8. Aman Union Yıllık Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (3) - "Son 10 yılda küresel krize rağmen dünyada mega projelere baktığımız zaman 10 büyük proje var. Şunu sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyarım, bu 10 projeden 6'sını Türkiye yaptı" - "Maalesef dün gece Karadeniz'in kuzeyinde bir kosterimiz bilinmeyen bir nedenle batmıştır. 11 personeli arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. İnşallah personele sağ salim ulaşırız. Bir kez daha bu olaydan dolayı da gemide bulunan personelin yakınlarına geçmiş olsun diyorum. Arama kurtarma çalışmaları, inşallah başarıyla tamamlanmış olur" - "Dolayısıyla gayretimiz hem bölgesel barışın temin edilmesini sağlamak, diğer yandan da İslam ülkeleri arasındaki ekonomik, kültürel ve diğer iş birliklerini geliştirmek. İslam ülkelerinin oluşturdukları birlikler artık daha fazla organize olmak mecburiyetindedir. Küresel anlamda ses duyurabilmek için ve ekonomiyle, siyasetiyle, kültür faaliyetleriyle 'Ben de varım.' diyebilmesi için daha fazla iş birliğine, gayrete ihtiyaç var. İtilafları, sorunları, kavgaları, anlaşmazlıkları değil, ortaklıkları, birlikteliği ön plana çıkarmak gerekiyor"

Google Haberlere Abone ol
8. Aman Union Yıllık Toplantısı

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin tüm sorunlara rağmen ekonomide önemli başarılara imza atmaya devam ettiğini belirterek, "Son 10 yılda küresel krize rağmen dünyada mega projelere baktığımız zaman 10 büyük proje var. Şunu sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyarım, bu 10 projeden 6'sını Türkiye yaptı." dedi.

Yıldırım, Türk Eximbank'ın ev sahipliğinde düzenlenen 8. Aman Union Yıllık Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, doğrudan yatırımcının ekonomiye birkaç aylık perspektifle bakmadığını, bakılmaması gerektiğini, bu yatırımların en az 10-15 yıllık öngörüyle yapılması gerektiğinin bilindiğini kaydetti.

Ekonomik güven ve istikrarın önemli unsurlarından birinin "hesabı kitabı" iyi yapmaktan geçtiğini anlatan Yıldırım, "Bu, firmalar için de ülkeler için de öyle. 'Hesabını bilmeyen kasap, elinde kalır masat.' Bu laflar boşa söylenmemiş. Yıllardır, asırlardır yani bu lafı dünya ekonomisi için de söyleyebilirsiniz, Kibar Holding'in hesabı kitabı için de söyleyebilirsiniz, Aynalı Çeşme'deki kasap Hasan için de aynı şey geçerli. Büyüklükler farklı, sonuç değişmiyor. Her şey ekonomi, hesap kitap." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'de son 15 yılda uyguladıkları mali disiplin sayesinde ekonomik istikrarın başarıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Sınırlarımızın hemen yanında yaşanan problemleri düşünün. 3,5 milyon kardeşimize bağrımızı açtık. Ekmeğimizi, aşımızı paylaşıyoruz. Bir kuruş yardım almadan 30 milyar doların üzerinde bütçe ayırarak. Helali hoş olsun. Bizim inancımızda, veren el, alan elden üstündür. Verdiğiniz zaman mevlam karşılığını verir. Dolayısıyla gayretimiz hem bölgesel barışın temin edilmesini sağlamak, diğer yandan da İslam ülkeleri arasındaki ekonomik, kültürel ve diğer iş birliklerini geliştirmek. İslam ülkelerinin oluşturdukları birlikler artık daha fazla organize olmak mecburiyetindedir. Küresel anlamda ses duyurabilmek için ve ekonomiyle, siyasetiyle, kültür faaliyetleriyle 'Ben de varım.' diyebilmesi için daha fazla iş birliğine, gayrete ihtiyaç var. İtilafları, sorunları, kavgaları, anlaşmazlıkları değil, ortaklıkları, birlikteliği ön plana çıkarmak gerekiyor."

- "Türkiye her şeye rağmen yatırım çekiyor"

Türkiye'nin, bölgenin en çok yatırımda tercih edilen ülkesi haline geldiğini dile getiren Yıldırım, etraftaki istikrarsızlığa rağmen bunun gerçekleştiğini vurguladı.

Yıldırım, 1984-2002 yılları arasında dünyada ekonomik kriz olmadığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Ama Türkiye sadece bu zaman içinde 15 milyar dolar doğrudan yatırım çekebilmiş. 2003'ten bugüne kadar ise 186 milyar dolar uzun vadeli doğrudan yatırım getirebilmiş bir ülkedir. 15 Temmuz alçak darbe girişimine rağmen, o günden bugüne, Temmuz 2016-Ağustos 2017 arasında geçen sürede tüm olumsuzluklara rağmen 13,5 milyar dolar uluslararası yatırım bu ülkeye gelmiştir. Bunun yanında yurt dışında faaliyet gösteren Türk firmalarının yatırımları da 31 milyar dolara ulaşmış. Türkiye sadece yatırım çekmiyor, aynı zamanda dışarıda da yatırıma devam ediyor. Bu yatırımlarla doğrudan istihdam edilen personel sayısı 181 bin 500'e ulaşmış ve ciro büyüklüğü de 40 milyar dolar olmuş. Yurt dışındaki yatırımlardan bahsediyorum. Türk yatırımcılar... Küresel yatırımcılar Türkiye'ye yatırım yapıyor ama Türk yatırımcıları da bölgeye ve küresel anlamda yatırım yapıyor, istihdam oluşturuyor ve sermaye büyümesine katkı sağlıyorlar."

Teşvik sisteminde ezber bozan kararlar aldıklarını belirten Başbakan Yıldırım, özellikle ısmarlama usulü teşvik sistemini hayata geçirdiklerini anlattı.

Başbakan Binali Yıldırım, katma değer sağlayacak, stratejik özelliğe sahip, orta ve yüksek teknoloji geliştiren yatırımlara, ucu açık teşvikler verdiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Karşılıklı oturuyoruz. 'Ne kadar sürede, ne kadar istihdam sağlayacaksın, ne kadar üretim yapacaksın, ne kadar katma değer oluşturacaksın?' Bunları konuşturup, kararlaştırıyoruz, ısmarlama beklentilere uygun teşvikler veriyoruz. Bunu tabii harcı alem her türlü projeye değil. Anlamlı, teknoloji yoğun, katma değer oluşturan, farklılık sağlayan projelere veriyoruz. Böylece bu sayede küresel yatırımların odak noktası haline gelmesini sağlıyoruz. Devlet dev yatırımlar için pek çok firmayla bu konuda görüşmeler, Ekonomi Bakanlığımız ve diğer ilgili bakanlıklarımız yapıyor. İnşallah petrokimya ve diğer sektörler başta olmak üzere birçok büyük yatırımı önümüzdeki sürede ülkemizde başlatmış olacağız."

- "Türkiye'deki yabancı sermayeli şirket sayısı 56 bini geçti"

Yurt dışında Türk yatırımcıların üstlendiği projelerin yüzde 85'inin 2002'den sonra gerçekleştiği bilgisini veren Yıldırım, şöyle devam etti:

"2002'de üstlenilen proje miktarı, 22 milyon dolar. 2016'da 72 milyon dolara, yıllık bazda bahsediyorum, yükselmiştir. Benzer şekilde Türkiye'de 2002 yılında faaliyet gösteren 5 bin 600 yabancı veya küresel sermayeli şirket varken bugün bu sayı 56 binin üzerine çıkmış. 10 kattan fazla bir artıştan bahsediyoruz. 72-2002 yılları asında yurt dışında bütün yatırımların tutarı yaklaşık 50 milyar dolar. 2003-2015 arasında bu rakam 277 milyar dolara yükselmiş. Dolayısıyla yurt dışı müteahhitlik ve yatırım hizmetlerinde de Türkiye dünyada ilk 3 ülke arasında yerini almıştır. Bunu niye anlatıyorum? Türkiye'de uzmanlaşma, küresel anlamda iş yapan, yatırım yapan firmalar var. Bu, İslam ülkeler için büyük bir potansiyel ve imkan. Bu firmalarla, 57 ülkemiz var. 57 ülke bir araya gelse, bu güçlerini birleştirse ve burada dünyanın birçok ülkesinde çok büyük projelere imza atma imkanları, fırsatları var."

Başbakan Yıldırım, 2008'den itibaren dünyada bir küresel kriz başladığını, dünya ticaretinin azaldığını belirtti. Özellikle Çin ve ABD'deki talep artışı nedeniyle yeniden ekonomide canlanmanın olduğunu kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu seneki tahminler yüzde 3,5, yüzde 3,6 civarında bir büyüme bekleniyor. Bu iyi bir işaret ama son 10 yılda küresel krize rağmen dünyada mega projelere baktığımız zaman 10 büyük proje var. Şunu sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyarım, bu 10 projeden 6'sını Türkiye yaptı. Bunlar hangi projeler? Yavuz Sultan Selim Projesi ve Otoyol, dünyanın en geniş asma köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve İzmir Otoyolu, Marmaray, Avrasya tüneli, dünyanın en büyük havalimanı ve şimdi de dünyanın en uzun asma köprüsü Çanakkale Köprüsü. Bütün bu projelerin hemen hemen tamamı da kamu özel ortaklığıyla yapılıyor, Marmaray hariç. O insanlar niye buraya yatırım yapıyorlar? İstikrar gördükleri için, gelecek gördükleri için. Kaba taslak bu projelerin toplam tutarı ne kadar biliyor musunuz? 65 milyar dolar. 65 milyar dolarlık yatırımı Türkiye'de yapıyor. Niye Türkiye dünyanın en büyük havalimanını yapıyor? Nam olsun, şan olsun diye mi bu kadar para harcıyoruz? Çünkü dünyanın geleceğini okuyoruz. Dünyanın geleceği şu: Artık zenginlik merkezleri batıdan doğuya doğru hicret ediyor. 40 yıl önce tersiydi ama şimdi İpek Yolu'nda doğudan batıya giden yolculuk batıdan doğuya doğru dönüyor. Havacılığın merkezi de 70'lerde Amerika'daydı, 80'lerde Avrupa'nın batısında, 90'larda Avrupa'nın ortalarına geldi, şimdi havacılığın merkezi Türkiye. Dolayısıyla kuzeyden güneye, doğudan batıya her türlü hareket, buluşma noktası Türkiye olacak, dünya şehri İstanbul olacak. Onun için bu projeyi yapıyoruz ve inşallah önümüzdeki yıl bu havalimanının birinci bölümünü açacağız. 200 milyon yolcu kapasiteli 6 pisti olan muazzam bir proje. İnşallah bu küresel bölgesel buluşmaya, kaynaşmaya, barışa da büyük bir fayda, büyük bir katkı sağlayacak."

İslam ülkeleri arasındaki iş birliğinin daha da artarak devamını dileyen Yıldırım, "Bu birliğin, İslam ülkeleri arasındaki ticaretin geliştirilmesini, teminat noktasında yapacağı katkıların artarak devam etmesini diliyorum. Türkiye, 2 yıllığına aldığı bu sorumlulukta mutlaka bu yönde, bu düşüncede çok ciddi önemli katkılar sağlayacak. Bundan endişeniz olmasın. Biz de hükümet olarak organizasyona gereken her türlü desteği vermiş olacağız. Tabii 8 yıllık genç bir kuruluş. Bir geçmişi var, inşallah daha nice yıllarda ülkelerimize ve halklarımıza güzel hizmetler yapmayı nasip etsin." ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar görev alanları ve alacakları tebrik eden Yıldırım, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.

Başbakan Yıldırım, dün gece Karadeniz'in kuzeyinde bir kosterin bilinmeyen bir nedenle battığını belirterek, "11 personeli arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. İnşallah personele sağ salim ulaşırız. Bir kez daha bu olaydan dolayı da gemide bulunan personelin yakınlarına geçmiş olsun diyorum. Arama kurtarma çalışmaları, inşallah başarıyla tamamlanmış olur." dedi.

- Notlar

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da katıldı.

Konuşmalar sonrasında Başbakan Yıldırım'ın refakatinde Aman Union Genel Sekreterlik devir teslim töreni yapıldı.

(Bitti)

Yorumlar