AYM eski Raportörü Aydın: İptal edilen yasalar zaten Anayasa'ya aykırıydı

Anayasa Mahkemesi (AYM) eski Raportörü Ali Rıza Aydın, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kararların zaten Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, “Anayasa Mahkemesi ya da diğer yargı organları, Erdoğan’ın yaptığı her şeyi onaylayan makamlar değildir. Eğer hukuka aykırılık varsa buna ilişkin kararlarını verecektir.” dedi.

Bursa Sol Cephe tarafından Baro Lokali’nde düzenlenen, Anayasa Mahkemesi eski Raportörü ve Sol Cephe Türkiye Meclisi Sözcüsü Ali Rıza Aydın ile CHP kurultay delegesi, avukat Bilgin Alanbey ve akademisyen Can Ulusoy’un katıldığı panelde, yerel seçimlerin sonuçları değerlendirildi. Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Aydın, yerel seçimler öncesi ve ardından AK Parti’nin ‘Paralel Devlet’ söylemleri için “Bunun adı AKP sisteminin ihtiyaç duyduğu kişi ve kurumlara sahip çıktığı halde ihtiyaç duymadığı an ya da oklar kendisine döndüğü an düşman ilan etmesidir.” diye konuştu.

“AYM’NİN İPTAL ETTİĞİ YASALAR ZATEN ANAYASA'YA AYKIRIYDI”

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), aldığı kararlar nedeniyle eleştirilmesini değerlendiren Ali Rıza Aydın, AYM’nin doğru kararlar aldığını dile getirdi. Geçmişte yargının, AK Parti lehine karar vermesi durumunda alkışlandığını, aleyhine kararlar verilmesi durumunda devre dışı bırakıldığını ifade eden Aydın, şunları dile getirdi: “17 Aralık tarihi çok yenidir. Bu tarihte yargı üzerinde oynanan operasyon, bunun sonucunu çok açık, net vermektedir. Aslında Anayasa Mahkemesi’nden geriye dönen uygulamalar, AKP’nin üst yönetiminin, Erdoğan’ın diktatörlüğünün her türlü denetime rağmen engellenemeyen çıkışlarıdır. O yasalar zaten Anayasa’ya aykırıydı. Hem HSYK yasası hem diğer yasa. Kaldı ki Twetter kararı zaten özgürlük haklarının ihlaliydi, bütün dünya ayaklanmıştı. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararını ‘manidar bulduk’, ‘zamanlaması ilginç’, ‘Anayasa Mahkemesi başkanı paralel devlette, cumhurbaşkanlığına oynuyor’ gibi küçük oyunları öne sürerek buradan pay çıkarmanın anlamı yoktur.”

“ANAYASA MAHKEMESİ ERDOĞAN’IN YAPTIĞI HER ŞEYİ ONAYLAYAN MAKAMLAR DEĞİLDİR”

Anayasa Mahkemesi’nin, 2010’dan önce ve sonra yapılan değişikliklerle Türkiye Cumhuriyeti’nin içinden çıkan bir Anayasa Mahkemesi olduğuna dikkat çeken Aydın, şöyle devam etti: “Ama Anayasa Mahkemesi ya da diğer yargı organları, Erdoğan’ın yaptığı her şeyi onaylayan makamlar değildir. Eğer hukuka aykırılık varsa buna ilişkin kararlarını verecektir. Geçmiş dönemde ‘yargı Ergenekoncuların elinde’ demişlerdi. Şimdi de diyorlar ki ‘yargı cemaatçilerin elinde’. Zaten bu sözcükleri kullanmak bile yanlış. Türkiye’nin anayasal düzeni içinde bir arada olan ve dinsel özürlüğü savunan bir kesim var. Bunlara kalkıp belirli adlar verilmesi de yanlış. Ama bizden olduğu zaman iyidir, bizden olmadığı zaman kötüdür. Bizden olduğu zaman yargı çok başarılı ve bağımsızdır, bizden olmadığı zaman da o ‘yargının başında ya da ortasında görev alan kimse, onların unvanına ve kimliğine göre yargı şekil değiştiriyor’ sözleri hiçbir demokratik hukuk devletinin başvuracağı bir yöntem değildir.”

“ERDOĞAN, BAKANLARINI DA EN YAKIN ARKADAŞLARINI DA HARCAR”

Türkiye’de Erdoğan ve AK Parti dışındaki her kesimin ‘Erdoğan üstü ve altı çizgisi’ ile izlendiğinin altını çizen Aydın, “Erdoğan’a karşı olduğu zaman Erdoğan bakanlarını da harcar, en yakın arkadaşlarını da harcar. Bu da tarihte diktatörlerin başvurduğu yöntemlerin başında gelir. Bunu ancak böyle yorumlayabiliriz. Hukuki olarak, kararlar okunduğu zaman görülecektir ki doğrudur. Burada zamanlama da olmaz. Karar geciktiği zaman kızanlar, karar erken çıktı diye kızamazlar. ‘Zamanlaması manidar’ sözleri ya da Adalet Bakanı’nın, ‘Bizim kanunumuz Anayasa’ya uygundur’ sözü doğru değildir. Çünkü bir kanunun Anayasa'ya uygun olup olmadığına kim karar verecek, Anayasa Mahkemesi karar verecek. O zaman iş Anayasa Mahkemesi’ni kaldırmaya kadar gider.” diye konuştu.


CİHAN