Cilvegözü patlamasının zanlıları suçlamaları kabul etmedi (2)
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda 18 kişinin öldüğü, 24 şahsın yaralandığı bombalı araç saldırısının tutuklu sanıkları suçlamaları kabul etmedi.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda 18
kişinin öldüğü, 24 şahsın yaralandığı bombalı araç saldırısının
tutuklu sanıkları suçlamaları kabul etmedi.
Savunmaları alınan sanıklardan Ahmet Bakır (42), Adana 10’uncu Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 07.03.2013 günü muhalifler
tarafından iş yerinden alındığını söyledi. 'Devletin birliğini ve
ülke bütünlüğünü bozmak, bombalama suretiyle adam öldürme (maktül
sayısınca 18 kez), bombalama suretiyle adam öldürmeye teşebbüs
(mağdur sayısınca 24 kez), patlayıcı madde bulundurmak, kamu malına
zarar vermek, mala zarar vermek (mağdur sayısınca 3 kez)'
iddiasıyla hakim karşısına çıkan Ahmet Bakır, savunmasında
Suriye'de çalıntı araçlarla ilgili ifadelerinin alındığını, daha
sonra da Türk polislerine teslim edildiğini kaydetti. Hatay’da
patlamaya ilişkin fotoğrafların gösterildiğinde konuyla alakalı
hiçbir şey bilmediğini anlattığını bildiren Bakır, Suriye uyruklu
Wael Shıkh Rahim ile yaptığı telefon konuşma içeriklerini
doğruladı. Wael’ın telefonda patlama konusunda kendisiyle hakkında
sorular sorulup sorulmadığını, aranıp aranmadığını sorduğunu
açıklayan Bakır, “Bunla ilgili konuştuklarım doğrudur. Ayrıca
iletişim tutanaklarında geçen Ebu Ali, Wael’ın demesine göre
muhaliflerden birisidir. Wael’ın Suriye güvenlik güçleriyle
çalıştığı konusunda hiçbir şey söylemedim. Wael, çok fazla yalan
söyleyen birisidir." dedi. Bakır, mahkeme başkanının sorusu üzerine
daha önce 2 kez 4’er ay Suriye’de cezaevinde yattığını söyledi.
Aynı suçlamayla yargılanan tutuklu sanık Rahmi Balcı (41) ise
savunmalarında Yayladağı’nda tekel büfesi ve kahvehane işlettiğini
hatırlattı. Patlamayı gerçekleştirdiği belirtilen Wael’i
tanımadığını anlatan Balcı, 2,5- 3 yıldır Suriye’ye gitmediğini
kaydetti. Mahkeme başkanının sorduğu isimlerden M.A.’nın Suriye’ye
sim kartı gönderdiği kişi olduğunu bildiren Balcı, devletini,
milletini seven birisi olduğunu ve patlamayla ilgisinin olmadığını
vurguladı. Olayı TV ve radyoda duyduğunu ifade eden Balcı, “Aldığım
hatların ne şekilde kullanıldığı konusunda bilgim yoktur. Kessep
(Suriye) tarafında şebekenin çekmediğini herkes bilir. Bu nedenle
herkes Türk GSM hattını kullanmaktadır.” diye konuştu.
Tutuklu sanık İsmail Zakaria (48), Suriye’nin tarihinde emsali
görülmemiş bir savaştan geçtiğini söyledi. Özellikle sınıra yakın
bölgede insanın tüylerini diken diken eden manzaraların yaşandığına
dikkat çeken Zakaria, bu bölgede 4 milyon insanın Türkiye’ye
geçtiğini ileri sürdü. Patlamadan 6 -7 ay önce oto parçası
alım-satımına başladığını dile getiren Zakaria, şöyle devam etti:
“Bu nedenle Türkiye’ye sürekli gelip gidiyordum. Geç kaldığım zaman
Antakya’da kalıyordum. Patlamanın olduğu günün sabahında Ahmet
Bakır’ın iş yerine uğradım ve parça olup olmadığını sordum. Bana
Türkiye’ye gideceğini ve yeni araçların geldiğini, bunları
alacağını söyledi. Bunun üzerine oradan ayrılıp Muhammed Nadi ve
Abdul Eldaleh adındaki tanıdıklarımla Türkiye’ye gittik. Antakya'da
neredeyse araç parçası sahası haline gelen bir bölge vardır. Onlara
araç parçalarını gösterdim. Bir ara Muhammed telefonla görüştü. Ne
olduğunu sorduğumda, sınırda patlamanın meydana geldiğini belirtti.
‘Allah korusun’ dedim; Muhammed’in dalga geçtiğini düşünerek diğer
arkadaşlarımı aradım. Onlar da patlama olduğunu doğruladı.
Patlamanın sınır bölgesinin karşı tarafında olduğunu kaydettiler.
Ben de telefonla olayı tanıdıklarıma bildirdim. Patlamada amcamın
oğlu Ahmet Zakaria, çok kötü yaralandı. 3 gün Antakya Devlet
Hastanesi’nde kaldı. Weal’ı tanımıyorum, hiçbir şekilde bir araya
gelmedim. Patlama olmadan 7 -8 gün önce Yusuf’u Ahmet’in yanında
gördüm. Patlamadan 5 gün önce kendisiyle telefonla görüştüm.
Telefonun kendisine ait olduğunu söyleyince kayıt yaptım.”
"SALDIRI TALİMATINI ADNAN HAVAŞ VERDİ"
İddianameye göre, saldırı talimatını Suriyeli Tuğgeneral Adnan
Havvaş'ın verdi. Bombalı saldırıyı gerçekleştiren Wael Shıkh,
patlamanın ardından Yayladağı Gümrük Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye
geçti. Gümrük kapısında kamera bulunmadığı için Wael Shıkh
görüntüleri elde edilemezken, firari sanığın 2009'dan itibaren 17
kez Türkiye'ye giriş çıkış yaptığı tespit edildi. Zanlıların
kimlikleri olay günü sınır kapısında çekim yapan bir Fransız
TV'sinin görüntüleri ile güvenlik kameralarının incelenmesi sonucu
belirlendi. CİHAN
Yorumlar