AK Parti Siverek 6. Olağan Kongresi

- Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2) - "Hiçbir ülkenin Türkiye'nin seçimlerine doğrudan, dolaylı müdahale etmesine asla izin vermeyiz, vermemiz de mümkün değil ama onlara esas izin vermeyecek olan aziz Türk milletidir" - "Bizi kimin yöneteceğine FETÖ, PKK terör örgütü, diğer terör örgütleri ya da başka ülkelerin istihbarat örgütleri veya yöneticileri değil, bu milletin 80 milyon insanının ak ve helal oyları belirleyecektir" - "Aldığı kararlara üst perdeden tavır koyan bir iradeye ABD alışık değil ama onlar da alışacak artık. Herkes yeni şeylere, yeni dünyaya alışacaktır"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti Siverek 6. Olağan Kongresi

ŞANLIURFA (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 2019 seçimlerine ilişkin, "Hiçbir ülkenin Türkiye'nin seçimlerine doğrudan, dolaylı müdahale etmesine asla izin vermeyiz, vermemiz de mümkün değil ama onlara esas izin vermeyecek olan aziz Türk milletidir." dedi.

Bozdağ, AK Parti Siverek 6. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 16 yılda her alanda büyümesini siyasi istikrara, güçlü iktidara, iyi yönetime ve bunun doğurduğu güven ortamına borçlu olduğunu söyledi.

Suriye'deki olayları anımsatan Bozdağ, "Suriye'nin en zengin insanı olsanız bir kıymeti var mı, en güçlüsü olsanız bir kıymeti var mı, akşam başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyku uyuma imkanınız var mı? Yok ama hamdolsun, Türkiye'de bunların tamamı siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve bunun doğurduğu güven sayesinde sağlanmıştır." diye konuştu.

Bozdağ, Türkiye'yi siyasi istikrardan, güçlü iktidardan, iyi yönetim ve güven ortamından mahrum etmek için içeriden ve dışarıdan sürekli saldırılar yapıldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstikrarımızı korumak, kendi geleceğimizi korumaktır, ilimizi ve ülkemizi korumaktır. Türkiye'nin istikrarı bozulsun diye... Gezi hadiselerinde, Kobani hadisesinde, 17-25 Aralık sürecinde, yine gördüğünüz gibi darbe teşebbüsünde ve pek çok olayda biz bu sahneyi, bu oyunu hep beraber gördük. Hendek teröründe de bunu gördük ama milletimizle beraber, bir olduk, birlikte mücadele ettik ve bütün oyunları bozduk. Bütün tuzakları, kuranların başına geçirdik. Bu oyunları yapanlar, tuzakları kuranlar, bugün meydanda yok ama biz buradayız, meydandayız, milletimizle beraberiz, milletimizle, devletimizle güçlü bir şekilde geleceğe yürüyoruz ve yürümeye devam edeceğiz."

- "Herkes yeni şeylere, yeni dünyaya alışacaktır"

Bozdağ, 2019'daki seçimlere değinerek, şunları kaydetti:

"2019'un hesabını yapıyorlar. 'Ne yapalım? Bir araya gelelim, kendimiz ortak bir aday çıkaralım, oradan Sayın Cumhurbaşkanının önünü keselim.' diyorlar. Türkiye'nin içinde bazı siyasi partiler, şimdiden böyle bir platform oluşturma arayışı içinde. Sadece Türkiye'nin içindekiler değil, Almanyası, Fransası, Hollandası, Avusturyası, pek çok ülke, istihbarat örgütü, FETÖ'sü, PKK'sı, DHKP-C'si, bilumum terör örgütleri de aynı dertte. 'Tayyip Erdoğan'ı nasıl Türkiye'nin siyasetinden uzaklaştırırız, bize ülkeyi ve dünyayı dar ediyor, ondan nasıl kurtuluruz?', bunun hesabını yapıyorlar. Onun için 2019'un seçimi sanki başkalarının da seçimiymiş gibi Türkiye'deki seçimlerle ilgileniyorlar.

Buradan söylüyorum, biz 2019'da Türkiye'nin belediyelerini, Türkiye'nin milletvekillerini ve Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçeceğiz. Başka bir ülkenin belediyelerini, milletvekillerini veya cumhurbaşkanını seçmeyeceğiz. Hiçbir ülkenin Türkiye'nin seçimlerine doğrudan, dolaylı müdahale etmesine asla izin vermeyiz, vermemiz de mümkün değil ama onlara esas izin vermeyecek olan aziz Türk milletidir, Sivereklilerdir, Urfalılardır. Bizi kimin yöneteceğine FETÖ, PKK terör örgütü, diğer terör örgütleri ya da başka ülkelerin istihbarat örgütleri veya yöneticileri değil, bu milletin 80 milyon insanının ak ve helal oyları belirleyecektir. Türkiye, bunu her defasında gösterdi, bir kere daha gösterecektir. Ondan da hiç ama hiç kimsenin endişesi olmasın."

Türkiye'nin bugün bölgesinde ve dünyada sözü dinlenen saygın bir ülke haline geldiğini vurgulayan Bozdağ, Kudüs üzerinden başlatılan tartışmalarda gelinen son noktanın da ortada olduğunu söyledi.

Bozdağ, aldığı kararlara üst perdeden tavır koyan bir iradeye ABD'nin alışık olmadığına işaret ederek, "Ama onlar da alışacak artık. Herkes yeni şeylere, yeni dünyaya alışacaktır. O karar orada da kalmadı. Arkasından BM Güvenlik Konseyine gitti, arkasından BM Genel Kuruluna gitti ve oradan da Kudüs konusunda Türkiye'nin, İslam ülkelerinin ortaya koyduğu irade kabul gördü, ABD'nin ortaya koyduğu iradenin geçersizliğine karar verildi. Bu, büyük bir tarihi başarıdır. İşte uluslararası alanda kendisini küresel güç olarak gören çevreler, kendi iradelerinin dışında yeni bir iradenin oluşmasını arzu etmiyorlar. Bu iradeyi birisi söyleyince onun karşısına dikiliyorlar." şeklinde konuştu.

- "Kim demokrasi gücü, bana söyler misin?"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 2019 seçimlerinin, milletinin ve devletinin hukukunu canı pahasına koruyan, milletinin ve devletinin başka ülkelerin kuklası haline gelmesini istemeyenler ile bu hukuku göz ardı edenler arasındaki bir mücadele olacağına dikkati çekerek, şunları dile getirdi:

"Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki: 'Demokrasi güçleri' diyor, 'Onlarla diğerleri arasında, diktatörlüğü sağlayanlar arasında bir seçim olacak.' diyor. Kim demokrasi gücü, bana söyler misin? Demokrasiye en büyük darbeyi vurmaya kalkan, darbe teşebbüsünde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü ve onun teröristleri mi demokrasi taraftarı, PKK terör örgütü ve onun teröristleri, destekçileri mi demokrasi taraftarı, Türkiye'deki vesayetin devam etmesini isteyenler mi demokrasi taraftarı, kendi gibi düşünmeyenlere ülkede yaşama hakkı tanımayanlar mı demokrasi taraftarı? Yok öyle bir şey. Demokrasiyi güçlendiren, demokrasiyi bütün milletin canı pahasına koruduğu ortak bir değer haline getiren iktidar, AK Parti iktidarıdır."

"15 Temmuz, demokrasinin, cumhuriyetin, hukuk devletinin milletimiz tarafından canı pahasına müdafaa edildiği bir gün olmuştur." diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Artık demokrasi, partilerin veya kendini her şey zanneden birtakım elitlerin, birtakım odakların değil, milletin ortak malıdır, ortak değeridir, canı pahasına koruduğu şeydir. Kimsenin kendini demokrat görüp milletin diğer kesimini antidemokrat ilan etmeye hakkı yoktur. Böyle bir şeye cüret etmek, bu milletin kendisine saygısızlıktır.

Onlara saygıyı, demokrasi dersini sandıkta vererek siz, hep beraber aziz milletimizle öğreteceksiniz, birlikte öğreteceğiz."

(Bitti)

Yorumlar