Bakan Güllüce: “Hükümetin devletlerin gayesi, yaşayan insanları mutlu etmek
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bakan olduktan sonra ilk ziyaretini Yetimlerle Dayanışma Derneği’ne yaptığını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bakan olduktan sonra
ilk ziyaretini Yetimlerle Dayanışma Derneği’ne yaptığını söyledi.
En büyük projesine geldiğini ifade eden Güllüce, “Hükümetin,
devletlerin gayesi yaşayan insanları mutlu etmek. O yüzden de
annesi babası olmayan çocuklarımıza fiziksel destekten, maddi
destekten öte, onların gönüllerini, anne ve babalarının
eksikliklerini minimize etmek bizim en büyük derdimiz olmalıdır.”
dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 2004’de temelini attığı
Yetimlerle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Bakan
olduktan sonra gerçekleştirdiği ilk ziyaret olduğuna dikkat çeken
Güllüce, “Sade fiziksel bir çevre değil, insan ruhunu da içine alan
insan mutluluğunu da içine alan bir çevrecilik anlayışını
önemsiyorum. O yüzden de bu gençlerin bu anne babası olmayan
çocuklarımızın mutlu olmaları, diğer çocuklardan farklı olmamaları
için devletimizin çeşitli organizasyonlar yapması lazım. Bütün
hepimizin gayesi insanları mutlu etmek. Hayatın gayesi mutlu
olmaktır. Hükümetin devletlerin gayesi yaşayan insanları mutlu
etmek. O yüzden de annesi babası olmayan çocuklarımıza fiziksel
destekten, maddi destekten öte onların gönüllerini, eksiklik
hissettikleri anne ve babalarının eksikliklerini minimize etmek
bizim en büyük derdimiz olmalıdır.” diye konuştu.
Bu konuda Türkiye’de ciddi sivil toplum kuruluşlarının olduğunu
belirten Güllüce, “Hepsinden Allah razı olsun diyorum. Benim ilk
ziyaretim burası bakan olduktan sonra. En büyük projeme geldim.
Magazinsel bakarsanız, diğerleri küçük projemi değil. Bu bir gönül
projesi.” dedi.
Yılın bir gününün yetimler günü olarak ayrılması için daha önce
girişimde bulunduğunu anlatan Bakan Güllüce, şöyle devam etti:
“Dilerim proje Türkiye’de her tarafta yayılsın. Hatta ben
UNESCO’dan yılın bir gününü yetimler günü olarak ayrılmasıyla
ilgili 1999 ya da 2000’de bir çalışmam olmuştu o zaman. Sadece
Türkiye’de de değil anne babası olmayan çocukların bütün insanların
ve bu kanlı savaşların olduğu yerlerde binlerce on binlerce anne
babası olmayan çocuklar var. Keşke Türkiye o kadar güçlü olsa ki
dünyada ihtiyaçlı hiçbir insan bırakmasa, hepsine yardım edebilse.
O yüzden Türkiye’yi çok güçlü kılmamız lazım.”
Türkiye ekonomisinin üzerinde olan ülkelerin Suriye’de sessiz
kaldığına dikkat çeken Güllüce, “Bizim çok daha üzerimizde
ekonomisi olan ülkeler var. Suriye muhaceretinde çıt çıkartmadılar,
5 kuruşları yok. Bizim bütçemizin, gelirlerimizin 10 katı, 20 katı
50 katı olan ülkeler var. Ama bizim tarihten beri gelen insani
geleneğimiz var. Paylaşım geleneğimiz var. O paylaşma geleneğimizin
getirdiği şeyle bugün dünyanın parasını ödüyoruz Suriye
muhacirlerine. Başka Afrika’daki yoksullara gariplere. Ama çok daha
güçlü olmalıyız ki çok daha yardımcı olalım. Afrikalılar bunu
biliyorlar. Bizim o yardım ederken de beynimizin arkasında bir şey
olmadan yardım ettiğimizi ikinci bir amaç taşımadan yardım
ettiğimizi, sadece ve sadece insani amaçlarla yardım ettiğimizi çok
iyi biliyorlar. O yüzden Allah bu ülkeyi yüceltsin,
zenginleştirsin, birlik beraberlik nasip etsin ki biz tüm dünya
mazlumlarına yetimlerine daha çok yardımcı olalım.” şeklinde
konuştu.
Sivil Toplum Kuruluşları’na çağrıda bulunan Güllüce, şöyle konuştu:
“Baba diyemeyen bir çocuğun derdini psikolojisini anlayan
çalışmalar yapmak lazım. Bayram olmuş herkes babasının elini öpüyor
ama o çocuğun elini öpeceği bir babası yok. Onun bir ruhsal
sıkıntısı var. O çocuğa şefkat kollarını uzatan, organizasyonlar
yapmak lazım. Maddi desteği devlet sağlayabiliyor, belediyeler
sağlayabiliyor. İnsani olan, o kalp burukluğu denen şeyi, STK’lar
proje yapmalı diye düşünüyorum." dedi.
Hükümetin yeni İstanbul projesiyle ilgili soruya cevap veren Bakan
Güllüce, “Çalışıyoruz daha henüz size tatmin edecek kadar bir şey
söyleyemem. Ben de biraz daha dersime çalışmam lazım.” dedi.
CİHAN
Yorumlar