Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2)

- "Allah'a şükür güçlü bir ekonomimiz var. Her türlü olumsuzluğa karşı direnç kat sayısı yüksek bir ekonomimiz var. Kılıçdaroğlu'nun Almanlarla beraber politika üretmesine karşı da direnci yüksek bir ekonomimiz var" - "(Kılıçdaroğlu'nun Focus dergisine verdiği mülakat) Kılıçdaroğlu bu yaptıklarıyla kendi milletine ve kendi devletinin aleyhine kanaatlerin pekişmesine ve Türkiye'ye ve Türk milletine dönük kirli algı operasyonlarının gerçekmiş gibi kabulüne yol açan bir yalancı şahitlik yapmıştır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" - "Röportajlarda sorulardan sonraki kısımlar tırnak içidir. Ses kaydı vardır, o ses kaydının dökümü yapılır, oraya geçirilir. Ben Focus'u merak ediyorum, onlar ne açıklama yapacaklar? 'Biz yalan mı yazdık' diyecekler yoksa 'Sayın Kılıçdaroğlu söyledi, biz de çözümünü yaptık, aynen yazdık' mı diyecekler?"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Allah'a şükür güçlü bir ekonomimiz var. Her türlü olumsuzluğa karşı direnç kat sayısı yüksek bir ekonomimiz var. Kılıçdaroğlu'nun Almanlarla beraber politika üretmesine karşı da direnci yüksek bir ekonomimiz var." dedi.

TRT Genel Müdürlüğünde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Bozdağ, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Focus dergisine verdiği demecin ve tepkilerin sorulduğu Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Türk turizmine bir bomba attığı gibi Türk ekonomisine de bir bomba atmaktır bu çünkü Türkiye'de istedikleri siyasal değişimi sağlamayı başaramayan çevreler en son darbe teşebbüsüyle bunu silahlı kuvvetlerin içerisindeki FETÖ'cü unsurlarla beraber yapmak istediler ama başaramadılar. Milletimizin, medyamızın, toplumun her kesiminin gayretiyle buna engel olundu."

Türkiye'nin ekonomisi, turizmi ve dünyada güçlü olmasını sağlayan göstergelerini kötüye götürmek için büyük bir gayret ve çabanın her alanda olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Buna rağmen Allah'a şükür ülkemizin ekonomisi gayet iyi seyrediyor. Her alanda güçlü ve olumlu değişmeleri görüyoruz. Türkiye'nin yaşadığı son 3 yıldaki hadiselere bakın, 2013'ten alalım. Gezi olaylarına, 17-25 Aralık'a, MİT tırlarına bakarsanız... 2014'te iki tane seçim yaşadık, arkasından 2015'te iki tane seçim, hendek terörü, Rusya'nın uçağının düşürülmesi ve arkasından 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü... Bütün bu olumsuzlukların Türkiye'de olduğunu düşünün, seçimler hariç. Onlar bizim demokrasimizin olgunluğunun göstergesidir ama diğer alanlara baktığınızda bir kirli oyunun birer parçaları olduğunu görüyoruz."

Suriye ve Irak'ta yaşananları örnek vererek Türkiye'de 3 milyon mülteci bulunduğunu aktaran Bozdağ, "Bütün bunları değerlendirdiğimizde Türk ekonomisinin bugün içinde bulunduğu şeyi daha iyi görüyoruz. Bütün bunlara rağmen Allah'a şükür güçlü bir ekonomimiz var. Her türlü olumsuzluğa karşı direnç kat sayısı yüksek bir ekonomimiz var. Kılıçdaroğlu'nun Almanlarla beraber politika üretmesine karşı da direnci yüksek bir ekonomimiz var." dedi.

- "Focus ne zaman açıklama yapacak"

Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Focus dergisine verdiği röportajı okuduğuna işaret ederek şunları söyledi:

"Röportajlarda sorulardan sonraki kısımlar tırnak içidir. Ses kaydı vardır, o ses kaydının dökümü yapılır, oraya geçirilir. Ben Focus'u merak ediyorum, onlar ne açıklama yapacaklar? 'Biz yalan mı yazdık' diyecekler yoksa 'Sayın Kılıçdaroğlu söyledi, biz de çözümünü yaptık, aynen yazdık' mı diyecekler?"

Açıklamalardan, Kılıçdaroğlu'nun böyle bir beyanda bulunduğunu gördüğünü dile getiren Bozdağ, şöyle konuştu:

"Ben şimdi soruyorum, Allah aşkına Türkiye'de siyaset yapan ve Türk halkından iktidar olmak için oy isteyen birisi, Türkiye'nin ekonomisi kötüye gitsin, Türkiye'ye turist gelmesin, turizm geriye gitsin diye açıklama yapabilir mi? İşte görüyoruz örneğini açıklama.... Focus dergisindeki mülakatın baştan sona değerlendirmesini görünce Almanya'nın üzerinde durduğu konularda, Almanya'nın istediği cevapları almak için sorulmuş sorular. Soru soranlar, Alman hükümetinin Türkiye'ye karşı yaptığı son dönemdeki haksız değerlendirme ve uygulamaları haklılaştırmak için sorular soruyor. Sayın Kılıçdaroğlu da bir yer hariç, 'teröristleri vermiyor' filan diye soruyor, 'Orada teröristler var' diyor. Bir kısım hariç, diğer soruların cevaplarına baktığında muhabir ne istediyse Sayın Kılıçdaroğlu'ndan almış. Burada Türkiye'nin anamuhalefet liderine, 'gelecekte iktidara talip olduğunu' söyleyen birine şunu söylemem gerekmez mi? Siz Türkiye'nin çıkarlarını, Türkiye'nin hükümeti gibi korumakla mükellef değil misiniz?"

- "Suç işleyenlerle ilgili adli süreç var"

Almanya'da terör örgütlerine destek verildiğine dikkati çeken Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun "PKK terör örgütü, Almanya'nın da terör listesinde olan bir örgüttür. Avrupa Birliği'nin de NATO'nun da bütün uluslararası örgütlerin de kabul ettiği bir terör örgütüdür. Siz, orada ne yapıyorsunuz? Bu terör örgütünün her türlü faaliyetine izin veriyorsunuz, sizin gözünüzün önünde faaliyet yapıyor. Bu Türkiye ile Almanya ilişkilerini olumsuz etkiliyor ve bunu sonlandırın." demesi gerektiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu'nun gazetecilerin tutuklandığını söylediğini ancak isnat edilen suç üzerinde durmadığını ifade eden Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Onlar cumhurbaşkanının veya iktidarın yargıyı etkilemesi sonucu orada duruyor, herhangi bir şey yok, dosyaları boş, Türkiye'de siyaset kimi isterse o tutuklanıyor, cezalandırılıyor gibi bir algı operasyonunun altına kendi görüşleriyle şahitlik ederek imza atıyor. Bu ahlaki değildir, doğru da değildir. Milli bir siyasetin, milli bir siyasetçinin yapacağı bir iş hiç değildir. Kılıçdaroğlu bu yaptıklarıyla kendi milletine ve kendi devletinin aleyhine kanaatlerin pekişmesine ve Türkiye'ye ve Türk milletine dönük kirli algı operasyonlarının gerçekmiş gibi kabulüne yol açan bir yalancı şahitlik yapmıştır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Olabilir mi böyle bir şey? Türkiye'de suç işleyen insanlarla ilgili adli süreçler var. Bunlar yargı tarafından yerine getiriliyor. Dosya da isnat edilen birtakım suçlar, onlara ilişkin deliller var. Bunun değerlendirmesini savcılar ve hakimler dava açıldıktan sonra mahkemeler yapar, kararı onlar verir."

- "Almanya'da var Türkiye'de hukuk yok mu?"

"Almanya'da hukuk var, Türkiye'de hukuk yok mu diyeceğiz? Almanya'da hakimler var, Türkiye'de hakimler yok mu diyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi?" diye soran Bozdağ, Türkiye'nin Cumhurbaşkanının Almanya'da konuşmak, Türk toplumuyla bir araya gelmek istemesinin Alman Hükümetince engellendiğine dikkati çekti.

Almanya'nın Kandil'deki teröristlerin telekonferansla terör örgütü yandaşlarına hitap etmesine izin verildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımızın telekonferansla vatandaşlarına hitap etmesine izin vermiyor ama terör örgütünün temsilcilerine veriyor. Peki bir anamuhalefet liderinin, Türkiye'de siyaset yapan kişiler kim olursa olsun bunun karşısında 'Ey Almanya' demesi gerekmez mi? 'Sizde de ifade, düşüncü hürriyeti, AB değerleri, insan hakları varsa o zaman Türkiye'nin Cumhurbaşkanının, bakanlarının, Türkiye'den gelen yetkililerin kendi vatandaşlarıyla bir araya gelmesine izin vermiyorsunuz? Kendi görüşlerini kendi vatandaşlarına aktarmasına izin vermiyorsunuz, sizin nereniz demokrat bir ülke?' diye sorması gerekmez mi? 'Hani Türkiye'yi suçladığınız ifade özgürlüğü, sizde bunun ne kadarı var?' diye sorması gerekmez mi? Ama sormuyorlar. Bakıyorsunuz, teröristlerle ilgili şeyleri hep gündeme getiriyorlar."

- "Türkiye'nin aleyhine faaliyetlere destek"

Almanya'da teröristlerin ifade, toplantı ve gösteri hürriyetinin tam olarak sağlandığını aktaran Bozdağ, Almanya'da bulunan 4 bin 500 soruşturma dosyasının hiçbirinin karara bağlanmadığına işaret etti.

Türkiye'nin aleyhine olan faaliyetlere büyük destek verildiğini aktaran Bozdağ, şunları kaydetti:

"Ben Kılıçdaroğlu'ndan şunu demesini beklerdim, 'Türkiye'nin aleyhine kim faaliyette bulunuyorsa siz onu el üstünde tutuyorsunuz. Türkiye'ye karşı terör eylemi yapanlar, sizin ülkenizde. Türkiye'de darbe yapmak isteyen, darbeciler sizin ülkenizde himaye ediliyor. FETÖ terör örgütü mensupları sizin ülkenizde. PKK'cılar sizin ülkenizde. DHKP-C'liler sizin ülkenizde el üstünde tutuluyor. Türkiye'de yargılanmış, ceza almış birisi sizin ülkenizde Cumhurbaşkanlığı Sarayında ağırlanıyor. Ona ödüller veriliyor.' Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin daha iyi olmasına Almanya'nın da katkı vermesi gerekmez mi? Elbette gerekir ama baktığınızda bunların hepsi oluyor. Peki Türkiye ne diyecek şimdi? Siz Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Hükümet'i olun. Teröristler destekleniyor, darbeciler, FETÖ'cüler himaye ediliyor."

(Sürecek)

Yorumlar