AK Parti: CHP'nin yalanlarına cevap vermekten bıktık

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaretlerine bu hafta sanatçıları da eklemesi AK Parti'den tepki aldı.

MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun çok rahat bir şekilde hakaretlerde bulunduğunu, CHP'nin yalanlarına, hakaretlerine artık cevap vermekten bıktıklarını söyledi.

AK Parti Sözcüsü Ünal'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: AK Parti olarak 48 Afrika ülkesinden 82 farklı siyasi partiyi bir araya getiren Afrika Siyasi Partiler Konseyi üyeliği için gerekli iş ve işlemlerin yapılmasına karar vermiş bulunuyoruz.

Toplumu 'halkın polisi-sarayın polisi', 'halkın 15 Temmuz'u-sarayın 15 Temmuz'u', '15 Temmuz şehidi-terör şehidi' gibi ayıran Kılıçdaroğlu, şimdi de 'halkın sanatçısı-sarayın sanatçısı' gibi yine son derece bölücü ve çirkin bir dil kullanmıştır.

"Burada normal olan bu başarıyı takdir etmektir, anormal olan ise bu başarıyı karalamaktır. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin bu yaklaşımda da faşist ve darbeci anlayışı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sanatçılarımıza dönük ifadelerinde o öfke, o kin, o nefret bir kez daha ortaya çıkmıştır."

"Cumhurbaşkanımızın yaptığı sınır karakolu ziyareti üzerinden ana muhalefet partisinin saldırıları oldu. Sanatçılara yönelik ifadeler çirkin ve terbiye dışı. Sanatçılarımız oraya vatan millet sevgisiyle gittiler. Bir görevi ifa ettiler. Orada olmak isteyen başka sanatçılarımız da vardı. Kılıçdaroğlu halkın sanatçısı ve sarayın sanatçısı gibi çirkin bir dil kullanmıştır."

"Zeytin Dalı Harekatı siyasi iradenin zaferidir. Afrin'i siyasetin başarısı olarak görmeyecekseniz neyle açıklayacaksınız? CHP'nin faşist aklı siyasetçilerden nefret ettiği için harekattaki siyasi iradeyi yok sayıyor."

"Kılıçdaroğlu, kürsüde ağzına geleni sayıyor. Sanatçılara hakaret ediyor, işine gelmeyince hukuka sayıyor. Bu kadar konfor, bu kadar rahatlık siyasette olmaz. Bizler de artık CHP'nin yalanlarına cevap vermekten, hakaretleriyle ilgili dava açmaktan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun hezeyanlarından, histerilerinden, histeri krizlerinden bıkmış usanmış durumdayız. Türkiye bunu hak etmiyor, Türkiye böyle bir muhalefeti hak etmiyor."

"Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkıp ağzına geleni sayıyor, son derece rahat, son derece relaks, böyle adeta antidepresan kullanmış, sakinleştirici almış bir ruh haliyle, gülerek her türlü ağır hakareti, çirkin ifadeyi kullanıyor. Sanatçılara hakaret ediyor, işine gelmediği zaman hukuka hakaret ediyor. Her türlü hukuksuzluğu yapma hakkını kendisinde görüyor. O hukuksuzluğu yaptığı zaman 'Ben bu hukuku tanımıyorum' deme hakkını kendinde görüyor. 'Anayasa'yı tanımıyorum' deme hakkını kendinde görüyor. Bu kadar konfor, bu kadar rahatlık siyasette olmaz."