AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2) - "Filistin'de dipçik darbeleriyle canları yakılan çocukların, Suriye'de bombardımanla yıkılan evlerinin harabeleri içinden cansız bedeni çıkarılan masumların, Irak'ta evlatlarını kendi elleriyle toprağa veren gözü yaşlı ihtiyarların ahı arşa yükselirken, kimse huzurla hayatına devam edemez" - "(Kudüs direnişinin sembol ismi Cüneydi'nin fotoğrafı) İsrail terör devleti, zaten bunlar işgalci. Burada 14-15 yaşındaki bu çocuğa, eli silahlı her türlü teçhizatla beraber, insaf edin, bu yapılan nedir? Bu terörün bir örneği değil mi? Şimdi ben de buradan Sayın Trump'a sesleniyorum, Sayın Trump bunları sen görmüyor musun? Biz görüyoruz sen görmüyor musun? Bunlara siz eyvallah mı edeceksiniz, niçin bunlara sessiz kalıyorsunuz? Zulme rıza zulümdür, bu böyle bilinmeli" - "Dünyada şu anda en az gelişmiş ülkelere yardımda bir numara Amerika gözüküyor ama milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye. Bunu yaparken acaba birileri ne der, nasıl bakar değil, 'veren el alan elden üstündür' anlayışıyla yapıyoruz" - "Türkiye'nin en büyük handikabı düşmanlarının büyüklüğü veya gücü değil, kendi içindeki gafilleri uyandırmakta yaşadığı zorluktur"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Filistin'de dipçik darbeleriyle canları yakılan çocukların, Suriye'de bombardımanla yıkılan evlerinin harabeleri içinden cansız bedeni çıkarılan masumların, Irak'ta evlatlarını kendi elleriyle toprağa veren gözü yaşlı ihtiyarların ahı arşa yükselirken, kimse huzurla hayatına devam edemez." dedi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde 120. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı.

Türkiye olarak, uluslararası hukuka ve uluslararası kurumların bu hukuku işletme gücüne olan inançlarını muhafaza etmek istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yolunun da Kudüs meselesi gibi herkesin üzerinde ittifak ettiği konularda adil kararlar alınıp, uygulanmasından geçtiğini ifade etti.

Zulümle abad olunmayacağının bilinmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Tarihte baktığımızda mazlumun ahını alıp da iflah olan hiç kimseyi bulamazsınız. Bugün de aynısı olacaktır. Filistin'de dipçik darbeleriyle canları yakılan çocukların, Suriye'de bombardımanla yıkılan evlerinin harabeleri içinden cansız bedeni çıkarılan masumların, Irak'ta evlatlarını kendi elleriyle toprağa veren gözü yaşlı ihtiyarların ahı arşa yükselirken, kimse huzurla hayatına devam edemez." diye konuştu.

- "Türkleri çok seviyor ve vatandaşlık istiyor"

İsrail askerleri tarafından gözaltına alınıp serbest bırakılan ve psikolojik destek için Türkiye'ye getirilen down sendromlu Filistinli Muhammed et-Tavil'in salondaki perdeye yansıyan fotoğrafını gösteren Erdoğan, Muhammed'in dün kendisini ve bakanları ziyaret ettiğini hatırlattı.

Muhammed'in "bir başka" olduğunu aktaran Erdoğan, "Nerede İsrail askeri bir saldırıya geçiyorsa Muhammed orada. Muhammed oraya gidiyor ama kurşun falan isabet etmiyor veyahutta oralardan sağsalim Muhammed gene çıkıyor." dedi.

Muhammed'in ziyarete geldiğinde kendisini görünce tekbir getirdiğini anlatan Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür." dizelerini okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bir tarafta iman, öbür tarafta imansız paslı yürek var. Olay bu. İnşallah Muhammed bizim misafirimiz ama bizden bir de vatandaşlık istiyor. Burayı çok seviyor. Türkleri çok seviyor ve vatandaşlık istiyor." ifadelerini kullandı.

Kudüs direnişinin sembol ismi Fevzi el-Cüneydi'nin de fotoğrafını gösteren Erdoğan, Cüneydi'nin gözlerinin bantlanıp, dipçikle vurularak yaralandığını belirtti.

Fotoğrafta 20 asker olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi bunlar terörist değil de kim terörist? Bize bazıları hukuk dersi vermek istiyor. İsrail terör devleti, zaten bunlar işgalci. Burada 14-15 yaşındaki bu çocuğa, eli silahlı her türlü teçhizatla beraber, insaf edin, bu yapılan nedir? Bu terörün bir örneği değil mi? Şimdi ben de buradan Sayın Trump'a sesleniyorum, Sayın Trump bunları sen görmüyor musun? Biz görüyoruz sen görmüyor musun? Bunlara siz eyvallah mı edeceksiniz, niçin bunlara sessiz kalıyorsunuz? Zulme rıza zulümdür, bu böyle bilinmeli. Bu bir mazlumdur, bu bir terörist değildir. Dolayısıyla bu mazluma karşı bu tavrı ortaya koyan İsrail askeri de burada teröristtir."

Bu durumun ulusal ve uluslararası her yerde seslendirilmesinin gerektiğini belirten Erdoğan, "Ne yapacağız, böyle bir zulmü gördüğümüz zaman? Ya elimizle müdahale edeceğiz, gücümüz yetmiyorsa, dilimizle müdahale edeceğiz, ona da gücümüz yetmiyorsa, ah edeceğiz içimizden. Gereğini yapacağız." dedi.

Bir annenin kucağındaki çocuğunu korurken, dipçikle dövüldüğünü de hatırlatan Erdoğan, "Nerede dünyadaki kadın hakları savunucuları? Niye sesiniz çıkmıyor? Bu tür şeyler Türkiye'de olduğu zaman dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. İsrail'de olduğu zaman hani sesiniz? Niye yoksunuz? Niye bağırmıyorsunuz? İşlerine gelmez. Çünkü bunlar nokta, nokta, nokta tek millettir, onun için." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Avrupa'da sınır kapılarında, dikenli teller önünde köpeklerle sıkıştırılarak, umutları söndürülen mültecileri ve Myanmar'daki katliamdan kaçarken, çamurlu sularda son nefesini veren Arakanlıları bir an bile akıllarından çıkarmadıklarını belirterek, bölgeye gerçekleştirilen ziyaretleri anımsattı.

Son olarak Başbakan Binali Yıldırım'ın Bangladeş'te Arakanlı Müslümanların yaşadığı kampları ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, bunu İslami, insani ve vicdani bir görev kabul edip, bu görevin gereğini yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

- "Biz aslımızı inkar edemeyiz"

"Dünyada şu anda en az gelişmiş ülkelere yardımda bir numara Amerika gözüküyor ama milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu yaparken acaba birileri ne der, nasıl bakar değil, 'veren el alan elden üstündür' anlayışıyla yapıyoruz. Bu bizim ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz, inancımızda kaynağını bulduğumuz, kültürümüzde izlerini sürdüğümüz, yüreğimizde daima yaşadığını hissettiğimiz hasletimizin karakterimizdir. Eğer aksi yönde davranırsak, kendi kendimizle çelişmiş, özümüze aykırı hareket etmiş oluruz. Biz buyuz. Aslını inkar eden haramzadedir. Biz aslımızı inkar edemeyiz. Dolayısıyla bizim bu konularda izlediğimiz yol, siyaset olmanın veya siyasi olmanın ötesinde milletimizin hissiyatını hayata geçirmektir."

Orhan Seyfi Orhon'un, "Milletin kalbinde yer etmez keder / Asırlar değişir, seneler geçer. / Ne kadar karanlık olsa geceler / Mümkün mü sonunda sabah olmasın." dizelerini hatırlatan Erdoğan, asırların, senelerin geçtiğini ama sonunda mutlaka her gecenin sabaha döndüğünü aktardı.

"Bugün yürüttüğümüz mücadelenin milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için gecenin sabaha dönüş müjdesini verebilme mücadelesidir." ifadesini kullanan Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük handikabı düşmanlarının büyüklüğü veya gücü değil, kendi içindeki gafilleri uyandırmakta yaşadığı zorluktur. Bakınız bugün ülkemiz, sınır güvenliğinden, ekonomiye kadar her alanda çok önemli bir mücadele yürütüyor." diye konuştu.

(Sürecek)

Yorumlar