Sivas Barosu eski Başkanı Coşkun: Böyle giderse genel af çıkar
Sivas Barosu eski Başkanı Mustafa Coşkun, HSYK’daki değişiklik için bir olaydan yola çıkarak acele karar verilmemesi gerektiğini belirterek, “Çünkü her iktidara yeni bir yasal düzenleme olamayacağına göre, değişik partilerin koalisyonlarla iktidara geleb.
Sivas Barosu eski Başkanı Mustafa Coşkun, HSYK’daki değişiklik
için bir olaydan yola çıkarak acele karar verilmemesi gerektiğini
belirterek, “Çünkü her iktidara yeni bir yasal düzenleme
olamayacağına göre, değişik partilerin koalisyonlarla iktidara
gelebileceği ihtimalini de düşünerek her türlü düzenlemeyi buna
göre yapmakta fayda var.” dedi. Coşkun, Ergenekon ve Balyoz
davalarını yeniden yargılamanın mahkum ailelerini umutlandıracağı
ve genel affı beraberinde getirebileceği uyarısını yaptı.
Sivas Barosu eski Başkanı Mustafa Coşkun, doğrudan doğruya HSYK
üyelerinin oluşumuyla ilgili değişiklik yapabilmek için Anayasa'yı
değiştirmek gerektiğini, ancak şu anki tasarıda böyle bir şeyin
olmadığını kaydetti. Bir olaydan yola çıkarak acele karar vermeden,
Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara dikkat etmek ve o çizgide
bir değişiklik yapılması gerektiğini anlatan Avukat Coşkun, Anayasa
Mahkemesi örneğinde olduğu gibi HSYK üyelerinin de TBMM’den
seçilmesinin söz konusu olabileceğini söyledi. Bunun da Anayasa'nın
tümüyle yenilendiği anda düzenlenmesi gerektiğini belirten Coşkun,
yargı mensupları arasından belli standartlara göre seçilmenin
yerinde olacağını ifade etti. Ancak bunun yeni bir anayasada ele
alınması gereğine işaret eden Coşkun, Avrupa Birliği standartları
dışına çıkılmaması gerektiğinin altını çizdi. Mustafa Coşkun, şöyle
devam etti:
“Çünkü iktidarlar değişir, ancak kurallar kalıcıdır. İlerde büyük
tartışmalara veya mağduriyetlere yol açabilecek durumların ortaya
çıkmasının başlangıçtan engellenmesi lazım. Çünkü her iktidara yeni
bir yasal düzenleme olamayacağına göre iktidarların değişeceğini,
hatta değişik partilerin koalisyonlarla iktidara gelebileceği
ihtimalini de düşünerek her türlü düzenlemeyi buna göre yapmakta
fayda var. Düzenlemenin aceleye getirilmeden iyice tartışılması
lazım. Şu anki sıcak gündem içerisinde verilecek bir karar sağlıklı
sonuçlar doğurmayabilir. Hukukçuların, baroların görüşünün
alınmasında fayda var. Uzun vadeli çözümler üretmek lazım. Görevini
kötüye kullanan yargı mensupları için soruşturma açılabilir ancak,
Türkiye bir hukuk devleti. Ancak bir kurumu değiştirirken iyi
düşünmek lazım. Bu da bir anayasa değişikliği ile olabilir.”
“DAVAYA ÖZEL YASA UYGUN OLMAZ”
2 dönem baro başkanlığı yapan avukat Mustafa Coşkun, Balyoz ve
Ergenekon davalarında yeniden yargılanmayla ilgili de görüşlerini
açıkladı. Coşkun, hukuk kurallarını zorlamamak gerektiğine işaret
ederek, “Eşitlik ilkesine aykırı davranılmış olur. Bütün
vatandaşların devlet güvenlik mahkemelerinde ve özel yetkili
mahkemelerde yargılanan kim varsa, sadece Balyoz ve Ergenekon gibi
davalardan değil, herkes için eşitlik ilkesi gereği yapılırsa adil
davranışmış olur. Kişiye özel veya bir davaya özel bir kanun
çıkarılması doğru değil.” şeklinde konuştu.
“ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN DÖNEBİLİR”
“Kanun değişikliği yapılacaksa da öncesi ve sonrasıyla ayrıntılı
bir şekilde tartışarak, hukukçuların bunun doğurabileceği sonuçları
değerlendirmesi, adalete ve hukuka olan güveni ne derece etkiler?
Bunların da çok iyi bir şekilde tartışılması gerekir.” diyen avukat
Coşkun, “Anayasa Mahkemesi eşitlik ilkesi sonucu ne karar
verebilir. Büyük ihtimalle yasanın Anayasa Mahkemesi'nden dönme
ihtimali olacaktır. Ya yıllar boyu yapılmış ağır cezada görülen
bütün yargılamalarla ilgili bir düzenleme yapılmalı ya da ilgili
sanıkların müracaat ederek mevcut Ceza Muhakemeleri Kanunu'ndaki
hükümler doğrultusunda yargılanmanın yenilenmesi veya Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurması gerekir. Hukuki süreçleri de
çok fazla zorlamadan bu yollara başvurulmalı.”
“SÜREÇ BÖYLE GİDERSE GENEL AF ÇIKARMAK ZORUNLU OLUR”
Baro eski Başkanı Coşkun, ‘Yargılamalar yeniden yapılacak’
dediğiniz zaman sadece ağır cezalarda yargılananlar değil toplumda
ne kadar ceza alan insan varsa onların ailelerinin umutlanacağını
aktararak, “Bu beklentiyi kolay kolay engelleyemezsiniz. Bu süreç
böyle devam ederse mecburen genel af çıkarmak gerekebilir. Çünkü
herkeste bu beklenti oluşacak. Hukukiden ziyade siyasi olarak çözüm
üretmekte yetersiz kalınacağı için bu kez bütün suçlular veya en
azından devlete karşı suç işleyen sanıklar yönünden komple bir
genel af çıkarma zorunluluğu doğabilir. Bu konu enine boyuna
tartışılmadan acele karar verilmemeli, bunun toplumsal sonuçları
ağır olur.” görüşünü savundu.
CİHAN
Yorumlar