AK Parti TBMM Grup Toplantısı

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (3) - "(ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı iddiası) İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir" - "Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. Buna nereden geliyorsunuz? Nereden gelmeyeyim? Kuzey Suriye, en doğusundan al batıya doğru orada bir terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı iddiasına ilişkin, "İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye sahada her türlü tuzağı kurarken politika arenasında her türlü riyakarlığı sergileyenlere daha fazla tahammül etmek zorunda olmadıklarını söyledi.

Bundan sonra kimin nerede ne dediğine değil, sahada kimin ne yaptığına bakacaklarının, ona göre hareket edeceklerinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı almaya hazırlandığı yönündeki haberlerle ilgili üzüntülerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kudüs, Sayın Trump, Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken her gün hak ihlalleri, zulümler, baskılar sürerken İsrail'e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması sadece uluslararası hukukun ihlali değil, aynı zamanda insanlık vicdanına da vurulmuş ağır bir darbedir. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız. Sadece bununla da kalmayacağız.

Bu Liderler Zirvesiyle de çok daha önemli etkinliklerle tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Zira sıradan bir olay değil, bu olay. Amerika bütün işleri bitirdi de şimdi bu mu kaldı? DEAŞ ile de işi bitir, bu mu kaldı? Netanyahu, İsrail de kendi içinde iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı, bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda buradan bir kez daha ikaz ediyoruz: Böyle bir şey olamaz. Böyle bir adım atamazsınız. Zira artık dünya bir bütündür. Bu bütünün içerisinde 'Ben istediğim gibi hareket ederim.' noktasında hareket ettiğiniz takdirde bu bölgede meydana gelecek sıkıntıları göz ardı edemezsiniz."

- "Aynı ihanetin ortağı demektir"

ABD'deki davaya değinen Erdoğan, "Her kim Amerika'daki davayı Türkiye'nin iç siyasetinde bir malzeme olarak kullanmaya kalkarsa o da aynı ihanetin ortağı demektir. Amerika'daki mahkemede dile getirilen iddiaların değerlendirilmesini bizim yargımız yapmıştır, hükmünü de vermiştir. Bu iddiaların siyasi bir faturası olacaksa onu kesecek olan da bizim milletimizdir." diye konuştu.

- "Kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz"

Meselenin görünüşteki sebebi olan İran ile ticarette haklı olan tarafın Türkiye olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Kusura bakmasınlar, kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz, başkaları değil. Öncelikle Türkiye, tüm ülkeler için bağlayıcılığı olan Birleşmiş Milletler kararına uymuştur. Öte yandan bilindiği gibi Türkiye İran sınırı Amerika'nın kuruluşundan çok önce, 1639 yılında belirlenmiştir. Tarihi süreç içinde bu ülke ile pek çok anlaşmazlığımız, gerilimimiz olmuştur. Bugün de anlaştığımız konular vardır, anlaşamadığımız konular vardır ama bu ülkenin halkıyla çok kadim, çok derin insani ve kültürel ilişkilerimiz bulunuyor. İran ile ticaretimizin ana kalemini doğal gaz ithalatımız oluşturuyor, petrol ithalatımız oluşturuyor."

ABD'nin İran ile petrol ticareti konusundaki miktar azaltılması yönündeki ricaları değerlendirdiklerini, İran ile petrol ithalatını belli bir oranda düşürdüklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok ülke İran'dan petrol ithalatlarını neredeyse hiç azaltmadılar. Bırakın onu Amerika'nın kendi önemli marka firmalarının bugün İran'da ürünleri vardır. Batı'nın değişik ülkeleri bugün İran'a otomobil noktasında çok ciddi oranda oraya mal ihraç ediyorlar, ülkelerin adını vermeyeceğim ama batının en güçlü ülkeleri. Doğal gaz ise bizim hem sanayideki, hem elektrik üretimindeki, hem konutlardaki yaygın kullanım sebebiyle stratejik bir ürün. Üstelik yaptırımlar döneminde Türkiye'nin doğal gaz için ikame bir kaynağı da bulunmuyordu. Netice olarak biz İran ile ilişkilerimizi sürdürürken mümkün olan noktalarda Amerika'nın taleplerini de dikkate aldık. Buna karşılık Amerika'dan aynı anlayışı göremediğimizi de belirtmek durumundayım.

Türkiye'nin Amerika'ya karşı bir planı yoktur ama Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. Buna nereden geliyorsunuz? Nereden gelmeyeyim? Kuzey Suriye, en doğusundan al batıya doğru orada bir terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Bu terör koridoru içerisindeki kurulmakta olan üsler. İşte geçenlerde de yine söylemiştim, yaklaşık bin 300'ü tır olarak, bu sayılar tırmandı tırmandı, 2 binin, 3 binin üzerine çıktı ve bu tırlarla zırhlı taşıyıcılar, silah, mühimmat bu bölgeye geldi. Peki bu silahlar bu bölgeye niye gelir? Nerede kullanacak bunu Amerika, DEAŞ'a karşı mı kullanacak? Ya DEAŞ diye bir şey mi kaldı orada? Yok, Suriye'ye karşı mı kullanacak? Yok. Suriye ile koalisyonda. Eee kime karşı kullanacak, Irak'a karşı mı kullanacak? Yok, zaten Irak'tan geldi girdi. Kime karşı kullanacak? Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya. Başka var mı? Şimdi ben doğruları söylemek zorundayım. Ben bunu Sayın Trump'ın kendisine de söyledim. 'Nasıl' dedi, 'Bütün seri numaralarını belirledik ve DEAŞ buradan gittikten sonra bu silahları buradan alacağız'. E tamam DEAŞ falan kalmadı orada, Rakka'dan da gittiler, silahlar hala geliyor, üslerin sayısı artıyor. Niye bu üslerin sayısı artar, Neden? Kusura bakmasınlar adım adım her şeyi takip ediyoruz, biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz."

(Sürecek)

Yorumlar