Ankara'yı bombalama emri verenin savunması: Terör saldırısı ihbarı aldık
Akıncı Üssü davasının 19'uncu celsesine sanık ve sanık avukatlarının pişkin tavırları damgasını vurdu. Ankara'nın bombalanması emrini veren sanık Özçetin, telsiz konuşmalarındaki, "Polisi vurun" ifadelerine rağmen "Emniyete terör saldırısı var sandık" şeklinde kendini savundu. Aynı isim, TBMM ve diğer binaları neden bombalattığı yönündeki sorulara ise bütün örgüt üyesi sanıkların yaptığı gibi "Hatırlamıyorum" dedi. Sanık avukatlarından Ayten İzmirli, basında yer alan haberlerde sanıklara "darbeciler" denildiğini belirterek, bu nedenle yayın yasağı getirilmesini talep etti. Aynı isim duruşmanın bir yerinde savunma yapılan kürsüyü beğenmedi, değiştirilmesini talep etti.
Sonhaberler | Haber Merkezi
Akıncı Üssü davasının 19'uncu celesesi bugün tamamlandı. Diğer darbe davalarında olduğu gibi bu davanın son duruşmasında da örgüt mensuplarının pişkin tavırları duruşmalara damgasını vurdu. Sanıkların, delillere rağmen akla ziyan bahaneler uydurmaları, mahkeme heyeti ile müşteki yakınlarının akıllarıyla dalga geçer gibi ifade vermeleri tepkilere neden oldu. Ankara'da Emniyet binasının bombalanması emrini verdiği telsiz konuşmalarından bile tespit edilen sanık, emniyete terö saldırısı ihbarı üzerine böyle bir şey yaptıklarını söyleyecek kadar ileri gitti. TBMM binasına neden bomba attırdığı sorulunca ise, bütün sanıkların sıkıştıklarında yaptıkları gibi "Hatırlamıyorum" bahanesine sığındı. Sanık avukatlarından biri ise sanıklara, "darbeci" denilmesine tepki göstererek "yayın yasağı" talebinde bulunma cürretini gösterdi. Aynı kişi mahkemedeki savunma kürsüsünü de beğenmedi değiştirilmesini talep etti; ancak mahkeme bu talebi reddetti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davanın 19'uncu celsesi, Akıncı'da harekat komutanı olarak görev yapan ve darbe faaliyetlerini organize ettiği belirtilen eski Kurmay Albay Ahmet Özçetin'in savunmasıyla tamamlandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada, sanık Özçetin mahkeme heyeti, müşteki ve sanık avukatlarının sorularına cevap verdi.
Soruların birçoğuna "Savunmamda açıklamıştım" yanıtını vermekle yetinen Özçetin, müşteki avukatının FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in darbedeki rolünün ne olduğu yönündeki sorusu üzerine, "Yargılama sonunda çıkacaktır." dedi.
"Sizce darbeyi kim yapmıştır?" sorusuna ise "Bu tür sorular karşısında kendimi Roma'daki arenalarda hissediyorum." karşılığını veren Özçetin'e, başka bir sanığın avukatı Aydın Akpınar, "Hava kuvvetleri unsurlarının yurt içindeki operasyonlarda pek kullanılmadığını biliyoruz. Siz polis özel harekata bir terör saldırısı olacağına karşı uçuş yapılacağını söylediniz. Peki bu istihbaratı polisle paylaşsaydınız onlar gereken önlemi alamaz mıydı?" diye sordu.
Gerekli bilgilendirmenin yapılması halinde özel harekatın kendi güvenlik önlemini alabileceğini belirten Özçetin, "Ama Genelkurmay'dan arayanlar bana bu şekilde söyledi." iddiasında bulundu.
Özçetin'in, Genelkurmay'dan kendisine bu yönde emir verenin kim olduğunu bilmediğini iddia etmesi üzerine avukat Akpınar, "İşte buraya gelince frene basıyorsunuz." diyerek tepki gösterdi.
İzleyici sıralarında oturan müştekiler avukatın bu çıkışını alkışladı.
Avukat Akpınar, "Polis özel harekata terör saldırısı olacağı yönündeki istihbarat üzerine uçaklar havalanıp o bölgeyi vuruyor. Peki bunun dışında kalan Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi bölgeler neden vuruldu? O yerler için de mi istihbarat vardı?" sorusuna karşılık Özçetin, bombalama yapılan bölgelere yapılan uçuşlara ilişkin bilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Sanık avukatlarından Erhan Tokatlı'nın, darbe girişiminden bir gün önce üsse yabancı subayların gelip gelmediği, bu ziyaretlerin daha önce de gerçekleşip gerçekleşmediği sorusuna ise Özçetin, "Devlet sırrı niteliğinde bilgiler var, salon boşaltılırsa cevaplarım." yanıtını verdi.
Avukat Tokatlı'nın, yabancı ülkelerden alınan akıllı mühimmatın kullanımıyla ilgili izin alınıp alınmadığı yönündeki sorusu üzerine Özçetin, "Bu ikmal süreçleriyle ilgili konu. Mühimmat alımıyla ilgili birtakım kısıtlama olabiliyor. En bilinen konu, Almanların tankını Güneydoğu'da kullanamıyorsunuz, bloke ediyor." diye konuştu.
Özçetin, bir mühimmat cephanelikten çıkar çıkmaz, bunun sistemde görüleceğini, belli bir süre buna ilişkin bilgi verilmezse üzerine düşüleceğini kaydetti.
Bir başka soru üzerine Özçetin, vurulacak hedefleri, uçacak pilotları kimin seçtiğini bilmediğini ileri sürdü.
Sanık avukatlarından Serdar Öztürk'ün, "Üsse arazi bakmaya gelmişler, hayvan belgeseli çekmeye gelenler var, SAT'çılar gelmiş, üs panayır yeri ama sizin haberiniz yok. Normal mi bu?" sorusunu yönelttiği Özçetin, "Elbette normal değil ama yaşanan da bir gerçeklik var, farkında olduğumuz, olmadığımız yerleri var." dedi.
Avukat Öztürk, "Hakan Evrim, darbe faaliyetine ilişkin 'böyle bir şey olmaz, bir asker böyle planlama yapmaz' dedi, doğru söyledi. Biz hep başından beri söyledik, bu ordunun içindeki cemaatçi yapılanma." ifadelerini kullandı.
Duruşmaya daha sonra ara verildi.
Sanık avukatından tepki çeken sözler
Savunma için söz verilen sanık Özçetin'in avukatı Serdar Özden, savunma yapmadan önce mahkeme ortamına ilişkin açıklama yapmak istediğini belirterek, duruşma salonunda yaşanan bazı gelişmelerin ileriye dönük istenmeyen sonuçları beraberinde getirebileceğini iddia etti.
Özden'in, "Unutmayın ki Danıştay'daki hakim de öldürülmüştü. Bugün tepki gösterenler, yarın sanıkların arasındaki bazı kişileri savunmak zorunda kalabilirler." şeklindeki ifadesi, izleyici sıralarındaki müştekilerin tepkisini çekti.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın Özden'e dönerek, "Allah'ın dediği olur." demesi, müştekiler tarafından alkışlandı.
Avukat Özden savunmasının sonraki bölümünde "darbenin başarılı olması halinde FETÖ elebaşı Gülen'in Humeyni gibi Türkiye'ye geleceğini ve muhafazakar kesimin ona itaat edebileceğini" ileri sürdü.
Müşteki avukatı tepki gösterdi
Savunmaların tamamlanmasının ardından müşteki avukatlarından İskender Minar da darbe girişimine karşı toplumun bütün kesimlerinin birlikte mücadele ettiğini söyledi. Minar, şöyle devam etti:
"Darbenin başarılı olması halinde özellikle muhafazakar kesimin FETÖ elebaşı Gülen'e tabi olabileceğini ya da buna benzer bir ifadeyi kabul etmek mümkün değildir. Bu ifadeyi kullanmak, bu milleti ve tarihini bilmemektir. Zaman zaman bu milletin dini istismar edilmiş olabilir ama hiçbir zaman milletimiz dininin vesayet altına alınmasına müsaade etmemiştir, tarih bunun şahididir."
Sanık avukatı yayın yasağı istedi
Sanık avukatlarından Ayten İzmirli de basında çıkan haberlerde sanıklar için "darbeciler" ifadesinin kullanıldığını belirterek, bu nedenle mahkeme heyetinden yayın yasağı getirilmesini istedi.
Bazı müşteki avukatlarının televizyon kanallarında sanıklar aleyhinde açıklamalar yaptığını iddia eden İzmirli, "Eğer yayın yasağı getirilmeyecekse duruşmaların canlı olarak verilmesini talep ediyoruz." dedi.
Sanıkların savunma yaptığı kürsünün değiştirildiğini ifade ederek eskisinin getirilmesinin mümkün olup olmadığını soran İzmirli'ye Mahkeme Başkanı Giray, bunun mümkün olmayacağını söyledi.
Davanın 19. celsesi tamamlandı.
Duruşmaya, 6 Eylül Çarşamba günü sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Yorumlar