5. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki darbe girişimi davası

GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine yönelik 5. Zırhlı Tugay Komutanlığında yaşananlara ilişkin 18'i tutuklu 36 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 Mayıs Cuma günü başlayan duruşmanın bugünkü celsesine, aralarında sözde "sıkıyönetim komutanları" listesinde "Gaziantep ve Kilis'ten sorumlu komutan" olarak yer alan dönemin tugay komutanı eski tuğgeneral tutuklu sanık Murat Soysal'ın da bulunduğu 18'i tutuklu 36 sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada Başbakanlık ile TBMM adına davaya müdahil olan avukatlar da hazır bulundu.

Sanık Murat Soysal, savunmasında, 15 Temmuz günü hiçbir şeyden habersiz devir teslim törenine katılmak için Hatay'a gittiğini ifade ederek, "Saat 23.04'te harekat merkezinden aranmam ile sözde sıkıyönetim ilan edildiğini öğrendim. Araç içerisinde ve televizyonsuz ortamda telefonla öğrendim. Hiçbir astıma sözde emir doğrultusunda emir vermedim. Hain darbe girişimine ilişkin söz sarf etmedim. Suçsuzum." dedi.

Tutuklu sanık dönemin kurmay başkanı eski yarbay Hakan Çınar ise tank personelinin mesaiye gelmesi ve yoklamasının alınmasının normal olduğunu, darbeyle ilişkilendirilemeyeceğini savundu.

"Gaziantep'te kuş uçsa personel mesaiye çağrılmıştı." diyen Çınar, "O gece Gaziantep'te bir terör olayı olmayacağını kimse garanti edemezdi. 15 Temmuz günü, ne gündüz ne gece darbeye yönelik hiçbir emir verilmemiştir. Gelen mesajla ilgili hiçbir şey söylenmemiştir. Biz sadece kışla emniyetini görüştük." diye konuştu.

Sanık Çınar, iddia edildiği gibi saat 22.30 sıralarında araçların ön tarafa çekilmesi ve hazır kıta durumuna geçilmesi emrini vermediğini öne sürerek, emri verdiği iddia edilen saatlerde evde olduğunu söyledi.

Bunun üzerine mahkeme Başkanı Melik Durmaz, tutuksuz sanık Soner Çelik'e iddia edilen emri alıp almadığını sordu.

Çelik, harekat merkezinden bir astsubayın aradığını belirterek, "Yanındaki komutanın söylediklerini bana iletti. O komutan 'araçların çekilmesi ve hazır kıtaya geçilmesi' emrini verdi ancak komutanın kim olduğunu bilmiyorum." dedi.

Başkan Durmaz'ın söz hakkı verdiği tutuksuz sanık İlhan Kayadibi de o gece hareket merkezinde bulunduğunu, Soner Çelik'i aradığını ve yanında bulunan Hakan Çınar'ın emrini ilettiğini kaydetti.

Tekrar söz alan Hakan Çınar ise sözde sıkıyönetim emrinin alt birliklere dağıtılma emrini vermediğini öne sürdü.

Kayadibi de mesajın dağılma emrini Çınarı'n verdiğini iddia etti.

Beyanı kabul etmeyen sanık Çınar, şöyle devam etti:

"Ben o gece, personel, araç ve mürettebat durumuna bakın dedim. Bunun dışında bir emir vermedim. Benim aklımda sınır ötesi harekat ve kışla güvenliği vardı. Zaten benim son 4 yılım sınır ötesi harekat düşüncesi ile geçmiştir. Bu nedenle benim aklıma ilk gelecek olan odur."

Başkan Durmaz, sözde "sıkıyönetim emri"ni okuduktan sonra da sınır ötesini mi düşündün?" diye sorması üzerine sanık Çınar, "Tedbir askerlik mesleğinin olmazsa olmazlardandır, darbeyle alakası yoktur." diye yanıtladı.

Tutukla sanık eski istihbarat astsubay Osman Tutdu da olay günü saat 23.40'da karargaha geldiğini dile getirerek, "Hakan Çınar, şehri bilen olup olmadığını sordu. Ben de yardımcı olabileceğimi söyledim. Şehir haritasında sorduğu yerlere işaretlemeler yapıldı. Bu işaretlemeleri hain darbe girişimine ilişkin yapmadım." ifadelerini kullandı.

Başkan Durmaz'ın, "Hakan Çınar tam olarak ne dedi?" diye sorması üzerine sanık Tutdu, "Lojmanlar bölgesi gibi yerler işaretlendikten sonra talep olursa tank taburu gitsin diyordu." diye konuştu.

Bunun üzerine Başkan Durmaz, "Masanın başında kimler vardı?" diye sordu. Sanık Tutdu, birlik komutanlarının odada olduğunu ancak kapının açık olması nedeniyle sürekli girip çıkan olduğunu, tam hatırlayamadığını kaydetti.

Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.