonla dövüp geri geliyorduk. Şimdi 2 aydır Suriye'deyiz,
Başika'da kalıcıyız. Böyle kalıcı üsler kurma ya da kalıcı güç olma
yolunda bir konsept mi bu?" sorusu üzerine Yıldırım, bunun
mecburiyetten kaynaklandığını ifade etti.
Türkiye'nin, Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünün
bozulmasına yönelik bir planı ve hedefinin bulunmadığını vurgulayan
Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması ve buradaki kanın
durmasını istiyoruz. Ancak oralardaki otorite boşluğundan, yönetim
boşluğundan kaynaklı burada yeşeren terör örgütleri bizim canımızı
yakıyor. Ne yapacağız? Ellerindeki ağır silahlarla bomalarla canlı
bombalarla sınırı geçip eylemlerini yaptıktan sonra mı harekete
geçeceğiz? Zaten bunu yapıyoruz içerideki PKK unsurlarına karşı.
Ama şunu da yapacağız, Suriye'de buna başladık, Fırat Kalkanı ile
güvenli bir bölge oluşturduk. Benzer şekilde yıllardan beri Kuzey
Irak'ta biz hava operasyonları yapıyoruz. Zaman zaman karadan da
operasyon yapıyoruz. Hatırlayın, geçmiş yılllarda, 90'lı yıllarda
çok büyük operasyonlar yaptık ama biz bu operasyonların
yapılmasından ziyade kalıcı olarak buradaki geçişleri önleyecek
güvenlik tedbirlerini almamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın
bahsettiği konu bundan ibarettir."
Başbakan Yıldırım, "Gerekirse orada da bir teröristten arındırılmış
bölgeden mi söz ediyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Aynen öyle. Bakın Kilis'e hababam roketler atılıyor, füzeler
atılıyordu. Niye? DEAŞ burnumuzun dibindeydi. Şimdi o DEAŞ'ı 20
kilometre güneye kadar püskürttük. En azından ellerindeki o
roketlerin menzilinin dışında kaldı. Ama daha uzun menzilli roket
alabilirler mi, alabilirler. Onun için de gerekli tedbirleri
alıyoruz. Biraz daha güneye tam emniyetli alan oluşturuncaya kadar
devam edeceğiz. Buralardan da terör unsurlarını temizleyeceğiz.
Bakın o DEAŞ'tan temizlenen bölge bin 260 kilometrelik alan ne
oldu? Orada yaşam başladı. Türkiye'deki göçmenlerden 40 bin kadarı
döndü, oralarda yerleşti, köylerine döndüler, okullar, hastaneler
açıldı, insanlar hayata döndü. Şu anda 40 bin kişi gitti, yerleşti,
normal yaşama döndü. Topraklarıyla buluştular, hasretlerini
giderdiler. Bir de böyle artısı var."
"Irak sınırının değiştirilmesi, karşılıklı toprak alışverişiyle bu
sınırın Türkiye için daha güvenli bir hat haline getirilmesiyle
ilgili öteden beri konuşulan, farklı hükümetler döneminde de
gündeme getirilmiş bir husus vardı. Bu konuyla ilgili Türkiye'nin
güncel bir planı veya müzakere pozisyonu var mı?" sorusu üzerine de
Yıldırım, "Biliyorsunuz orayı Barzani, yani KDP kontrol ediyor.
Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi. Irak Anayasası'nda da onların
ayrı bir federasyon olarak tanınan bir bölge. Dolayısıyla o bölgede
yapılacak her türlü işbirliğini merkezi hükümete değil, o bölgenin
esas sahibi olan Barzani yönetimiyle yapacağız. Bu konularda
sürekli görüşüyoruz. Yani Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, bu
konuda Türkiye ile farklı düşünmüyor. Çünkü oradaki gelişen terör
hareketleri, PKK onlar için de ciddi bir tehdit." dedi.
(Sürecek)
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar