AK Parti TBMM Grup Toplantısı

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (3) - "Son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan, Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir, birinci sınıf vatandaşlarımızdır, her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir" - "Son günlerde yıl dönümleri vesilesiyle, Cumhuriyetimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik" - "Tek bir politikaları var, o da bizim ve AK Parti'nin yaptığının tam tersini yapmak, söylediğinin tam zıddını söylemek. CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp, 'ana hıyanet partisi' konumuna sürüklenmektedir"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti TBMM Grup Toplantısı

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan, Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir, birinci sınıf vatandaşlarımızdır, her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yaşanan dönemin millet, devlet ve topyekün ülkenin ortak akıl, irade, şuur, vicdan ve diğer tüm müştereklere sıkı sıkıya sarılmayı gerektirdiğini belirtti.

Coğrafyadaki bin yıllık varlığın, Selçuklu'dan Osmanlı ve Cumhuriyet'e kadar, her dönemde bu müştereklerin yaşatılmasıyla mümkün olduğunu ifade eden Erdoğan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkelerinin bu müştereklerin sistematik ifadesi olduğunu aktardı.

Milleti ister köken, ister mezhep, ister meşrep farklılıklarını bahane ederek bölmeye çalışanların, kim olursa olsun Türkiye'nin düşmanı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi, Kürt kardeşlerimize karşı bir mücadele gibi takdim eden kişi olsa olsa bu ülkenin Lawrence'sı olur. Parası olan herkesin kullandığı bir kiralık katiller ordusu haline dönüşmüş olan bölücü terör örgütünü, Kürt kardeşlerimizle ilişkili hale getirmek Kürk kardeşlerimize yapılacak en büyük hakarettir. PKK'nın, YPG, PYD'nin bugüne kadar Kürt kardeşlerimize zerre kadar faydası dokunmuş mu? Tam tersine bu örgütlerin en çok saldırdığı, en çok kan döktüğü kişiler yine Kürt kardeşlerimizdir. Aynı şekilde son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan, Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir, birinci sınıf vatandaşlarımızdır, her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir."

Asıl tehlikenin "Alisiz Alevilik" gibi sapkınlıklarla Alevileri özlerinden, köklerinden kopararak, adeta dinsizleştirme ve başka dinlere yönetmeye çalışan akımlar olduğuna işaret eden Erdoğan, dünyada İslam karşıtı rüzgarlar estirmek için kullanılan örgütlerin hepsinin Müslüman kisvesi altında piyasaya sürülmesinin kimseyi aldatmaması gerektiğini bildirdi.

- "Bu katil güruhuna karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz"

FETÖ, DAEŞ, El Kaide, Boko Haram'ın İslam ile ilgisini kurmanın İslam'a yapılacak en büyük iftira olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mısır'da cuma namazı kılanları hedef alan hain saldırı bunun en çarpıcı örneğidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Cuma namazı kılan Müslümanları katleden, şehit eden bir örgütün ismi nasıl İslam ile yan yana anılabilir, mümkün mü? Suriye'de DEAŞ'ın ve rejimin yol açtığı felaket bir milyona yakın Müslüman'ın canına mal oldu. Irak'ta aynı şekilde çok büyük can kayıpları yaşandı. Irak ve Suriye'de misyonu biten DEAŞ katillerinin yeni cinayetler için bölgeye ve dünyaya yayılmaya çalışıldığını da ve çalıştığını da çok iyi biliyoruz. Buradan tüm İslam alemine, dünyaya sesleniyorum, DEAŞ saflarında savaşan, ruhlarını kanla yıkamış, zihinlerini kiraya vermiş bu katil güruhuna karşı dikkatli olmalı, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Aynı şekilde PKK'lı, PYD'li, YPG'li katil sürülerine karşı da bölgede ortak bir mücadele yürütmeliyiz. Cerahati patlatarak yaymak yerine, kurutarak yok etme yolunu izlemeliyiz."

Bunun için de terör örgütlerinin beslenme kaynaklarının çok iyi tespit edilmesi ve titiz bir çalışma ile önce oralardaki sıkıntıların ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Erdoğan, Türkiye ve bölgede hesabı olan kişilerin elbette ellerine geçen her fırsatı kullanmaya çalışacağını, güçlü dayanışma ile kimseye fırsat verilmemesinin önemli olduğuna işaret etti.

Bunun için öncelikle coğrafyada kol gezen köken ve mezhep kaynaklı bölücülük faaliyetlerinin önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, aksi takdirde ağıtların Arapça, Türkçe, Kürtçe, Farsça yakıldığı, zafer naralarının ise başka dillerde atıldığı bu çarpık düzenin sürmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

- "İşi müptezelliğe vuruyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Türkiye olarak bu hassas dönemde, biz ne kadar kucaklayıcı olmaya, olumlu bir siyaset izlemeye çalışıyorsak, ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi, kusura bakmayın söylemek zorundayım, müptezelliğe vuruyor. Genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep çamur at tutmasa da iz bırakır, hep iftira iftira iftira. Şahsımla, ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım, bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması gerçekten düşündürücüdür, üzüntü vericidir.

Biz PKK'nın üzerine gideriz, o ise 'iyi çocuklar, piknik yapan vatandaşlar, arkadaşlar' diyerek, teröristlere sahip çıkar, onlarla beraber yola devam eder. Biz FETÖ'nün üzerine gideriz, işi Ankara'dan İstanbul'a yürümeye kadar vardıracak derecede başımıza FETÖ'perest kesilir. Karşımızda ülkemizin birliğinin, beraberliğinin iradesi olan Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar gözüne perde inmiş, yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var. "

Türkiye'nin Avrupa Birliği ile anlaşmazlık yaşadığında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşı tarafın ağzı ile konuştuğunu anlatan Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:

"Amerika ile Rusya ile İran ile Irak ile Suriye ile dünyadaki 196 ülkenin herhangi biri ile sorun yaşarız, bu zatı yine karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz. Son günlerde yıl dönümleri vesilesiyle, Cumhuriyetimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik. Çünkü bunların kendilerine mahsus bir duruşu yok. Tek bir politikaları var, o da bizim ve AK Parti'nin yaptığının tam tersini yapmak, söylediğinin tam zıddını söylemek. CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp 'ana hıyanet partisi' konumuna doğru sürüklenmektedir."

- "Ortada seviye kalmadı"

Meseleleri siyasetin sınırları içerisinde konuşmayı sevdiklerini, kaliteli siyasetin ülkenin büyüme ve gelişmesine katkı sağlamakla birlikte bununla meşgul insanların da haz duymasını sağladığını belirten Erdoğan, Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile de tartıştıklarını, atıştıklarını ama polemiklerinin bir seviyesinin bulunduğunu kaydetti.

"Bugün ortada seviye filan kalmadı." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yok sayıp cevap vermesek, terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Muhatap alıp ağızlarının payını versek, bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşürmüş oluyoruz. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Her sıkıntımız gibi bu konuda da milletimizi hakem tayin ediyoruz. İşte 2019 seçimleri hızla yaklaşıyor. Milletimizin önüne çıkacağız. Biz, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı, geleceğimiz için kurduğumuz hayalleri, geliştirdiğimiz projeleri anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Ana muhalefet de çıkacak herhalde heybesinde ne kadar iftira, ne kadar yalan dolan, ne kadar hakaret, ne kadar zehir varsa onları ortaya dökecek."

Hazreti Mevlana'nın "Küp içindekini sızdırır. İçinde bal varsa bal sızdırır, balçık varsa balçık sızdırır." sözlerini paylaşan Erdoğan, milletin, kimin gönlünde ve zihninde neler olduğunu gördüğünü ve bildiğini anlattı.

Erdoğan, "İnşallah 2019 yılı bu muhasebenin bir kez daha yapıldığı bir imtihan yılı olacak. Sizlerden o güne kadar kapı kapı dolaşarak, milletimizin her bir ferdine ulaşarak, hem kendi yaptıklarımızı hem de karşı tarafın gerçek yüzünü anlatmasını özellikle istiyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle tamamladı:

"Tabii bu son saldırılarıyla alakalı olarak ailece biz bu zat hakkında manevi tazminat davamızı bir buçuk milyon lira olarak, avukatlarım müracaatlarını yaptılar, açıyorlar. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz, kovalayacağız. Öyle bu işi iftira at... Yok artık geçti o iş. Biz buna yönelik şöyle bir çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyet meselesi bu. Cibilliyetinin gereğini yapıyor. Biz ise insanlığımızın gereğini yaptık ve bundan sonra da hukukumuzu hukuk içerisinde aramaya devam edeceğiz. Öyle 'bir yanağına vurdum, öbür yanağını çevir', yok öyle şey bizde. Bir yanağıma vurdun mu öbür yanağını bekle. Bizden gelir."

(Bitti)


Yorumlar