Bakan Gül: Son bir ayda 500 kişi memuriyete döndü

Son bir ayda 500 kişi, OHAL Komisyonu kararıyla memuriyete döndüğünü açıklayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: "Amacımız 1 kişi bile olsa haksızlık ya da gözden kaçarak mağdur olduysa buna son verelim. Bu kapsamda OHAL Komisyonu önemliydi." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Gül: Son bir ayda 500 kişi memuriyete döndü

GAdalet Bakanı Abdulhamit Gül, son bir ayda 500 kişinin, OHAL Komisyonu kararıyla memuriyete döndüğünü bildirdi.

Gül, Gaziantep'te CNN Türk'ün canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"Terör örgütü FETÖ'nün iade süreciyle ilgili yeterli delil olmadığı" yönündeki iddiaları değerlendiren Gül, Türkiye'deki darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığının aşikar olduğunu kaydetti.

Gül, "Mahkeme delilleri mevcut. Burada daha somut ne olsun? Kesin mahkeme dosyaları, delilleri var. Bunların hepsi Amerika'ya iletilmiştir ama Amerika ve Yunanistan gibi belli ülkeler, bu konuda farklı yönlerde siyasi davranıyorlar. Hukuki irade için oluşturulan her türlü deliller, dosyada her şey mevcut ama hukuki bakılmadığı için siyasi bir mesele gibi davranılıyor. Ben bu konuda Amerika'nın da olumlu bir adım atması gerektiğini bekliyorum." diye konuştu.

ABD ile Münbiç konusundaki gelişmelerin ele alındığı toplantıları da değerlendiren Gül, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de de toplanılıp bir araya gelinecek. Seçimden sonra, temmuzun ilk haftasında bir araya gelinecek. Burada hem Münbiç meselesi hem de hukuki meseleler, bakanlığımızdan ilgili arkadaşlarla temaslar da diyalog da sürüyor. Bu konuda kararlı şekilde tekraren vurgumuzu yineleyeceğiz. Diyalog kanallarımız da devam ediyor. Hukuki konularda ABD ile temaslarımız devam ediyor."

FETÖ ile mücadele

Gül, FETÖ ile mücadelede gelinen aşama ve Lekelenmeme Hakkı'yla ilgili sürece de dikkati çekti.

Lekelenmeme Hakkı'nı çok önemsediklerini ve bu konunun geçen eylül ayında hükümetin gündeme getirdiği bir düzenleme olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

"Buradaki temel yaklaşımımız, Adalet Bakanlığı olarak yapmış olduğumuz değerlendirmelerde FETÖ ile mücadele ederken, belki de FETÖ'cülerin kullandığı bir üslup ve yöntem olarak herkesi FETÖ'cü yaparsanız, FETÖ'cüler aradan sıvışır. Böyle bir taktikle ya da kişisel husumeti nedeniyle FETÖ ile mücadeleyi sulandıran bazı kötü niyetlilerin olduğu görüldü. Burada çok kabaca bakıldığında FETÖ'cü olmadığı anlaşılacak kişiler, evine veya işlerine savcı, polis girerek o kişiyi lekeliyor mahallesinde. Sonrasında takipsizlik kararı alıyor ama o kişi lekelenmiş oluyor. Bu getirilen düzenlemeyle, kişi lekelenmesin diye düzenleme yaptık. Eylül ayından itibaren 15 bin kişi bu takip yapılmadı. Soruşturma dahi açılmadı. Çünkü belliydi ki o kişiye iftira atılmış."

FETÖ ile mücadele ederken farklı kişilerin de çuvalın içine girmesi halinde, mücadelenin yanlışlara yöneleceğine işaret eden Gül, etkin mücadelede kuruyla yaşın da iyi ayırt edebilmesi gerektiğini vurguladı.

Son 1 ayda 500 kişi döndü

Gül, OHAL Komisyonunun kurulduğunu da hatırlatarak, "Amacımız 1 kişi bile olsa haksızlık ya da gözden kaçarak mağdur olduysa buna son verelim. Bu kapsamda OHAL Komisyonu önemliydi." dedi.

Artık komisyonun yargı ve diğer komisyonlarla entegre olduğuna dikkati çeken Gül, "Son bir ayda 500 kişi, OHAL Komisyonu kararıyla memuriyete döndü. Bu önemli bir rakam. Burada bizim temel beklenti ve arzumuz, kim neyi hak ediyorsa onu alsın. Cezayı hak ediyorsa cezasını alsın ama suçsuzsa da haklarını geri alsın." diye konuştu.

"Neticeye ulaşamazlar"

Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yeni bir suikast planı olduğu, özelikle seçime etki edebilecekleri yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:

"O konuda hiçbir etki edebilecek bir neticeye ulaşamazlar. Elbette FETÖ terör örgütü, kripto bir terör örgütü olduğu için sürekli kendi taraftarlarına umut veriyor. Gerek rüyalarla veya başka şeylerle taraftarını diri tutmak için senaryolar üzerine çalışıyorlar. Özellikle gaybubet evleri gibi saklı çalışmaları yaptıkları, finanse ettikleri yerlere karşı çok ciddi olarak operasyonlar yapılıyor. Güvenlik güçlerimiz asla taviz vermiyor. Elbette terör örgütü hem cezaevindeki hem dışarıdaki örgütlerin böyle bir arzusu var. Bugünlerde de AK Parti karşısındaki diğer partilere de çok yoğun şekilde finans ve insan desteği nasıl verdiklerini görüyoruz. Ama illegal yollardan başarılı olamayacaklar. Mücadeleyi sonuna kadar sürdürüp heveslerini kursaklarında bırakacağız."

OHAL'in kaldırılması durumunda FETÖ ile mücadelenin etkilenip etkilenmeyeceğine yönelik soru üzerine Gül, FETÖ ile mücadeleyi etkilemeyecek tüm tedbirleri alacaklarını bildirdi.

Gül, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'de kamu düzeninin ve demokrasinin korunması adına anayasanın ilgili maddeleri gereğince OHAL uygulamasının getirildiğini anımsatarak, "İlgili kurumlarımız, devletimiz bu konuda mücadelede işin fotoğrafını, genel çerçevesini gördü ve etkin bir şekilde tedbirlerini aldı. Artık normalleşme ve rutine gelme elbette süreç itibariyle de gözükmektedir. Bu konuda her türlü tedbiri alarak, terörle mücadelede hiçbir zafiyete yol açmadan FETÖ'süyle PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla mücadelede her türlü tedbirlerimizi aldık." dedi.

Gül, OHAL'in süresinin 19 Temmuz'da dolacağını anımsatarak, "Seçim sonrasında değerlendirilecektir. Elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği bu. Esas olan milli güvenliğimiz, vatandaşlarımızın güvenliğidir, özgürlüğüdür. Hukukun asla katledilmemesi, engellenmemesidir. OHAL'in bitirilmesi de gözden geçirilecektir." diye konuştu.

"AK Parti bu seçimde Doğu ve Güneydoğu'ya ne vaat ediyor" şeklindeki soru üzerine Gül, Türkiye'ye 16 yıldır özgürlükleri AK Parti'nin getirdiğini, geliştirdiğini vurguladı.

Gül, bölgedeki OHAL'i AK Parti'nin kaldırdığını anımsatarak Türkiye'deki özgürlüklerin teminatının AK Parti olduğunu kaydetti.

Özgürlüklerin daima daha fazlası verilmesi gereken bir ideal olduğunu anlatan Gül, hem bölge halkının hem de tüm Türkiye'deki özgürlüklerin daha da genişletilmesi yönünde bir yaklaşımları olduğunu bildirdi. Gül, şöyle devam etti:

"Bölge halkına özgürlük, huzur, güven, daha çok demokrasi ve adaleti vadediyoruz. Bölgede kendi halkına zulmeden terör örgütüyle mücadeleyi, vatandaşlarımıza hiçbir şekilde zarar vermeden, onun özgürlüğünü kısıtlamadan yine sürdüreceğiz. Türkiye'de Kürtlerin uğramış oldukları bütün asimilasyon ve ret politikalarını AK Parti sona erdirmiştir. Bu bölgeden de çok güçlü bir destek alacağımıza inanıyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın ne yaptığını bölge halkımız ve milletimiz çok iyi biliyor. Bu nedenle sandıktan da çok güçlü bir destek alacağımıza inanıyorum."

Bakan Gül, seçim sonuçlarına ilişkin soru üzerine de birinci turda net bir sonuçla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçileceğine inandığını, hem anketlerin hem de saha sonuçlarının bunu gösterdiğini vurguladı.

Bu sonucu gören muhalefetin Meclis için çaba gösterdiklerine değinen Gül, "Cumhurbaşkanlığında siz kimi seçiyorsanız Mecliste de o olmalı ki eli kolu bağlanmasın. Meclis çoğunluğunda da yine AK Parti'nin olacağına kimsenin şüphesi olmasın." ifadesini kullandı.

Gül, seçimde nasıl oy kullanılacağını da anlattı. Vatandaşların oy verme işleminin karmaşık olduğunu düşünmemesi gerektiğini belirten Gül, Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Seçimleri için iki oy pusulası ile tek zarfın seçmene verileceğini anımsattı.

Abdulhamit Gül, seçmenin istediği aday ve partiye evet mührünü bastıktan sonra katlayıp zarfa koyacağını ardından sandığa atacağını söyledi.

Vatandaşlardan sandığa giderek Türkiye'nin geleceğini özgürce tayin etmelerini isteyen Gül, "Seçmenlerimizin güçlü desteğini, güçlü Türkiye için bekliyorum. Gaziantep'te 1 Kasım havasının daha da üzerine çıkacağımıza inanıyorum. 7 Haziran'da istikrarsızlığın ne olduğunu gördük. AK Parti hükümet kuramadı, terör azdı, istikrar bozuldu. O yüzden 'biz işi riske atmak istemiyoruz' diyorlar. O yüzden 1 Kasım'ın üzerinde Gaziantep'te oy alacağımızı görüyorum, inanıyorum." dedi.

Yorumlar