Sinüzit, astım ataklarını tetikleyebilir!
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Nesil Keleş, kronik sinüzit menenjit ya da görme kaybına kadar gidebilecek göz enfeksiyonlarına neden olabileceğini söyledi.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Nesil Keleş, kronik sinüzit
menenjit ya da görme kaybına kadar gidebilecek göz enfeksiyonlarına
neden olabileceğini söyledi. Keleş, "Sinüzit, astım ataklarını
tetikleyebilir. Özellikle çocuklarda daha sık olmak üzere kulak
enfeksiyonlarına da neden olabilir.” dedi.
Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Prof. Dr. Nesil Keleş,
sinüzitin belirtilerini ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Sinüzitin belirtilerinden bahseden Keleş, “Burun tıkanıklığı, geniz
akıntısı, koyu sarı-yeşil burun akıntısı, göz çevresi, alın ve
yanaklarda ağrı, hassasiyet, basınç hissi, koku, tat bozukluğu,
diş, üst çenede ağrı ve geceleri artan öksürük yakınmaları
olabilir. Ayrıca kulak ağrısı, ağız kokusu, ateş, boğaz ağrısı,
halsizlik ve baş ağrısı gibi yakınmalar da eşlik edebilir. Akut
rinosinüzit daha uzun süren kronik rinosinüzite dönüşebilir. Yine
şiddetli enfeksiyonlar, menenjit ya da görme kaybına kadar
gidebilecek göz enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu durumlarda
hasarların önlenebilmesi için acil müdahale edilmesi gerekir.
Ayrıca akut rinosinüzit, astım ataklarını tetikleyebilir. Özellikle
çocuklarda daha sık olmak üzere kulak enfeksiyonlarına da neden
olabilir.” ifadelerini kullandı.
Günümüzde sinüzitin tanısının hastanın yakınmaları klinik muayene,
endoskopi ve radyolojik tetkikler ile konulduğunu söyleyen Keleş,
şöyle devam etti: “Burun muayenesi anterior rinoskopi ya da nazal
endoskopi olarak yapılabilir. Hastanın yakınmalarının dikkatli
değerlendirilmesi ve kulak-burun-boğaz muayenesi genellikle tanı
için yeterlidir. Akut rinosinüzit tanısında konvansiyonel sinüs
grafilerine gerek yoktur. Ancak tedaviye yanıt vermeyen ya da sık
tekrarlayan rinosinüzit hastalarında bilgisayarlı tomografi
istenebilir.”
Sinüzitin ilaç tedavisi ile de düzelebildiğini belirten Keleş,
“Tekrarlayan ya da kronik olgularda cerrahi yöntemler uygulanır ve
altta yatan nazal polip, alerji gibi etkenler yoksa ameliyat
sonuçları oldukça başarılıdır. Akut viral rinosinüzitler ya da
viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında sıklıkla hastanın
yakınmalarını azaltıcı tedaviler önerilmelidir. Özellikle sık burun
temizliği, bol su içmek ve ateş düşürücü ilaçlar önerilebilir.
Viral üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olanlara antibiyotik
verilmesinden kaçınılmalıdır. Antibiyotik tedavisi semptomları yedi
günden uzun süren ve düzelme eğilimi göstermeyen ya da şiddetli
semptomları olan hastalarda düşünülmelidir. Tedavi edilmeyen kronik
sinüzit sinüslerinizde ameliyat gerektiren hasara neden olabilir.
Uzun süreli ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda ya da uygun
tedaviye rağmen sık tekrarlayan enfeksiyon ataklarında ameliyat
düşünülebilir. Bugün günümüzde kronik ya da tekrarlayan rinosinüzit
tedavisinde uygulanan cerrahi tedavi endoskopik sinüs
cerrahisidir.” şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar