Ankara Barosu'ndan HSYK Açıklaması
Muammer Akkaş'ın yaptıkları açıklamalara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı..
Ankara Barosu Başkanı Avukat Sema Aksoy, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Turan Çolakkadı ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer
Akkaş'ın yaptıkları açıklamalara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) bu durumu araştırması
gerektiğini belirten Sema Aksoy, "İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nda olanların araştırılması ve açıklanması zorunlu
hale gelmiştir" dedi.
Sema Aksoy'un yaptığı yazılı açıklamada öne çıkan satır başları şu
şekilde: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda olanların
araştırılması ve açıklanması zorunlu hale gelmiştir. Bir kısım kamu
görevlileri ve tanınmış kişiler hakkında çıkar amaçlı suç örgütü
kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet, nüfus ticareti,
sahtecilik, tehdit gibi önemli iddiaların bulunduğu soruşturmayı
yürütmekteyken soruşturmadan el çektirilen İstanbul Cumhuriyet
Savcısı Muammer Akkaş'ın basına yaptığı açıklamada; Soruşturma
dosyasının içerisinde yer alan, arama, el koyma ve gözaltı
kararlarıyla birlikte gerekçe gösterilmeden uhdesinden alındığı,
Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmasının engellendiği,
Başsavcılık üzerinden, hem de yargılama kararlarını uygulama
durumunda olan adli kolluk üzerinden yargıya baskı yapıldığı,
mahkeme kararlarının uygulanmasının engellendiği, şüphelilerin
önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verildiği, ifade
edilmiştir.
TURAN ÇOLAKKADI'NIN AÇIKLAMASI
Akabinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından
yapılan açıklamada ise; İki yıldır bilgi verilmeden soruşturmalar
yürütüldüğü ve kayıtlara başka isimler girildiği ya da hiç
girilmediği, yürüttüğü soruşturmaya dair bilgileri medyaya aktaran,
soruşturmayı hukuka uygun yürütemeyen savcılardaki dosyaların başka
savcıya verilebileceği, savcıların medya gücüyle çalışamayacağı,
soruşturmaların ortalıkta yürütülemeyeceği, ifade edilmiştir.
"YARGININ KARARLILIĞINA DAİR CİDDİ ENDİŞELER YARATMAKTADIR"
Her iki açıklama da gözetildiğinde, son birkaç gün içerisinde;
soruşturma Savcısının emir ve talimatlarının İstanbul Emniyet
Müdürlüğü tarafından yerine getirilmediği, kuvvetli bir dirençle
karşılaştığı ve Adli Kolluk ile Cumhuriyet Savcılığı, Soruşturma
Savcısı ile Başsavcılık arasında demokratik bir hukuk devletinde
tahayyül edilemeyecek ciddiyette bir krizin yaşandığı açıkça teyit
edilmiştir. Toplumun gözü önünde cereyan eden bu kriz, yargının
tarafsızlığı ve bağımsızlığı yönündeki inancın sarsılmasına, hukuk
devletine olan güvenin yıkılmasına, kuvvetler ayrılığı ilkesinin
Anayasanın sayfaları arasında kalmış olduğuna işaret ettiği gibi
demokratik hukuk devletini zedeleyen "yolsuzluk" olaylarının üstüne
gidilmesinde yargının kararlılığına dair ciddi endişeler
yaratmaktadır.
"ANKARA BAROSU SÜRECİ İZLEMEYE SORGULAMAYA DEVAM EDECEKTİR"
'Kamu' adına soruşturma yapan bir Cumhuriyet Savcısının görevden
alınırken ifade ettiği hususların ve Başsavcının soruşturma
dosyasını başka bir savcıya vermeye gerekçe olarak gösterdiği
iddiaların, soruşturmanın "akibeti" ve "güvenliği" için derhal
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından incelenmesi
gerekmektedir. Aksi takdirde kamuoyu vicdanında adalet inancı
zedelenecektir. Ve ne yazık ki, bunun en önemli sonucu da devletin
kurum ve kuruluşlarıyla toplum nezdinde meşruiyet kaybına
uğramasıdır. Hukuk devletinin, özgürlüklerin ve demokrasinin
yanında yer alan Ankara Barosu süreci, soğukkanlılıkla ve büyük bir
titizlikle izlemeye ve sorgulamaya devam edecektir."
Yorumlar