Başbakan Yıldırım canlı yayında-3

- Yıldırım: (3) - "Ana muhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Halka doğruları söylemesi lazım. Nitekim halk da ciddiye almıyor, kusura bakmasın" - "Sen parti meclisinde 18 yaşa izin veriyorsun, yetmedi 2011 seçimlerinde seçim vaadinde diyorsun ki 'Seçilme yaşını 21'e indireceğim', yetmedi senin milletvekilin kanun teklifi veriyor, 'Seçilme yaşı 18 olsun.' Bütün bunları yapacaksın, bugün hepsini unutup 18 yaşa karşı çıkacaksın"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım canlı yayında-3

İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun halk oylamasına sunulan anayasa değişikliğiyle ilgili "akla ziyan" iddialarda bulunduğunu belirterek, "Ana muhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Halka doğruları söylemesi lazım. Nitekim halk da ciddiye almıyor, kusura bakmasın." dedi.

Yıldırım, TGRT Haber'de katıldığı "Referandum Özel" yayınında yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında sadece İstanbul, Ankara, İzmir'in değil, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır'ın da ayakta olduğunu, herkesin sokaklara koştuğunu belirtti.

Herkesin bayrağıyla koştuğunu ve ülkeye, demokrasiye sahip çıktığını söyleyen Yıldırım, milletin darbeyi böyle önlediğini ifade etti.

"Sizi Türk bayraklarıyla karşılayan Doğu ve Güneydoğu halkı terörle mücadeleye devam edin, biz sizin yanınızdayız, üniter yapının yanındayız mesajı mı verdi?" sorusuna Başbakan Yıldırım, "Aynen öyle, biz etle tırnak gibiyiz, biriz, beraberiz, birlikte Türkiye'yiz. Herkesin dediği bu. Çünkü terör örgütü orada çok eza ceza yaptı millete. Çok çektirdi. Tekrar bu acıları bölge yaşamak istemiyor." yanıtını verdi.

Program sunucusunun, programa gelirken karşılaştığı bir kadının "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra birisi gelirse, beklenmedik işler yaparsa ne olacak?" sorusunu sormasını istediğini belirtmesi üzerine Yıldırım, aynı şeyin Adnan Menderes, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan için de denildiğini anlattı.

"Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan için." diyen Yıldırım, anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanına verilen yetki ve sorumluluklarına ilişkin bilgiler verdi.

"Türkiye'nin kararnamelerle yönetileceği" yönündeki eleştirilere ilişkin soruyu da yanıtlayan Yıldırım, kararnamelerin sınırlı durumlarda ve birçok şarta bağlı çıkarılabileceğini ifade ederek, "İzmir'in körfez geçiş projesini Meclis mi yapacak, cumhurbaşkanı ve kabinesi yapacak. Tayin ettiği bakan takip edecek. Burada işleri yapacak adamları, gerekli görüyorsa kurumları kuracak." diye konuştu.

Değişiklikle sıkıyönetimin anayasadan çıkarıldığını anımsatan Yıldırım, "Türkiye artık milletine, milletin kararlarına, basiretine güveniyor. Biz sıkıyönetimi kaldırıyoruz yeni teklifte. Eğer sıkıyönetim olsaydı, sıkıyönetim her şeyi yapardı. Her şeyi yapma yetkisi vardı." değerlendirmesini yaptı.

- "Akla ziyan şeyler"

Kılıçdaroğlu'nun değişikliğe neden "hayır" denilmesi gerektiğiyle ilgili anlatacak bir şeyinin olmadığını, milletin aklını bulandırmaya çalıştığını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Anlatacak şeyleri yok, ellerinde malzeme yok. Milletin aklını bulandırmak için kahveler, lokantalar, taksiciler, minibüsçüler önlerine kim gelirse onlara korku salıyorlar. 'Evet derseniz lokantalar gitti, berberler, taksi durakları kapatıldı, taksilerin ruhsatları iptal oldu...' İş adamlarına 'Fabrikanız bir günde elinizden alınacak, tapularınız elinizden alınacak...'

Ne oluyor kardeşim, sıkıyönetimlerde bile böyle olmadı. Darbe gördü Türkiye, iki tane doğrudan, iki dolaylı darbe ama bunların hiçbiri olmadı. Bu nasıl bir iştir, bu ne akıldır. 12 Eylül darbesinden sonra ne oldu? Elinizden malınız mı alındı, fabrikalar mı kapatıldı? Böyle bir şey olur mu? Akla ziyan şeyler. Ana muhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Halka doğruları söylemesi lazım. Nitekim halk da ciddiye almıyor, kusura bakmasın. Bana göre ciddiye almıyor, benim değerlendirmem bu."

Milletvekili sayısının artırılmasına ilişkin soru üzerine Yıldırım, Türkiye'nin 50 milletvekilinin maaşlarıyla krize gireceği değerlendirmesini yapanların yıllık 2 milyon liralık telefon faturası olan milletvekilinin masrafını düşünmesi gerektiğini, bu bedelin 10 milletvekilinin 4 yıllık maaşına karşılık geldiğini söyledi.

CHP'nin 1995'te "600 milletvekili olsun" teklifi verdiğini, daha sonra bunu fazla görüp 550'ye çektiklerini dile getiren Yıldırım, "Kendi yaptıkları iş, ne zaman? 1995. O gün Türkiye'nin nüfusu 59 milyon, şimdi yurt dışıyla beraber 84 milyon. O günkü seçmen sayısı 29 milyon, şimdi 59 milyon. Bunda ne var? Bu bir temsil meselesi. Asıl sorgulanacaksa sen 450'yi 550 neye göre yaptın kardeşim? Biz onu da sorgulamıyoruz, bize göre lazım." açıklamasında bulundu.

- "Bir yanlışı düzeltiyoruz"

"Gençlere 'evet' versinler diye seçilme yaşını 18'e indirerek rüşvet mi veriyorsunuz?" sorusuna cevaben bir yanlışı düzelttiklerini ifade eden Yıldırım, "Gençleri siz bu kadar küçümseyemezsiniz. Buna hakkınız yok. O beğenmediğiniz, 'apolitik, ülke meseleleriyle ilgilenmeyen' dediğiniz o gençler 15 Temmuz gecesi en önce meydana indiler. Tankların önüne onlar yattı. Tankların içinden o alçakları onlar çıkardı. O gün şehit verdiğimiz insanlarımızın 39'u 18-25 yaş arasındaydı." ifadelerini kullandı.

CHP'nin bu konuda da "çarşafladığını", parti tüzüğünde genç kotasının bulunduğunu, bu partinin milletvekilinin seçilme yaşının 18 olması için kanun teklifi verdiğini anımsatan Yıldırım, şunları anlattı:

"CHP'nin parti tüzüğünü açın bakın genç kotası var. Parti tüzüğüne göre parti meclisine 18 yaşında girebilme imkanı var. O da seçimle geliyor. Sen parti meclisinde 18 yaşa izin veriyorsun, yetmedi 2011 seçimlerinde seçim vaadinde diyorsun ki 'Seçilme yaşını 21'e indireceğim', yetmedi senin milletvekilin kanun teklifi veriyor, 'Seçilme yaşı 18 olsun.' Bütün bunları yapacaksın, bugün hepsini unutup 18 yaşa karşı çıkacaksın. Demek ki 18 yaşı, 21 yaşı, 18-25 yaş arasını hem parti kurullarında hem milletvekilliğinde değerlendirmek istediler. Ama şimdi bu teklifi biz getirdiğimiz için karşı çıkıyorlar. Hiçbir haklı gerekçesi, tutar tarafı yok. Dökülüyorlar, bu kadar net."

(Sürecek)

Yorumlar