2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda

-TBMM Başkanı Kahraman: - "Türkiye'de bir savaş yoktur. Terörizmle mücadele vardır. Türkiye bir bütündür. Bu bütünlüğü bozdurtmayız ve bozulamayacaktır"

Google Haberlere Abone ol
2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda

TBMM (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Türkiye'de bir savaş yoktur. Terörizmle mücadele vardır. Türkiye bir bütündür. Bu bütünlüğü bozdurtmayız ve bozulmayacaktır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, 2017 Yılı Bütçesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.

HDP Grubu adına konuşan Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, ülkelerin ekonomileri ve hazırlanan bütçelerinin, söz konusu ülkelerin ve o ülkeyi yönetenlerin ideolojik, sınıfsal, idari karakterlerini yansıttığını savundu.

Türkiye'de bütçelerin her geçen yıl, sınıflar, cinsiyetler, etnisiteler, dinler, mezhepler ve bölgeler arasındaki uçurumu biraz daha derinleştirdiğini ileri süren Yıldırım, "2017 Yılı Bütçesi, yoksulu, emeği, kadını, çevreyi görmeyen, demokratikleşmeyi önemsemeyen bir bütçe anlayışıyla hazırlanmıştır. Ekonomik kriz hayatımızın bütün hücrelerine sirayet etmişken, kriz yokmuş gibi davranmaya devam edilerek bir bütçe hazırlanmıştır." diye konuştu.

Yıldırım, bütçenin son yıllarda her geçen sene daha fazla açık verdiğini bildirdi.

HDP milletvekillerinin tutuklanmasına değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Sayın Başkan, bir ayı aşkın bir süredir şu parlamentonun 3. büyük partisinin iki eş başkanının tutuklu olduğundan haberiniz var mı? Düşünün, şu yasama organının 10 üyesi bir ayı aşkın süredir tutuklu ve Sayın Başkan'ın bir tane demeci yok. 10 arkadaşımızın tutuklu olması bu parlamentonun, özellikle onlara ilişkin geliştirilen uygulamalar ise sayın Başkan'ın ayıbıdır. Eş genel başkanlarımız ve vekillerimiz halen bu yasama organının üyesi mi değil mi?

Utanmanız gereken bir örnek veriyorum. Eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz soru önergesi, kanun teklifi verebilir mi veremez mi? Eş genel başkanlarınımız bir kanun teklifi ve soru önergesini posta aracılığıyla Meclis Başkanlığına gönderiyor, ancak kendisine iade ediliyor. Siz, cezaevi müdürlerini kendinize eş başkan atadınız da şu parlamentonun haberi mi yok?"

-HDP'nin dokunulmazlık başvurusu

Yıldırım'ın konuşmasının ardından açıklama yapan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genel Kurula başkanlık eden başkan veya başkanvekilinin, asıl konu görüşülürken veya oylanırken hiçbir suretle görüşünü açıklayamayacağına ilişkin İçtüzüğün 64. maddesine atıfta buldu.

Dokunulmazlıklara ilişkin tarihsel süreçleri ve dünyadaki uygulamaları anlatan Kahraman, Türkiye'nin İngiltere'deki sistemi seçtiğini ve anayasada cezai bakımdan dokunulmazlığın olduğunu belirtti.

Türkiye'de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin uygulamaları anımsatan Kahraman, Meclisin 20 Mayıs 2016'da bir karar vererek, 376 oyla, 154 milletvekilinin 810 dosyası hakkındaki dokunulmazlığı kaldırdığını bildirdi. Kahraman, HDP'nin 78 milletvekilinin imzasıyla 29 Temmuz 2015'de, TBMM Başkanlığına yaptığı başvuruda, "İsim ve imzaları bulunan Halkların Demokratik Partisi üyesi milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması hususunda gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederiz." denildiğini hatırlattı.

- "Yargıya intikal etti"

Çeşitli ülkelerde dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin istatistikleri paylaşan Kahraman, "(Dokunulmazlığımı kaldırınız. Bana dokununuz. Biz kormuyoruz) dediniz. Çıktı yasamadan bu iş. Kime gitti? Yargıya gitti. Demokrasinin temeli ne? Kuvvetler ayrılığıdır. Meclis başkanı, yargının tasarruflarına müdahale edemez. 'Meclis başkanı niye ilgilenmiyor?' Adalete, yargıya intikal etti." ifadesini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 22 dosya bulunduğunu belirten ve bunların içeriğini sıralayan Kahraman, şu görüşlere yer verdi:

"Arkadaşlar şunu bir kere zabıtlara geçmesi için tekrar ediyorum. Türkiye'de bir savaş yoktur. Terörizmle mücadele vardır. Öyle şey yok. Türkiye bir bütündür. Bu bütünlüğü bozdurtmayız ve bozulamayacaktır. Böyle savaş diye bir hadise olamaz. Ne diyor, Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, 'PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar.' Savcı inceliyor, kanunlara göre talep ediyor, hakim de karar veriyor ve tevkif ediliyor.

Geliyorum hapishaneye... Hapishanenin kendi şartları var. O şartalara uyacaksınız. Türkiye kanun devletidir. İstediğinizi yapamazsınız. Buradaki milletvekilleri sadece şu ilin milletvekili değildir, Türkiye'nin milletvekilidir."

Söz alan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, "Orası Meclis Başkanlığı koltuğu, başsavcılık koltuğu değil. Biz, 550 milletvekilin dokunulmazlığının kaldırılmasını halen istiyoruz. Size yalın bir şey soruyoruz. Bu milletvekili arkadaşlarımızın milletvekilliği düşürüldü de bizim haberimiz mi yok? Sizin bu konuşmanız yargıçlara talimattır." dedi.

- "Biz hep bir bütün içendeyiz, bunu bozmayacağız"

TBMM Başkanı Kahraman, zaruri bir açıklama yaptığını belirterek, şunları ifade etti:

"Ben kendi görevimi biliyorum ve görevimin gereğini ifa ediyorum ve ifa etmeye de devam edeceğim. Hepimizin, Türkiye'mizin geleceğini düşünmesi, birlik ve bütünlüğünü sağlaması görevimizdir. Hangi partide olursak olalım. Bakınız, 15 Temmuz faciasından sonra nasıl bir bütün içinde olduk. Biz hep bir bütün içendeyiz, bunu bozmayacağız. Uluslararası camiada bu mevzu kurumlara gidiyor. Bu konuşmalar aksettiriliyor. Buna karşı Meclis hiçbir şey demeyecek; diyeceksiniz, öyle kalacak. Hayır, öyle şey yok. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır."

Kahraman, ıslak imza ile Başkanlığa ulaştırılan kanun teklifleri, soru, araştırma ve genel görüşme önergelerinin işleme alındığını, ıslak imza atılmayan önergelerin işleme alınmadığını, bir başka milletvekili tarafından üstenilen, imzalanan önergelerin de işleme alındığını bildirdi.

HDP Grubu adına ikinci konuşmayı yapan Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, "Eğer milletvekillerinin tutuklu yargılanabileceğine dair yeni bir düzenleme bu parlamentodan geçmiş ve bizim haberimiz olmamışsa çıkar özür dileriz. Aksine milletvekillerinin tutuklu yargılanamayacağına dair daha önce uzun süre tutuklu bulunan CHP, MHP, BDP'li milletvekillerin yaşadığı durumla ilgili Anayasa Mahkemesinin kararı nettir." diye konuştu.

- "Arkadaşlarımızın fotoğraflarından korkuyor musunuz?

HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, bugün yeni bir tarih yazılacağını, o tarihin 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesinin tam tersi olduğunu vurguladı.

TBMM Başkanı Kahraman'ın, milletin iradesini rehin aldığını öne süren Demirel, "Sayın Başkan, Meclis Televizyonunda kürsü tam olarak gösterilmiyor. Sadece konuşan arkadaşlarımızın kafaları gösteriliyor. Arkadaşlarımızın fotoğrafları gösterilmiyor. Bu arkadaşlarımızın fotoğraflarından korkuyor musunuz?" dedi.

Partinin eş genel başkanları, grup başkanvekili ve milletvekillerinin rehin tutulduğunu iddia eden Demirel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaşananlar şu an Meclisin utanç verici durumudur. Yasalardan, hukuktan bahsediyorsunuz, biz de sizlere soruyoruz; hangi yasa, hangi hukuk? 4 Kasım darbesiyle 5 ilin başsavcıları harekete geçiyor. Bu nasıl hukuk, bu nasıl uygulama? Bunun adı faşizmdir, 4 Kasım darbesidir. Eş başkanlarımız ve vekillerimizin gideceği cezaevleri önceden ayarlanmıştır. Şu anda vekillerimiz ve eş başkanlarımız tecrit altındadır."

Demirel, Kahraman'ın Genel Kurulu bir yargıç gibi yönettiğini öne sürerek "Siz Meclis Başkanısınız ve yapmanız gereken, milletvekillerimizin haklarını korumak olmalıdır" diye konuştu.

- "Türkiye'de kuvvetler ayrılığı vardır"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman da Türkiye'de yasama, yürütme ve yargının bağımsız olduğunu bildirdi.

"Türkiye'de kuvvetler ayrılığı vardır" diyen Kahraman, şöyle devam etti:

"Türkiye bir hukuk devletidir. Siz şahsi mütalaanızla bunu kabul etmeyebilirsiniz. Ne var ki dünya dönüyor, Türkiye'de kanunlar var, anayasa var ve hukuk devletinde gerekleri neyse onu yapan makamlar var. Ben deniz Meclis Başkanıyım. Herhangi bir yere emir vermek durumunda değilim. İsterim ki tam haliyle hür bir Türkiye olsun; bu yolda yürüdüğümüze de inanıyorum.

Bence sizin tavsiye etmeniz gereken bir kavram var; otada bir rehin alma yoktur, lütfen bu hususu düzeltin. Rehin, Türk hukukunda yoktur. Tutuklama vardır, buna siz 'rehin' demeyin. Türkiye'de bir iç savaş yoktur; PKK'nın, PYD'nin, DEAŞ'ın, FETÖ'nün ve benzeri terör örgütlerinin yaptığı anarşi vardır, terör vardır. Türkiye'nin bütünlüğünü istemiyor musunuz? Bu bütünlük sağlanmayacak mı?"

İşkence ve tecrit iddialarının cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığını ilgilendirdiğini vurgulayan Kahraman, "Bendeniz halkın iktidarına inanan birisiyim. Bizler bu yüce milletin temsilcileriyiz." ifadesini kullandı.

HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'in beyanlarına da cevap veren Kahraman, şunları kaydetti:

"Sayın Bilgen 'Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz' Bu da bir yoldur. Bazı ülkelerde dokunulmazlık yok. Hepten kaldırırsınız. Ama ne var ki 29.7.2015 müracaatta, 'Ekte isim ve imzaları bulunan HDP üyesi milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması hususunda gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederiz' deniliyor. Yani bir anayasa değişikliğiyle dokunulmazlık müessesesi kalksın beyanı değil. Bu beyanları, zabıtlara geçtiği için söylüyorum. Çünkü beyanlar Avrupa'da, çeşitli ülkelerde komisyonlarda kurullarda hedef alınıyor. Ona karşı söylenen sözler. Meclisin kendi görüşünü de ortaya koyması bakımından bunları ifade ettim."

Daha sonra söz alan Demirel ise Kahraman'ın yaptığının, değerlendirmeler ve konuşmalara ilişkin yorum niteliğini taşıdığını öne sürdü. Demirel, beyanlarıyla Kahraman'ın, İçtüzüğün 64. maddesini ihlal ettiğini öne sürmesi üzerine Kahraman, Demirel'in aynı maddenin 2. fıkrasını da okumasını istedi. Demirel'in iddiasında ısrar etmesi üzerine Kahraman, birleşime 5 dakika ara verdi.

Yorumlar