Akdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

- Başbakan Yardımcısı Akdağ: (6) - "CHP, HDP ile bir ittifak yapmak istiyorsa işte buyursun, imkan ortaya koyuyoruz yapsın. Hiç kimseyi hiçbir yere itmiyoruz aslında. Ama 'İttifak olmaz' diyen CHP aslında 16 Nisan'da 14 ayrı grubu bir araya toplayarak bir cephe oluşturdu. 'Çatı' denilen şey bir ittifaktı"

Google Haberlere Abone ol
Akdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "CHP, HDP ile bir ittifak yapmak istiyorsa işte buyursun, imkan ortaya koyuyoruz yapsın. Hiç kimseyi hiçbir yere itmiyoruz aslında. Ama 'İttifak olmaz' diyen CHP aslında 16 Nisan'da 14 ayrı grubu bir araya toplayarak bir cephe oluşturdu. 'Çatı' denilen şey bir ittifaktı." dedi.

Akdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

"Seçimden önce yapılacak bir AK Parti-MHP ittifakının seçim sonrası hükümet kurma noktasında nasıl bir yansıması olur?" sorusu üzerine Akdağ, sistemin tamamen değiştiğini, eskisi gibi bir koalisyon hükümetinin olmayacağını söyledi.

Bir cumhurbaşkanının seçileceğini ve o cumhurbaşkanın bir hükümet kuracağını belirten Akdağ, "Geçmiş dönem alışkanlıklarıyla bir koalisyon hükümeti olabilir" diye düşünmemek gerektiğini ifade etti.

Bu sistemin zaten bunun için değiştiğine işaret eden Akdağ, şöyle devam etti:

"Daha istikrarlı, koalisyonlardan kurtulacağımız bir sistem. Sistem tamamen Meclisi ayıran, güçlü bir Meclis, öteki taraftan da icrayı ayıran, güçlü bir icra şekline dönüşmüş oluyor. Meclis içerisinde kanunları yaparken mutlaka o ittifakın yansımaları olacaktır. Çünkü bu ittifakın bir anlamı var. Bu ittifak konjonktürel yani günün şartlarıyla oluşturulan bir ittifak değil. Bu, milli bir ittifak. Gerçekten Türkiye'nin milli ihtiyaçları olduğu için ortaya konmuş bir ittifak. Burada MHP'nin ve onun Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumu takdire şayan. Elbette AK Parti olarak Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız ile memleketin ali menfaatlerini önde tutuyoruz. İttifak böyle bir ittifaktır."

Artık "Ben varım" dediği için Türkiye'nin üstüne bu kadar gelindiğini belirten Akdağ, "Türkiye yıllarca birtakım güçlerin boyunduruğundan kendisini kurtaramamış, zevahirde kurtarmış olsa da genellikle o baskıların etkisinde yoluna devam etmiş bir ülkeydi. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti, 'Bir dakika, ben bu baskıların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben bağımsız bir ülkeyim, hür bir toplumum. Kendi gücüm var, bölgede kendi haklarım var. Kendi insanımın huzurunu, güvenliğini sağlama hakkım var. Ben sizin buradaki çıkarlarınıza bakarak kendi halkım hakkında karar vermem.' diyor. Böyle olunca da Türkiye'nin üzerine çok geliniyor." ifadesini kullandı.

- "CHP bu işe çok karşı çıktı"

Akdağ, Türkiye terörün sırtını tamamen yere getirince, nefesini kesince hemen sınır ötesinde adeta terör ordusu kurulma teşebbüsü oluştuğuna dikkati çekerek, onun için şimdi Afrin'e girildiğini daha önce de Fırat Kalkanı Harekatı'nın yapıldığını anımsattı.

Böyle bir zamanda MHP ile AK Parti'nin bir araya gelişi ve BBP'nin "Ben de bu birlikteliğe destek veririm" demesini milli bir duruş olarak değerlendiren Akdağ, bunu Saadet Partisinden de beklediklerini söyledi.

Saadet Partisi yöneticilerinin şu andaki tutumunun farklı olduğunu belirten Akdağ, şunları kaydetti:

"Ama ben bu partiye oy veren vatandaşımızın da kahir ekseriyetinin bu birlikteliğin yanında duracağından eminim. CHP bu işe çok karşı çıktı. Biraz sert cümlelerle de karşı çıktıkları oluyor. Onlar da ittifak yapsınlar. Bu ittifaklar kapalı kapılar ardında yapılmasın, artık her şey şeffaf olsun, milletimiz de bunu görsün, ona göre kararını versin. CHP, HDP ile bir ittifak yapmak istiyorsa işte buyursun, imkan ortaya koyuyoruz yapsın. Hiç kimseyi hiç bir yere itmiyoruz aslında. Ama 'İttifak olmaz' diyen CHP aslında 16 Nisan'da 14 ayrı grubu bir araya toplayarak bir cephe oluşturdu. 'Çatı' denilen şey bir ittifaktı. Ama vatandaşın bütün bu yapılanları aleni bir şekilde görmeye hakkı var. Oy vermeye gittiğinde kim kiminle birlikte hareket ediyor ya da etmiyor, bunu görmesi lazım. Bu ittifak mecburi bir şey değil. İsterseniz yaparsınız, istemezseniz yapmazsınız."

(Sürecek)

Yorumlar