Avusturyalılardan camilerin kapatılmasına tepki
- Hükümetin cami kapatma ve imamları sınır dışı etme kararı, Avusturyalı STK ve aktivistlerin tepkisine neden oldu - Aktivist Michael Pröbsting: - “Hükümetin bu kararları, ülkedeki Müslüman kardeşlerimize yönelik İslamofobi'yi bir üst seviyeye taşıdı” - Sivil toplum kuruluşu Linkewende: - "7 caminin kapatılması, 40’tan fazla imamın sınır dışı edilmesi, Arap Kültür Derneğinin lağvedilmesi, Avusturya tarihinde Müslüman toplumuna yapılmış en büyük saldırıdır”
VİYANA (AA) - Avusturyalı sivil toplum kuruluşları, yazar ve aktivistler, aşırı sağcı hükümetin 7 caminin kapatılması ve çok sayıda imamın sınır dışı edilmesi kararına tepki gösterdi.
Sığınmacılara yönelik çalışmalarıyla tanınan aktivist Michael Pröbsting, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avusturya hükümetinin aldığı kararı kınadıklarını belirterek. camilerin kapatılmasına ve imamların sınır dışı edilmesine kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
Pröbsting, “Hükümetin bu kararları, ülkedeki Müslüman
kardeşlerimize yönelik İslamafobi'yi bir üst seviyeye taşıdı.”
görüşünü paylaştı.
Bugün yaşanan birçok sıkıntının merkezinde İslam yasası olduğunu
belirten Pröbsting, yasanın tartışıldığı 2015'ten önce çeşitli
sivil toplum kuruluşları ile bu yasaya tepki gösterdiklerini
anımsattı.
Pröbsting, ülkedeki Müslümanlara yönelik ırkçı tutumun şiddetlenmesinden duydukları kaygıyı dile getirerek, hükümetin bu haksız tutumu karşısında dayanışma içinde hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
- "Avusturya tarihinde Müslümanlara yapılmış en büyük saldırı"
Irkçılık karşıtı sivil toplum örgütü Linkswende'den yapılan
yazılı açıklamada, hükümetin aldığı karara sert tepki gösterilerek,
“7 caminin kapatılması, 40’tan fazla imamın sınır dışı edilmesi,
Arap Kültür Derneğinin lağvedilmesi, Avusturya tarihinde Müslüman
toplumuna yapılmış en büyük saldırıdır.” ifadelerine yer
verildi.
Açıklamada, aşırı sağcı hükümetin Müslümanlara ve sığınmacılara
yönelik tutumuyla “kolektif ırkçılık” yaptığının altı
çizildi.
Hükümetin çarpık ve yanlış politikalarını örtbas etmek için
farklı yollara başvurduğuna işaret edilen açıklamada, ilk ve ana
okullarında başörtüsünün yasaklanması ya da sığınmacıların
Arnavutluk üzerinden yeni bir rota ile Orta Avrupa’ya geleceği gibi
konularla hükümetin hem tabanını memnun ettiğini hem de ülkedeki
gerçek sorunların konuşulmamasını sağladığı belirtildi.
Açıklamada, din, dünya görüşü, etnik köken ayırmaksızın
hükümetin ırkçı ve ayrıştırıcı politikalarına karşı birlikte
hareket edilmesi gerektiği vurgulandı.
Yazar ve gazeteci Wilhelm Langthaler de daha önce Başbakan
Sebastian Kurz'un ülkede yaşayan Müslümanlara karşı nefret söylemi
içinde olduğunu kaydederek, “Başbakan Kurz ve Başbakan Yardımcısı
Heinz-Christian Strache, Avusturya’nın parçası olan bir dini
sistemli bir şekilde kötülüyor ve İslam karşıtı kampanya
yürütüyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Langthaler ayrıca medyanın Müslümanlara yönelik yaptığı haberlerle hükümetin kararlarına zemin hazırladığına dikkati çekmişti.
Başbakan Sebastian Kurz, cuma günü "Siyasal İslam'la mücadele
kapsamında", ülkede biri Türklere ait 7 caminin faaliyetlerine son
verildiğini, özellikle Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Avusturya
Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) bünyesindeki
görevli imamların yurt dışından finanse edildikleri gerekçesiyle
oturum izinlerinin iptal edileceğini açıklamıştı.
Yorumlar