'Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler." dedi.

Google Haberlere Abone ol
'Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartal'da vatandaşlara hitabında, Kartal'ın sıradan bir ilçe olmadığını, Anadolu'daki ilk devlet olan Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans arasındaki sınırın Dragos Çayı olduğunu anlattı.

Kartal'ın bir Selçuklu, bir Osmanlı, bir Cumhuriyet emaneti olduğunu ifade eden Erdoğan, bu emanete gözleri gibi bakmanın gayreti içinde olduklarını söyledi.

Erdoğan, Kartal'ı Kartal yapanın, 160 yıl önce inşa edilen vapur iskelesi ve ondan yaklaşık 30 yıl sonra inşa edilen banliyö hattı olduğunu belirterek, 5 yıl önce açılışını yaptıkları metro hattıyla Kartal'da yeni bir dönem başlattıklarını ifade etti.

Bugün konuşulan sözlerin, yarın unutulduğunu ama yapılan hizmetlerin nesiller boyu kaldığını dile getiren Erdoğan, onun için kimin ne dediğine değil, milletin ne dediğine baktıklarını vurguladı.

Milletin bugüne kadar kendilerini hiç yolda bırakmadığını, yanılmadığını dile getiren Erdoğan, Kartal'ın da her zaman yanlarında olduğunu anlattı.

"Vatikan'da ne işiniz var?"

Millete olan şükran borcunu daha çok çalışarak, daha büyük projeleri hayata geçirerek ödemeye devam ettiklerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rab'bimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Kendi geleceğimiz için bir karar vermenin çabası içindeyken bakıyoruz ki kimi Avrupa ülkeleri, 16 Nisan'dan sonra geçeceğimiz yeni yönetim sistemine karşı alenen kampanya yürütüyorlar. Size ne? Avrupa'nın milletvekillerine ne? Parlamentosunun önünde Erdoğan'ın resmi, şakağına silah dayatılmış. 'Erdoğan'ı öldürün.' diyor. Nerede bu? İsviçre Parlamentosu. Allahıma hamdolsun, demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz. Çünkü biz düşmana korku, dosta muhabbet erleriyiz. Nerede İsviçre'nin yönetimleri. Niçin bu teröristlere orada haddini bildirmiyor. İşte bunların ne olduğunu anlayın. Bunların dostluğuna falan güvenmeyin. Bakıyoruz AB üyesi ülkeler Vatikan'a gittiler. Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan AB üyesi mi? Değil? Bunların içinde Protestan, Ortodoks, ateist var. Bunların hepsi Katolik olan Vatikan'a gidiyorlar. Niye? Hepsi diziliyorlar, nasihatlerini aldılar. Bazı nasihatte bulundu Papa ve ondan sonra da kuzu kuzu ayrıldılar. Çünkü bunlar tek millet. Kimse bize gelip de 'şöyleydi, böyleydi' demesinler. Külahımıza anlatsınlar. 54 yıldır bu ülkeyi oyaladılar. İşte 16 Nisan bunun dönüm noktası olacaktır."

Avrupa'nın "Erdoğan çok sert" söylemlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kime yumuşak, kime yumuşak davranacaklarını çok iyi bildiklerini ama hiç bir zaman baş eğemeyeceklerini belirterek, hakikati söyledikleri için Avrupa'nın rahatsız olduğunu söyledi.

"ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok"

Erdoğan, Avrupa ülkelerinin derdinin "Türkiye'nin yeni sistemle daha da güçlenecek olması" olduğunu ifade ederek, 54 yıl Türkiye'nin AB kapısında bekletildiğini, şimdi çekindiklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demokratik ve ekonomik kriterler bakımından, ülkemizle mukayese edilemeyecek devletleri üye yaparken, Türkiye'yi niye geride tuttuklarını biz çok iyi biliriz. Hep şunu derdim; Kopenhag kriterleri olmadı, biz Ankara kriterleriyle devam ederiz. Yarın, bunun da dönüm noktası olacak. Kopenhag kriterleri denilen insan hakları, özgürlükler, temel haklar, hürriyetler bunlarda da bir değişim, dönüşüm yapıyoruz. Ekonomide zaten AB'nin ortalaması 1,8. Türkiye 2,9. Topunu alın, Türkiye yarışta yavaş yavaş öne çıkıyor. Daha da iyi olacağız ama korkunun ecele faydası yok, bunu da bilsinler. Türkiye bu meseleyi öyle veya böyle çözecek. Esasen Avrupa'nın bizimle sorunu, halk oylamasındaki tavrı değil. Asıl sorun, Avrupa ülkelerinin bir bölümünün terör örgütleriyle mücadelemizden rahatsız olması. Gömüyoruz ya açtıkları hendeklere, çukurlara bu teröristleri gömmeye başladık ya rahatsızlık buradan geliyor. 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Bu onları çok rahatsız ediyor. Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bazı Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara yönelik skandal tavrına da değinerek, "O itler, orada Hüseyin Kurt'umuzun baldırından adeta parça koparıyor. Şimdi de 'Bu işi uluslararası mahkemelere taşımayın.' diye de haber gönderiyorlar. Nerede adaletiniz, nerede sizin hukuk anlayışınız, nerede sizin kadın haklarınız? Böyle olmayacak, yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak. Avrupa'nın, dünyanın neresinde olursa olsun, benim bir vatandaşım varsa, onun hakkını sonuna kadar korumak görevimdir." diye konuştu.

Yorumlar