Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (1)

- "(AP'nin Türkiye kararı) Esasen bu kararı yok hükmünde sayıyoruz. Bu karar içerdiği vizyon itibarıyla, vizyonsuzluk itibarıyla, hedefleri itibarıyla, bu karar tasarısına hakim olan dil itibarıyla ciddiye alınacak bir karar değildir" - "AP'nin bugün müzakerelerin durdurulmasına ilişkin aldığı karar hiçbir hukuki bağlayacılığı olmayan, dar görüşlü, vizyonsuz siyasi bir karardır" - "Eylemlerine baktığımızda AP'nin nelere imza attığını, AB kurumlarının nelere imza attığını hep birlikte görelim. Koridorlarında PKK sergisi açılan AP zaten mesajını PKK konusunda ve terörle mücadele konusunda çifte standarta sahip olduğu şeklinde uzun zamandır vermektedir"

Google Haberlere Abone ol
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (1)

ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye kararıyla ilgili, "Esasen bu kararı yok hükmünde sayıyoruz. Bu karar içerdiği vizyon itibarıyla, vizyonsuzluk itibarıyla, hedefleri itibarıyla, bu karar tasarısına hakim olan dil itibarıyla ciddiye alınacak bir karar değildir." dedi.

Çelik, Adana'da bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Adana Valiliğine yönelik terör saldırısını gerçekleştiren kişi tarafından satın alınan diğer bir aracın ele geçirildiğini belirterek, ilk bilgilere göre çatışma sonucunda güvenlik güçlerinin araç içindeki şahsı vurduğunu söyledi.

Alçakla saldırıyı gerçekleştirenlerin yanına kar kalmayacağının altını çizen Çelik, hastanede yaralıları ziyaret ettiğini, yaralı bir polisin 25 haftalık hamile olduğunu anlattı.

Bakan Çelik, saldırıyı gerçekleştirenlerin alçak ve cani olduğunu, hamilelerin bile terör saldırısına muhatap edildiğini kaydetti.

Çelik, böyle bir günde "AP'nin vizyonsuz kararı" hakkında açıklama yapmak istemediğini ancak gelen çok sayıda soru üzerine değerlendirme yapma gereği duyduğunu aktararak, şöyle konuştu:

"Esasen bu kararı yok hükmünde sayıyoruz. Bu karar içerdiği vizyon itibarıyla, vizyonsuzluk itibarıyla, hedefleri itibarıyla, bu karar tasarısına hakim olan dil itibarıyla ciddiye alınacak bir karar değildir. AP, Avrupa Birliği (AB) kurumları içerisinde prensip olarak, demokratik ilkeleri temsil eden, çoğulculuğu temsil eden bir kurum olarak görülür. Çoğu zaman da çok sesliliğin temsilcisi olarak, demokratik açıdan ciddi işlere imza atmıştır. Fakat ne yazıktır ki Türkiye söz konusu olduğunda bu çok seslilik kayboluyor. Bu demokratik perspektif kayboluyor. AP'nin kurumsal kimliğiyle bağdaşmayacak, tek sesli, hiç şimdiye kadar rastlanmadığı kadar homojen bir kurum haline dönüşüyor. Sanki herkesin eline aynı çerçeve metin verilmişcesine, aynı değerlendirme yapılmışcasına gerçeklikle uyuşmayan, demokratikliği son derece şüpheli, demokratik olmayan karar tasarısına Türkiye'yle ilgili imza attılar."

Çelik, bu kurumdan son zamanlarda yapılan pek çok beyanatın benzer değerlendirmeleri içerdiğini anımsatarak, "AP'nin bugün müzakerelerin durdurulmasına ilişkin aldığı karar hiçbir hukuki bağlayacılığı olmayan, dar görüşlü, vizyonsuz siyasi bir karardır." dedi.

- "Tasarının ortaya çıkması şimdiye kadarki tıkanıklığın bir tezahürüdür"

Bazı parlamenterlerin "Bizim Türkiye'ye bir mesaj vermemiz lazım" dediğinin aktaran Çelik, şöyle konuştu:

"Eğer Türkiye'ye bir mesaj verme niyetleri varsa bunu pozitif bir şekilde, darbeye karşı demokratik direniş göstermiş bir ülkeye hukuk devleti, demokrasi gibi konularda nasıl iş birliği yapacakları şeklinde bir değerlendirme yapmaları gerekirdi. Bunun yerine maalesef tarihe çok kötü geçecek bir tasarıya imza atarak bu kararı verdiler. Tabii Türkiye-AB müzakerelerinin zaten fiilen durmuş olduğu bir durumda, AB'in çifte standartları, ön yargıları ve benzeri sebeplerden fiilen durmuş olduğu bir durumda, bu tasarının ortaya çıkması aslında şimdiye kadarki tıkanıklığın bir tezahürüdür."

Çelik, "Türkiye'ye ve hükümete mesaj vermek istiyoruz" denildiğini, fakat mesajın bu şekilde verilemeyeceğini vurguladı.

Mesajın kararlarla değil, eylemlerle verildiğine dikkati çeken Çelik, "Eylemlerine baktığımızda AP'nin nelere imza attığını, AB kurumlarının nelere imza attığını hep birlikte görelim. Koridorlarında PKK sergisi açılan AP zaten mesajını PKK konusunda ve terörle mücadele konusunda çifte standarda sahip olduğu şeklinde uzun zamandır vermektedir." diye konuştu.

Bakan Çelik, zayıf bir demokratik yaklaşımla karşılaşıldığını ifade ederek, ölümden kaçan, yerlerinden edilen mültecilerin önüne Avrupa'da dikenli teller çekilirken, 2. Dünya Savaşı'nı hatırlatan birtakım görüntüler ortaya çıkarken AP'nin kayıtsız kaldığını söyledi.

Bu konuda AP'nin insan haklarında çifte standart uygulayarak dünyaya mesajını verdiğine dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

"Tüm Avrupa'yı aşırı sağ ve yabancı düşmanlığı kuşatırken bunlara ses çıkartmayan, hatta bunlarla rekabete giren siyasi gruplar bugün Türkiye'ye mesaj vermeye kalkıyorlar. Mesajın içeriğinin demokratik olduğunu söylüyorlar halbuki uzun zamandır Türkiye'ye karşı kendi kamuoylarını zehirleyen, kendi kamuoylarını yanlış bir şekilde yönlendiren birtakım kararlara imza atıyorlar. Türkiye'yle ilgili hiçbir somut, olumlu, pozitif gündem üretemiyorlar ama aşırı sağın söylemi olan müzakerelerin kesilmesi konusunda bu kadar insan bir araya gelebiliyor, tek ses olarak, bir koro halinde Türkiye'yle ilgili kararlar alıyor."

(Sürecek)

Yorumlar