Erdoğan: Özgüveni yüksek bir nesil yetiştirmeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da eğitim zirvesinde yaptığı konuşmada, özgüveni yüksek bir nesil yetiştirmek zorunda olduklarını söyledi

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Özgüveni yüksek bir nesil yetiştirmeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da eğitim zirvesinde konuştu. AK Parti hükümetleri döneminde, cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlı öğretmen atamalarını gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 13 yılda gelinen noktayı işaret etti. 

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: "Eğitim öğretim sistemimizin hedefi, sadece kariyer yapmaya veya sınav geçmeye odaklı bireyler yerine, aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi bir nesil yetiştirmek olmalıdır. Bunun için de sistemin kadim değerlerimizi merkeze alan bir anlayışla, ilim, irfani hikmet esasları üzerine yeniden inşa edilmesi şarttır. İçinde bulunduğumuz dönem bu tür radikal adımları atabileceğimiz mümbit bir dönemdir. Allah'a hamdolsun Türkiye böyle bir sistemi inşa edecek birikime, imkana, kaynağa şu an fazlasıyla sahiptir"

"Yeni Türkiye'yi inşa etmek için öz güveni yüksek, kendi medeniyet değerleriyle barışık, potansiyelinin farkında bir nesil yetiştirmek zorundayız. Eğitim sistemimizi çocuklarımıza öz güven duygusu kazandıracak, atılım ruhu aşılayacak, pergelin bir ayağını değerlerimize buraya sabit kılacak, diğer ayağıyla da tüm dünyayı Mevlana'nın dediği gibi dolaşacak şekilde yeniden ele almalıyız. Bu çerçevede başlatılan çalışmalar olduğunu biliyorum. Bunları süratle hayata geçirip, yeni ufuklara yol almaya başlamalıyız. Ne Batı'yı bilen ne de Doğu'yu özümsemiş parçalanmış karakterler değil, yerinin, yurdunun, kültürünün farkında nesiller yetiştirmeyi hedeflemeliyiz"

"Biz son 13 yılda eğitim sistemimizi bu tek tipçi, kompleksli zihniyetin tahakkümünden kurtarmak için büyük çaba harcadık"

 

 "Türkiye, tarihin hiçbir döneminde dışarıdan sömürge haline getirilmemiş, müstemleke durumuna asla düşmemiştir. Ancak her dönemde bu ülkede Batı'ya karşı duyulan aşağılık kompleksi sebebiyle orada olanı sorgusuz sualsiz almaya teşne bir kesim maalesef var olmuştur. Sömürge kafalı, jakoben, kolaycı ve kopyacı, eser veremeyen, milletine tepeden bakan bu kesim uzun süre devlet ve toplum hayatımızın kontrolünü ne yazık ki elinde tutmuştur. Toplumumuzun can damarını kesmeyi amaçlayan bu yaklaşımı rahmetli Ahmet Hamdi Tanpınar bir tür kültürel inkar olarak tanımlıyor. Ben de 'Bu hem inkar hem de intihardır' diyorum."

Yorumlar