Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Sınai Mülkiyet Kanun
Tasarısı'nın yakında yasalaşacağını belirterek, "Bu tasarıda
öğretim üyelerini ilgilendiren önemli düzenlemeler bulunuyor.
Bundan sonra yasa çıktığında üniversitelerde gerçekleşen buluşların
ve tasarımların hak sahipliğini, üniversitelere bırakacağız. Ancak
bunlar ticarileşirse, patentlerden elde edilen gelirlerin üçte
birini buluşçuya, tasarımlardan elde edilen gelirin ise yarısını
tasarımcıya bırakacağız." dedi.
Özlü, Balıkesir Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde
düzenlenen 2016-2017 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı
konuşmada, yeni eğitim-öğretim yılının tüm üniversiteler için
hayırlara vesile olmasını diledi.
Millet olarak, büyük zorluklarla geçen bir yüzyılın geride
bırakıldığını anlatan Özlü, "Yaşanan önemli kırılma noktalarında en
çok zarar görenler, gençlerimiz oldu. Bu ülkenin gençleri
Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde can verdi, şehit
düştü. Öyle ki bazı liselerin, bazı yıllarda mezun öğrenci
veremediklerini biliyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin en son 15 Temmuz'da çok vahim bir darbe girişimiyle
karşı karşıya kaldığını anımsatan Özlü, şöyle devam etti:
"Bu sefer milletimiz, en çok da gençlerimiz, bu alçak saldırıya
izin vermedi. Gençlerimiz, kendi elleriyle, kanlarıyla ve
canlarıyla geleceklerine sahip çıktı. O gece, benim bu ülkeye dair
umutlarım kat kat arttı. Gençlerin, bu ülkeye nasıl büyük bir aşkla
bağlı olduklarını somut bir şekilde müşahede ettim. Bu aşk, sevgi,
bağlılık, çok büyük bir güçtür ancak tek başına yeterli değildir.
Gençlerin ülkemize olan aşklarını ilim, fen, bilgi, bilim ve
teknolojiyle harmanlayabilirsek gelecek, çok daha parlak olacaktır.
İşte bu nedenle üniversitelere, hocalara çok büyük görevler
düşüyor. Allah'a çok şükür Türkiye'de hem yeni üniversiteler
kuruyor hem de üniversitelerimizin niteliğini artırıyoruz."
Özlü, Balıkesir Üniversitesi'nin teknopark talebinde bulunduğunu,
bunu karşılayacaklarını bildirdi.
"Daha fazla Ar-Ge projesi yapacağız"
Türkiye'nin tüm sorunlarının bilgiyle çözüleceğini vurgulayan Özlü,
şunları söyledi:
"Ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatta güçlü bir ülke haline gelmesi
bilgiyle olacak. Avrupalılar, 'Endüstri Devrimi 4.0' diyor,
Japonlar, 'süper toplum 5.0' diyor. Teknolojinin ve toplumların
gelişimi, birbiriyle doğru orantılı. Dolayısıyla bilime, bilgiye,
teknolojiye dayalı bir toplum gelişimiyle karşı karşıyayız.
Ülkemizin teknolojide bir sıçrama yaşaması da yine bilgiyle olacak.
Bu yüzden bakanlık ve hükümet olarak üniversiteleri çok
önemsiyoruz. Üniversiteler, her konunun merkezinde. Her sorunun
çözümünde üniversitelerin üreteceği bilgiye ihtiyacımız var.
Üniversitelerin eğitim-öğretim fonksiyonları çok önemli ama tek
başına yeterli değil. Batı ülkelerinde üretilen bilgiyi, burada
gençlere öğretmek, bizce yeterli katkıyı sağlamaz."
Bakan Özlü, üniversitelerin özgün ve evrensel bilgiyi üreten
merkezlere dönüşmesi gerektiğini belirterek, "Gelişmiş bir ülkeden
Türkiye'ye teknoloji transferi, belli bir yere kadar mümkündür.
Onun bir sınırı vardır. Onun ötesinde teknolojinin transferi mümkün
değildir. Onun ötesinde teknoloji üretilir, transfer edilemez.
Teknoloji üretmek için de bilgi ve bilime ihtiyaç var."
değerlendirmesinde bulundu.
"Burada duramayız ve bununla yetinemeyiz"
Bilim ve teknoloji ekosisteminin her geçen gün geliştiğini ve
güçlendiğini anlatan Özlü, "Ar-Ge harcamalarının artış hızında,
dünyada ilk sıralarda gelen ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl,
Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı, tarihimizde ilk defa yüzde
1'i geçti. Ancak burada duramayız ve bununla yetinemeyiz. Gelişmiş
birçok ülkede olduğu gibi, milli gelir içinde Ar-Ge harcamalarının
oranını önce yüzde 2'ye, bilahare yüzde 3 ve 4'e çıkaracağız. Daha
fazla Ar-Ge projesi yapacağız. Artık Ar-Ge projelerini daha yüksek
oranda ticari ürüne dönüştüreceğiz ki ekonomiye katkı ve fayda
sağlasın." ifadelerini kullandı.
"Yükseköğretim reformunu hayata
geçireceğiz"
Bu yıl içinde hükümet olarak, Ar-Ge Reform Paketi'ni hayata
geçirdiklerini hatırlatan Özlü, bu paket kapsamında pek çok önemli
adım attıklarını aktardı.
Benzer adımlar atmaya devam edeceklerini bildiren Özlü, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı, yakında TBMM'de yasalaşacak.
Önümüzdeki hafta, Milli Eğitim Kanunu'nu görüşeceğiz Meclis'te.
Ondan sonraki hafta bir aksilik olmazsa Patent Kanunu'nu
görüşeceğiz ve inşallah Bütçe Kanunu Meclis'e gelmeden Patent
Kanunu'nu yasalaştıracağız. Bu konuda muhalefetle de uzlaşma
içindeyiz. Bu tasarıda öğretim üyelerini ilgilendiren önemli
düzenlemeler bulunuyor. Bundan sonra yasa çıktığında
üniversitelerde gerçekleşen buluşların ve tasarımların hak
sahipliğini, üniversitelere bırakacağız. Ancak bunlar
ticarileşirse, patentlerden elde edilen gelirlerin üçte birini
buluşçuya, tasarımlardan elde edilen gelirin ise yarısını
tasarımcıya bırakacağız."
Bakan Özlü, zihniyet, vizyon ve yönetim esaslarını doğru şekilde
oluşturmanın bütün maddi unsurlardan önemli olduğuna dikkati
çekerek, "Son KHK'da, üniversitelere büyük zarar veren rektörlük
seçimlerini kaldırdık. Ancak iş burada bitmedi. İnşallah kapsamlı
bir yükseköğretim reformunu da hayata geçireceğiz. Çok daha
önemlisi, başkanlık sistemine geçerek, daha özgür ve şeffaf, daha
demokratik ve daha etkin yönetilen bir Türkiye'ye kavuşacağız."
dedi.
Konuşmanın ardından, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim
Özdemir, Bakan Özlü'ye bir tablo hediye etti. Daha sonra kente
katkıda bulunanlar adına Vali Ersin Yazıcı ve Balıkesir Belediye
Başkanı Ahmet Edip Uğur ile üniversitenin gelişimine katkı sunan
öğretim üyelerine, Özlü tarafından plaket takdim edildi.
Bakan Özlü, daha sonra Balıkesir Valiliği ve Büyükşehir
Belediyesi'ni de ziyaret etti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar