Gül'ün danışmanı Hürmüzlü, "Türkiye'nin Irak'a girip de Irak'ın bir parçasını işgal edecek bir durumu yok. Hiçbir ülkenin de bir karış toprağında bir talebi yoktur" dedi.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ortadoğu'dan sorumlu
Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye
için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Ankara'nın uluslararası
anlaşmalar ve Irak hükümetiyle olan sözleşmeler kapsamında
kendisine yönelik terör tehditlerini bertaraf etme hakkının"
olduğunu belirtti.
DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU
Halihazırda Türk - Arap Diyalog Forumu Genel Sekreteri olan
Hürmüzlü, bir konferans nedeniyle geldiği Lübnan'ın başkenti
Beyrut'ta Musul operasyonu, Türkiye ile Irak arasında son dönemde
yaşanan gerginlik ve Türk- Arap ilişkilerinin seyrine dair AA
muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
"TÜRKİYE'NİN NİYETİ BERTARAF ETMEK"
Hürmüzlü, Irak'tan Türkiye sınırına yönelik terör tehditlerinin son
zamanlarda giderek arttığını ve Ankara'nın bu tehditleri bertaraf
etmek için çeşitli girişimlerde bulunduğunu belirterek, "Bunları
bertaraf etmek Türkiye'nin hem uluslararası yasalara göre, hem
uluslararası kanunlara göre hakkıdır. Aynı zamanda bu, Türkiye ile
Irak arasında yapılmış anlaşmalar ve sözleşmelerin bir gereğidir."
dedi.
"IRAK'IN KARARI, IRAK MUTFAĞINDA PİŞİRİLİR"
Irak'ın birliğinin ve toprak bütünlüğünün Türkiye için de önemli
olduğunu vurgulayan Hürmüzlü, "Türkiye'nin Irak'a girip de Irak'ın
bir parçasını işgal edecek bir durumu yok. Hiçbir ülkenin de bir
karış toprağında bir talebi yoktur. Irak'ın kararı zaten Irak
mutfağında pişirilir." ifadelerini kullandı.
Hürmüzlü, Irak yönetiminin Başika'daki Türk unsurlarına yönelik
tepkisini de "yersiz" şeklinde nitelendirerek şunları söyledi:
"Irak'ta Yeni Zelanda'dan, Danimarka'dan askerler var. Bunlara hiç
itiraz olmuyor. Türkiye ise sadece kendi milli güvenliğini ve
çıkarlarını korumak için bir takım tedbirler almak istiyor."
"TÜRKİYE'NİN BAŞKA ÜLKELERİN TOPRAĞINDA GÖZÜ
YOKTUR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul'un demografik yapısının
korunması gerektiğine yönelik sözlerinin bir takım medya
kuruluşları tarafından yanlış yansıtıldığını ve Irak'ın
endişelerinin gereksiz olduğunu belirten Hürmüzlü, "Halbuki
Telafer'de de Şii ve Sünni Türkmenler var. Cumhurbaşkanımız bunun
için, 'Telafer Telaferlilerindir' dedi. Yani herhangi bir mezhep
meselesi Türkiye'nin gündeminde olmamıştır." diye konuştu.
Hürmüzlü, 2003'teki işgal sırasında uzak mesafelerden ülkelerin
gelip Irak'a müdahale ettiğini ancak Türkiye'nin bu süreçte insani
bir politika izlediğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, inşaat malzemeleriyle, iş makinalarıyla, sütle,
bisküviyle ve yemekle Irak'a girdi. Bunu Iraklıların çok iyi bir
şekilde görmesi gerekirdi. Bu ne demektir? Türkiye'nin başka
ülkelerin toprağında gözü yoktur. Fakat dediğim gibi, oradaki
insanlar bizim dostumuz, akrabamız ve insanlarımızdır. Onlara
yardım etmek bizim boynumuzun borcudur."
"ARAP ÜLKELERİYLE OLAN İLİŞKİLERİMİZ ZATEN BİR RÜCU
POLİTİKASIYDI"
Türkiye'nin Arap ülkeleriyle olan ilişkileri ve bölgedeki mezhep
temelli kutuplaşmalara da değinen Hürmüzlü, "Arap ülkeleriyle olan
ilişkilerimiz zaten bir rücu politikasıydı. Tarihi, dini, kültürel
ve sosyal derinliğimizdir bu ülkeler. Dolayısıyla bunlarla iyi
ilişkilerimizin olması gayet normaldir." dedi.
Türkiye dışındaki bütün komşu ülkelerden 2003'teki işgal sırasında
Irak'a terörist unsurların girdiğini söyleyen Hürmüzlü, bu süreçte
Irak'tan da Türkiye'ye birçok teröristin girdiğini sözlerine
ekleyerek, "Türkiye hiçbir zaman terörist ihraç etmedi."
ifadelerini kullandı.
- "TÜRKMENLER, FIRAT KALKANI GİBİ BİR DİCLE KALKANI GEREKİR
DEDİLER"
Irak'taki Türkmenler konusuyla ilgili Hürmüzlü, Türkmenlerin kendi
gelecekleriyle ilgili endişe taşıdıklarını ve Türkiye'nin de bu
konuda sorumlu davranması gerektiğini dile getirdi.
Eski Başdanışman sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkmenler, Fırat kalkanı gibi bir Dicle kalkanı gerekir dediler.
Çünkü gerçekten oradaki Türkmenler bir asimilasyona tabi tutuluyor.
Merkezi hükümet de korumuyor kendilerini. Mesela kendi topraklarını
korumak, kurtarmak için Haşdi Şabi, Haşdi Vatani gibi bir de Haşdi
Türkmen kurulsun dediler. Buna ne kuzey bölgesi idaresinden ne de
merkezi hükümetten müsaade edildi. Bu durumda Türkiye'nin insani
olarak bu dostlarını, soydaşlarını ve kardeşlerini savunması
kalıyor. Bu sorumluluğu Türkiye çok iyi biliyor."
Erşat Hürmüzlü, 2008 - 2014 yılları arasında 11'inci Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün Ortadoğu'dan sorumlu başdanışmanlığını yapmıştı.
Hürmüzlü, halihazırda Türk - Arap Diyalog Forumu Genel Sekreterliği
görevini yürütüyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar