AK Parti Muş 6. Olağan İl Kongresi

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2) - "Bazı haberler, sinyaller alıyorum bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniye'dir" - "Bu dava (ABD'de Hakan Atilla davası), 17-25 Aralık kumpasının okyanus ötesine taşınmış halinden başka bir şey değildir. Ortada bir mahkeme yoktur. Sadece şantaj malzemesi üretme gayreti vardır. Kimse kusura bakmasın, biz bu şantaja boyun eğmeyiz"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti Muş 6. Olağan İl Kongresi

MUŞ (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bazı haberler, sinyaller alıyorum bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniye'dir." dedi.

Erdoğan, partisinin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Yeni Spor Salonu'nda düzenlenen Muş 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ülkenin son 15 yılının, devlet ile milletin arasındaki mesafenin kapandığı, birlik ve beraberliğin güçlendiği, özgürlüklerin genişletildiği bir dönem olduğunu belirtti.

Bugün pasaportu ve parası itibar kazanmış, ekonomisi üç kat büyümüş, milli geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkmış bir Türkiye'nin olduğunu ifade eden Erdoğan, "Paradan altı sıfırı attık mı? Düşünün tuvalete bir milyona gidilen günler vardı. Sıfırları attık, bir liraya gider hale geldik. Nerelerden nerelere." diye konuştu.

Erdoğan, koalisyon hükümetlerinden kendilerine miras kalan 23,5 milyar dolarlık IMF borcunu sıfırladıklarını, IMF'nin kendilerinden borç istediğini aktardı.

- "Menfaatlerimizin gerektirdiği şekilde tavır alabilen Türkiye var"

Türkiye'ye şimdi yine bir kumpas uygulamaya çalışıldığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm Türkiye'ye bir sinyal veriyorum. Bu çok önemli bir sinyal. Bazı haberler, sinyaller alıyorum bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniye'dir. Bu ülkede kazanıp, bu ülkenin varlıklarını yurt dışına kaçırmaya çalışanlara asla biz iyi nazarla bakamayız. Merkez Bankasının varlığı 27,5 milyar dolardı. Başbakanlığım döneminde 136 milyar dolara kadar çıkmıştı. Şu anda 117-120 arası bir rakamdayız. Yükselecek. Çünkü biz 136 milyar doları da geçeceğiz. Şartlar ne olursa olsun bağımsızlığımız ve milli menfaatlerimizin gerektirdiği şekilde tavır alabilen güçlü bir Türkiye var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hans'a, George'a, Mike'a göre değil, Hasan'a, Ahmet'e, Ali'ye göre hareket etmelerinin birilerinin canını fena halde sıktığını kaydetti.

"Alışmışlar emir kipiyle konuştukları eski Türkiye'ye. Alışmışlar Batı'dan daha çok Batıcı bir ülkeye. Alışmışlar, baskılarla yıldırdıkları, tehditlerle diz çöktürdükleri, diledikleri zaman oyun dışına attıkları o pısırık ülkeye. Bir türlü büyük, güçlü ve bağımsız Türkiye'yi hazmedemiyorlar." diyen Erdoğan, eski Türkiye'nin patronlarının milli ve yerli duruşlarından rahatsızlıklarını her fırsatta gösterdiklerini ifade etti.

Erdoğan, bu çevrelerin, Türkiye'nin sorgusuz sualsiz kendilerine tabi olmaması ve milli menfaatlerin bekçiliğini yapması karşısında adeta kudurduklarını aktardı.

- "Kendi yaptırımlarını asıl delenler bizzat kendi firmaları"

"Sözleşmeleri olan bir ülkeden vatandaş kışın üşümesin, ekonominin çarkları durmasın" diye doğalgaz satın aldıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Diğer ülkeler gibi bizi de sadece Birleşmiş Milletler'in (BM) kararları bağlar. Türkiye BM'nin kararlarını harfiyen uygulamış mı? Uygulamış. Uluslararası taahhütlerini yerine getirmiş mi? Getirmiş. Bizim yaptığımız işin müttefiklik ruhuna aykırı bir tarafı da yok. Şartların elverdiği ölçüde elimizden gelen iyi niyeti de sergiledik. Bunu yüz yüze görüşmelerde kendilerine açıkça izah ettik. Buna rağmen, ülkemize yönelik suçlamalar akıl alır gibi değildir. Tamamı FETÖ'nün servis ettiği, ana muhalefet partisi eski vekillerinin kuryelik yaptığı, hiçbir hukuki geçerliliği olmayan kayıtlarla ülkemizi sanık sandalyesine oturtuyorlar. Hadi işin ticari boyutunu bir kenara bıraktık. Kendi yaptırımlarını asıl delenler bizzat kendi firmaları. Buna rağmen ortada ticari bir hesaplaşma varsa onu da kendi mecrasında takip etmek gerekir. Asıl önemli olan meselenin siyasi bir zemine çekilmeye çalışılmasıdır. Bu durum sadece hukukla değil, ahlakla da bağdaşmıyor. Bu dava, 17-25 Aralık kumpasının okyanus ötesine taşınmış halinden başka bir şey değildir. Ortada bir mahkeme yoktur. Sadece şantaj malzemesi üretme gayreti vardır. Kimse kusura bakmasın, biz bu şantaja boyun eğmeyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçakların silahlarının sindiremediği milleti FETÖ'nün kuklası olmuş mahkemelerin de sindiremeyeceğini vurguladı.

- "Bu zat FETÖ'cü televizyon kanallarının değişmez konuğu olmuştu"

FETÖ'cü senaristlerin tıpkı 17-25 Aralık'ta olduğu gibi bu süreçte de "ana hıyanetin" başındaki zata rol biçtiklerini belirten Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Partisinin grup toplantılarını aylarca paralel çetenin montajlarını dinletmeye tahsis eden bu zat değil miydi? FETÖ'nün trolleri sosyal medyadan, CHP'nin trolü Meclis kürsüsünden şahsımız, partimiz ve hükümetimiz aleyhine aylarca iftira kampanyaları yürüttüler. Biz milletimizle omuz omuza vererek paralel yapı ile mücadele ederken, bu zat FETÖ'cü televizyon kanallarının değişmez konuğu olmuştu. Milletvekilleri de Feto'nun gazetelerinde kapı nöbeti tutuyordu. Paralel ihanet çetesiyle mücadelemizi en çok engellemeye çalışanlar bu partinin milletvekilleriydi. Bu zat aynı tavrını 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra da devam ettirdi."

(Sürecek)


Yorumlar