AK Parti TBMM Grup Toplantısı

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "İslam dünyasını, Hristiyan alemini, dünyadaki demokrat ve özgürlükçü tüm devletleri, kurumları, sivil toplum kuruluşlarını, medya mensuplarını İsrail'e karşı harekete geçmeye davet ediyoruz" - "Hitlerin, ari ırk saplantısı ile İsrail yönetiminin, bu kadim toprakları sadece Yahudilere ait sayan anlayışı arasında hiçbir fark yoktur. Dünyayı büyük bir felakete sürükleyen Hitler'in ruhu, İsrail'in bazı yöneticileri arasında yeniden hortlamıştır" - "(Yahudi Ulus Devlet Kanunu) Bu düzenleme İsrail'in dünyadaki, en siyonist, en faşist, en ırkçı devlet olduğunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatıdır"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İslam dünyasını, Hristiyan alemini, dünyadaki demokrat ve özgürlükçü tüm devletleri, kurumları, sivil toplum kuruluşlarını, medya mensuplarını İsrail'e karşı harekete geçmeye davet ediyoruz." dedi.

Başkan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin güvenliğinin yanı sıra bölgenin de güvenliğiyle yakından ilgilendiklerini belirtti.

"Bu coğrafyada çekilen her acının sızısını yüreğimizde hissediyoruz. Zulme uğrayan her kardeşimizle biz de tarifsiz sıkıntılar yaşıyoruz." diyen Erdoğan, hiç şüphesiz, bölgede en mazlum coğrafyanın Filistin olduğuna işaret etti.

Erdoğan, İsrail'in, Kudüs ve Gazze başta olmak üzere Filistin coğrafyasında gerçekleştirdiği saldırıların tam anlamıyla bir insanlık suçu olduğunu bildirdi.

Kendi topraklarını savunmaktan başka hiçbir suçları olmayan sivil Filistinlilerin üzerine tankıyla, topuyla, uçağıyla, füzesiyle, keskin nişancısıyla giden İsrail'in, "terör devleti" olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, "Asıl vahim olanı ise dünyanın İsrail tarafından katledilen yüzlerce ve yaralanan on binlerce Filistinliyi görmezden gelmiş olmasıdır. Buna karşılık olaylarda hayatını kaybeden tek bir İsrail askeri için neredeyse herkes harakete geçmiştir." ifadesini kullandı.

Ortada bir savaşın olmadığını, sadece İsrail yönetiminin Filistinlilere yönelik saldırıları ve uyguladığı insanlık dışı vahşetin bulunduğunu belirten Erdoğan, "İsrail, kadın, çocuk, yaşlı demeden önüne geleni vurarak, yaralayarak, öldürerek, hele hele kadınları yerlerde sürükleyerek, insanların evlerini başına yıkarak, Filistinlileri yaşadıkları yerlerden ayrılmaya zorluyor." dedi.

Erdoğan, İsrail parlamentosunda kabul edilen Yahudi Ulus Devlet Kanunu'nun bu ülkenin gerçek niyetini tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu vurguladı.

Filistin halkıyla Kudüs'ü ziyaret eden Müslümanlara ve Hristiyanlara yönelik tüm haksız uygulamalar, baskılar, tecritlerin bu kanun ile meşrulaştırıldığının altını çizen Erdoğan, gasp ettiği toprakları, yerleşim yerleri adıyla masumlaştırmaya çalışan İsrail'in bu kanunla, yaptığı hırsızlığa kendince bir kılıf icat ettiğini söyledi.

Başkan Erdoğan, "Karşımızda kendi tanımladığı bir topluluk dışında hiç kimsenin hakkını, hukukunu hatta varlığını tanımayan bir devlet vardır. Bu düzenleme İsrail'in dünyadaki en siyonist, en faşist, en ırkçı devlet olduğunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatıdır." değerlendirmesini yaptı.

- "Hitler'in ruhu yeniden hortlamıştır"

İsrail'in, bu düzenlemeden sonra siyonizm, faşizm ve ırkçılık ile bunların sonuçları konusunda söyleyecek bir sözü kalmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hitlerin, ari ırk saplantısı ile İsrail yönetiminin, bu kadim toprakları sadece Yahudilere ait sayan anlayışı arasında hiçbir fark yoktur. Dünyayı büyük bir felakete sürükleyen Hitler'in ruhu, İsrail'in bazı yöneticileri arasında yeniden hortlamıştır. İsrail Cumhurbaşkanı'nın da isabetle ifade ettiği gibi bu, dünya Yahudilerine bir anavatan sunmaktan ziyade, tüm Yahudileri tehlikeye atan bir adımdır. Dünyada yönetim ilkelerini, dini referanslara dayandıran devletleri en şiddetli şekilde eleştiren, hatta fiili müdahalede bulunanların İsrail'in Yahudi şeriatını esas alan bu kanununa ses çıkartmamaları da ayrı bir iki yüzlülüktür."

Bu durumda İsrail'in attığı bu adımla kalmayacağını, yine kendi dini referansları gereği bölgeyi ve tüm dünyayı kana, ateşe, acıya boğacağını varsaymak gerektiğini belirten Erdoğan, şunları vurguladı:

"Bugün yaşananlara susanlar, yarın yaşanacak daha büyük acıların, dökülecek kanların müsebbipleri olacaktır. Türkiye olarak İsrail yönetiminin tüm haksızlıklarına, uyguladığı tüm zulümlere karşı çıkmayı, Filistin halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. İslam dünyasını, Hristiyan alemini, dünyadaki demokrat ve özgürlükçü tüm devletleri, kurumları, sivil toplum kuruluşlarını, medya mensuplarını İsrail'e karşı harekete geçmeye davet ediyoruz."

- "Nice tuzağı nice oyunu bozduk"

Bugünün dünyasında bağımsızlığın, güçlü olmanın, hedeflerine ulaşmanın yolunun her şeyden önce imandan, inançtan, azimden ve çalışmadan geçtiğini, bunlara siyaset, diplomasi ve ekonomiyi de eklemek gerektiğine işaret eden Başkan Erdoğan, "Başarınızın büyüklüğünü, inancınızın büyüklüğü belirler." sözünü aktardı.

Başkan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün Türkiye, bölgesinin ve dünyanın itibarlı bir ülkesi haline gelmişse bunda en büyük pay, milletimize olan inancımızdır. Bundan çeyrek asır önce Türkiye'yi yerle yeksan etmeye yetecek nice saldırıyı, nice tuzağı, nice oyunu bu sayede bozduk. Hem milletimize ve kendimize inandık güvendik, duruşumuzdan asla taviz vermedik hem de ülkemizi büyüttük, kalkındırdık zenginleştirdik. Bilhassa son beş yılda maruz kaldığımız her saldırıyla birlikte, ekonomik bir hançerin de sırtımıza saplanmaya çalışılmasının sebebi budur.

Biz ülkemizin sadece siyasi özgürlüğünü değil, ekonomik özgürlüğünü de korumanın mücadelesini verdik. Elbette krizlerin faturasını ödedik ve ödüyoruz. Tüm milletimiz emin olsun ki kazandıklarımız karşında bu faturanın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. İnşallah çok yakında ekonomik olarak da çok büyük kazanımlar elde edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını, gelişmesini engelleyemiyorlar."

- "Yıllık ihracatımız 161,5 milyar dolara ulaştı"

Türkiye'nin, milli gelirle 17'nci, satın alma paritesine göre 13'üncü sırada olduğunu belirten Erdoğan, sağlam bir hamle ile bu sıraları hızla ileriye taşımanın önünde hiçbir mani olmadığını vurguladı.

Erdoğan, haziran sonu itibarıyla yıllık ihracatın 161,5 milyar dolara ulaştığına dikkati çekerek, "Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4'lük bir büyüme oranıyla geçtiğimiz yıldaki seviyeyi koruduk. Bireysel emeklilik sisteminin fon büyüklüğünün 81 milyarı geçmesi, katılımcı sayısının 7 milyonu bulması da önemli bir gelişmedir. Diğer taraftan ücretli çalışanların milli gelirden aldıkları pay, geçtiğimiz yıl yüzde 39 ile tarihimizin en yüksek oranına ulaştı. Emeklilerimize vermeye başladığımız bayram ikramiyeleri ve diğer sosyal yardım ödemelerimizle bu oran, daha da yükselecektir." dedi.

- "Onlar işçiyi, memuru sömürdüler"

Başkan Erdoğan, çalışanlardan yıllarca kesilen ve kayda değer bir katma değere dönüştürülemeyen "tasarruf teşvik ve konut edindirme yardımı ödemelerini" AK Parti'nin gerçekleştirdiğini bildirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunlar öyle ufak, basit rakamlar değil, korkunç rakamlar. Yani doların çok düşük seviyede olduğu bir dönemde, biz Tasarruf Teşvik Fonu kesintileri 4,5 milyon kişiye o zamanının rakamıyla 15 milyar lira, konut edindirme yardımı için de 8 milyonu aşkın kişiye 3,5 milyar lira ödeme yaptık. Yani 18,5 milyar lira... Bunu biz yaptık. Neredeydi bu CHP, neredeydi diğerleri, hiçbiri yoktu. Onlar işçiyi, memuru sömürdüler. Onlardan yaptıkları kesintiyle maaş ödediler. Biz geldik ve bu devletin memuruna, işçisine olan borcu ödedik."

Erdoğan, bunların halka anlatılması ve unutturulmaması gerektiğini söyledi.

(Sürecek)

Yorumlar